Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) Kasım ayında yapılan başkanlık seçimlerinden sonra gözler ABD-Türkiye ilişkilerinin Trump yönetiminde alacağı şekle çevrildi. NATO şemsiyesi altındaki güçlü ittifak ve DEAŞ’a karşı mücadeledeki koalisyon ortaklığına rağmen iki ülke ilişkilerinde son yıllarda önemli gerilimler yaşamaktadır. Yeni yönetim başta YPG’nin Kuzey Suriye’de desteklenmesi ve FETÖ lideri Gülen’in iadesi olmak üzere Türkiye-ABD ilişkilerini son yıllarda oldukça geren sorunlarla yüzleşmek zorunda kalacaktır. Bunun yanında yeni Başkan Trump ikili ilişkileri mevcut krizlere açık durumdan daha istikrarlı bir hale getirecek bazı adımları göz önünde bulundurmak zorundadır. Bunlar arasında NATO ittifakının yeni bir anlam kazanması ve güçlendirilmesi, ekonomik ilişkilerin çeşitlendirilerek geliştirilmesi ve diplomatik anlamda iki ülke ilişkilerinin daha katmanlı hale getirilmesi yer almaktadır.
Son olarak elbette ilişkilere farklı bir boyut kazandıracak yeni iş birliği alanlarının da ortaya çıkarılması ikili ilişkilerin geleceği için oldukça önemlidir. Özellikle Doğu Akdeniz’de güvenlik ve enerji iş birliği çalışmaları bu alanda atılması gereken en önemli adımlar arasında yer almaktadır. Bu bağlamda çalışma iki ülke ilişkileri açısından yeni yönetimin karşısına çıkabilecek risk ve fırsatları değerlendirerek gerilimli atmosferden çıkış için olası politikaları analiz etmektedir..
