TCMB'nin faiz indirim serisi devam ediyor. Bir önceki indirim kararı sonrasında TCMB'nin faizleri en az 200 baz puan kadar daha indirebileceği hesap ediliyordu. Ancak, Barış Pınarı Harekâtı döneminde piyasalarda yaşanan hafif dalgalanmadan sonra faiz indirimlerinin sonunun geleceğini düşünenler oldu. Harekât başladıktan sonra konuyla ilgili şunları yazmıştım: "Operasyonda yakalanacak başarının yanı sıra atılacak diplomatik adımlar sayesinde Batılı ülkelerden gelen eleştirilerin ve yaptırım tehditlerinin yönetilmesinin mümkün olduğunu da atlamayalım. Askeri ve diplomatik başarılar elde edildikçe finansal göstergeler daha iyi seviyelere gelir." Türkiye önce askeri sahada sonra diplomasi masasında ele ettiği başarılar neticesinde sınırda güvenli bölgenin oluşturulmasına yönelik kritik eşiği geçti. Yaptırım havası dağıldı. Finansal göstergeler normale döndü. Risk primi düştü. Belirsizlik bulutlarının dağılmaya başlaması, faiz indiriminin önünü açtı. Temmuzdan bu yana yapılan seri indirimle birlikte politika faizi yüzde 24'ten yüzde 14'e geriledi. Faizlerin düşmesi, reel sektörün yükünü azaltıyor. Para Politikası Kurulu'nun bir sonraki toplantısı aralıkta. Enflasyon rakamlarında ve Suriye temelli jeopolitik risklerde beklenmedik bir değişme yaşanmadığı durumda TCMB'nin yılın son toplantısında düşük montanlı bir faiz indirimi daha yapması söz konusu olabilir. TCMB daha sonra 2020'nin ilk ayları için bekle-gör moduna geçebilir. Fed ve Avrupa Merkez Bankası'nın parasal genişleme sınırları netlik kazanana ve enflasyonun kalıcı olarak tek haneli rakamlara indiğine dair tatmin edici bir trend oluşana kadar politika faizi değişmeyebilir.
İş yapma ortamı hızla iyileşiyor Türkiye, Dünya Bankası tarafından periyodik olarak yayınlanan İş Yapma Kolaylığı Endeksi'nde bu yıl 10 basamak birden yükselerek 190 ülke arasında 33. sıraya çıktı. Türkiye, iş ortamına dair bu ilerlemesiyle birlikte İsrail, İsviçre, Hollanda ve İtalya gibi ülkeleri geride bıraktı. Türkiye, geçtiğimiz yıl da bu endekste 17 basamak birden tırmanmıştı. İki yılda yakaladığımız sıçrama gerçekten kayda değer bir başarı. Türkiye, son yıllarda iş ortamını en hızlı iyileştiren ilk 10 ülkeden biri konumunda. İş Yapma Kolaylığı Endeksi, özellikle çokuluslu şirketlerin doğrudan yabancı yatırım yapma kararlarına etki eden birkaç kritik göstergeden biri. Yerli ve yabancı şirketlere düzgün bir iş ortamı sunarak piyasa dinamizmini yukarıya geçmek için bu endekste düzenli olarak ilk 20'nin içinde olmayı hedeflemeliyiz. Daha yukarılara tırmanmak için özellikle zayıf olduğumuz şirket kurma ve iflas süreci işlemlerine yönelik iyileştirici ve kolaylaştırıcı reformlara odaklanmamız gerekiyor.
İş Yapma Kolaylığı Endeksi sıralamasından görüldüğü üzere, Türkiye ekonomisinin ihtiyaç duyduğu yapısal reformları gerçekleştirme hususunda ciddi bir politik irade ve ilerleme söz konusu. Zorlu coğrafyada yaşamanın bir yansıması olarak son yıllarda enerjinizin önemli bir kısmını maalesef iç ve dış politika meselelerine aktarmak zorunda kaldık. Böyle sert koşullarda demokrasiyi ve piyasa temellerini sağlamlaştıracak reformları istikrarlı bir şekilde gerçekleştirmek çok da kolay değil. Bazen Türkiye'ye sanki bir İskandinav ülkesiymiş gibi muamele yaparak yapısal reformların hızı konusunda kendimize haksızlık ediyoruz. Ne yazık ki İskandinav ülkeleri gibi rahat ortamlarda reformları gerçekleştirme lüksümüz yok. Türkiye'nin bütün zorluklara rağmen bu bölgede başarılı bir kalkınma hikâyesi çıkartmaya çalışması ayrı bir değer ifade ediyor.
[Sabah, 27 Ekim 2019].