SETA > Yorum |

Türk Siyaseti Normalleşirse…

Siyaset, sonuç alma sanatıdır. Bu anlayışla hareket eden siyasilerimiz, sonunda isim listelerini açıkladılar ve secim kampanyalarına start vermiÅŸ oldular. Ortaya çıkan tablo, Türk siyasetinin normalleÅŸip normalleÅŸmeyeceÄŸine dair hiç bir ipucu vermiyor. Çünkü yapılan bazı transferler “ne kadar enteresan” dedirtmekten öte bir anlam ifade etmiyor. Neyin vitrin, neyin açılım, neyin adam kapma olduÄŸu belli deÄŸil. “Ä°sim piyasası”nda yaÅŸananlar, daha baÅŸlamadan 22 Temmuz 2007 seçimlerinin yine popülizm ekseninde ilerleyeceÄŸini gösteriyor. Åžarkıcı, artist, sunucu, sporcu, manken derken siyasi partiler yeni açılımlar yapmış oldular.

Siyaset, sonuç alma sanatıdır. Bu anlayışla hareket eden siyasilerimiz, sonunda isim listelerini açıkladılar ve secim kampanyalarına start vermiÅŸ oldular. Ortaya çıkan tablo, Türk siyasetinin normalleÅŸip normalleÅŸmeyeceÄŸine dair hiç bir ipucu vermiyor. Çünkü yapılan bazı transferler “ne kadar enteresan” dedirtmekten öte bir anlam ifade etmiyor. Neyin vitrin, neyin açılım, neyin adam kapma olduÄŸu belli deÄŸil. “Ä°sim piyasası”nda yaÅŸananlar, daha baÅŸlamadan 22 Temmuz 2007 seçimlerinin yine popülizm ekseninde ilerleyeceÄŸini gösteriyor. Åžarkıcı, artist, sunucu, sporcu, manken derken siyasi partiler yeni açılımlar yapmış oldular.

 

 

Acaba bu popülist hamleler Türk siyasetine bir seviye kazandırabilir mi?Siyasetin amacı halka hizmet hedefine en doÄŸru ve kestirme yollardan, meÅŸru araçları kullanarak ulaÅŸmaktır. O yüzden siyasetin amacı da, aracı da, yöntemi de doÄŸru olmak zorunda. Aksi halde siyasetin, Eflatun’un tabiriyle “en kötü baskı aracı” haline gelmesi iÅŸten bile deÄŸil. Macchiavelli’ye kadar insanlar siyasetin böyle bir meÅŸruiyet çerçevesine sahip olduÄŸuna inanıyorlardı. Türk siyasetinde son haftalarda yaÅŸananlar, siyasetin araçlarından çok amaçlarının da büyük bir sapma içinde olduÄŸunu gösteriyor. “Mevcut hükümet gitsin de ne olursa olsun” diyen bir muhalefet, siyasetin normalleÅŸmesine delalet etmiyor olsa gerek.

 

Siyaset sonuç alma sanatıdır ama burası aynı zamanda siyasetin pratiklikten kopup pragmatizme, ilkeden uzaklaşıp kısa vadeli popülizme dönüÅŸtüÄŸü yerdir. 27 Nisan muhtırasından kendilerine pay çıkartmaya çalışan siyasiler, siyasi manevra kabiliyetiyle siyasi intiharı birbirine karıştırıyorlar. Türkiye’yi “rejimin sahipleri” (CHP’ye destek verenler) ve “rejimin düÅŸmanları” (AK Parti’ye destek verenler) diye ikiye bölmeye çalışan bir CHP ve onun estirdiÄŸi “tehlikenin farkındayız” rüzgarından çıkar saÄŸlamaya çalışan ama bunu da beceremeyip son anda ayrılan ANAP -DYP eksenine oturmuÅŸ muhalefet liderleri, ya siyaseti nasıl bir darboÄŸaza sürüklediklerinin farkında deÄŸiller, ya da imkansızı deneyip bir mucize yaratacaklarına inanıyorlar.

 

Siyaset Niye Tıkanır?

 

Türkiye’de siyaset ne zaman tıkanır? Türkiye gibi sürekli deÄŸiÅŸim talebinde bulunan bir toplumda siyasetin, deÄŸiÅŸimin aracı ve öncüsü olması gerekir. Siyaset, meÅŸru deÄŸiÅŸim taleplerinin meÅŸru kurallar içerisinde karşılanması sanatıdır. Türkiye’de siyaset, deÄŸiÅŸimin deÄŸil statükonun aracı haline geldiÄŸi noktada her zaman tıkanmış, çözüm üretemez hale gelmiÅŸtir.

 

Bugün hükümet karşıtlığı etrafında kenetlenen muhalefet partileri, deÄŸiÅŸimin önünü tıkayan, çevrenin merkezle ünsiyet kurmasını erteleyen bir misyonu üstlenmiÅŸ görünüyor. Bu yüzden, örneÄŸin, CHP cumhurbaÅŸkanını halkın seçmesine karşı çıkmakla kalmıyor, bunun aynı zamanda bir rejim krizine yol açacağını söylüyor. DeÄŸiÅŸim yanlısı hemen bütün söylemleri “anayasal kurumlarla kavgalı olmak” baÅŸlığı altında mahkum ediyor. Böylece siyasetin ana misyonunu, statükoyu korumak olarak tanımlıyor. Bunu sorgulayan bütün giriÅŸimleri, “temelleri yıkmak” olarak suçluyor.

 

DeÄŸiÅŸimin öncüsü ve aracı olarak siyaset dinamik ve taleplere cevap verebilir esneklikte olmalıdır ama bu deÄŸiÅŸimin bizatihi kendisinin bir ilke olduÄŸu anlamına gelmez. DeÄŸiÅŸimi de anlamlı kılan daha geniÅŸ bir anlam çerçevesine ihtiyacımız vardır. Zaten felsefi