SETA > Yorum |
İpek Yolu İle Ekonomi Güç Dengesi Değişecek

İpek Yolu İle Ekonomi Güç Dengesi Değişecek

Dünyanın en büyük ulaşım ve ticaret projesi olarak görülen Çin'in 'Tek Kuşak-Tek Yol' projesi bilindik, yerleşik ve eski tüm dengeleri değiştirecek öneme sahip.

Tarihi İpek Yolu'nun yeniden canlandırılması için çalışmalar başladı. Bu tarihi projenin ilk uluslararası tanıtımı Türkiye'nin de içinde bulunduğu 28 ülkenin katılımıyla Çin'de gerçekleştirildi.

Proje, Rusya üzerinden Kuzey Koridoru 'nu, İran üzerinden ise Güney Hattı'nın etkin hale getirilmesini içeriyor. Projenin Türkiye'yi ilgilendiren kısmı ise, Türkiye, Avrupa, Orta Asya Cumhuriyetleri, Afganistan ve Pakistan'ın bu yolla birlikte Çin'e bağlantısının sağlanması. Yani Türkiye, projenin Orta Koridor bölümünde yer alıyor.

Dünyanın en büyük ulaşım ve ticaret projesi olarak görülen Çin'in 'Tek Kuşak-Tek Yol' projesi bilindik, yerleşik ve eski tüm dengeleri değiştirecek öneme sahip.

Projenin tüm dengeleri değiştirme gücü, hem güzergâh üzerindeki ülkelerin ekonomik potansiyelini harekete geçirecek olmasıyla hem de küresel ekonomiye ivme kazandıracak ülkelerin değişimiyle doğrudan ilgili.

Yani, koridor ülkeler kendi ekonomileri için altyapı yatırımlarını hızlandırırken ülkeler arasında da güçlü bir ticaret akışı başlayacak. Dolayısıyla, dünya ekonomisinde ülkelerin ekonomik büyüklük sıralamaları da değişebilir.

PEKİ İPEK YOLU PROJESİ İLE NELER DEĞİŞECEK?

Tüm koridorlar ve planlanan yatırımlar gerçekleştiğinde, ortaya çıkacak ekonomik hareketlilik güzergâhtaki ülkelere ekonomik avantaj sağlayacak ve özellikle Amerika'nın dünya ekonomisindeki üstünlüğü sona erecek. Dünya ekonomi güç dengesinin değişimine hazırlıklı olmak gerekiyor.

Şu anda batıdan doğuya devam eden ticarettin yönü tam tersine dönecek, yani akış doğudan batıya gerçekleşecek. Bu durum, Doğu'nun Batı'ya ekonomik atılım hamlesi olarak kabul edilebilir.

İpek Yolu projesiyle Avrupa ve Asya'daki 60'dan fazla ülkenin birbirine bağlanacak olması hem nüfus açısından hem de ekonomi açıdan yeni entegrasyonlar ve işbirlikleri için bir ortam sağlayacak.

Kıtalar arası bir bağlantıdan bahsediyoruz. Asya, Avrupa, Afrika kıtaları ve Ortadoğu coğrafyasını birbirine yakınlaştıracak karayolu, demiryolu, liman, havaalanı, elektrik hatları ve fiber optik ağların birbirine eklemlenerek, kıtalar arası ulaşım ve iletişim ağının örülmesi söz konusu. Ticaretin, ulaşımın, lojistiğin birbirine eklemlendiği bu yolun, yüksek bir ekonomik potansiyel taşıdığı açık.

Yeni İpek Yolu projesi kapsamında oluşacak hızlı tren güzergahları, yapılacak hava alanları, elektrik santralleri ve boru hatları, ekonomide yeni kurumların, bankaların ve finans

kuruluşların oluşmasını hızlandıracaktır. İpek Yolu, ekonomideki birçok dinamiği harekete geçirecek bir haritanın şekillenmesini sağlayacak.

İPEK YOLUNUN “ORTA KORİDORU”: TÜRKİYE

Türkiye'nin ulaşım alanında yaptığı büyük yatırımlar ve gerçekleşen projeler, İpek Yolu için hazır olduğunu gösteriyor. Son yıllardaki büyük altyapı yatırımlarıyla Türkiye, yeni İpek Yolu projesinin ana eksenleri olan hızlı tren güzergahları, hava limanları, petrol ve doğal gaz boru hatlarında en hızlı yol alan ülke konumunda.

Tamamlanan ve mevcut durumda işleyen Marmaray ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü bu açıdan İpek Yolu'nun mihenk taşlarını oluşturuyor. Devam eden Bakü-Tiflis-Kars ve Edirne-Kars demiryolu projeleri ise, modern İpek Yolu'nun orta koridorunun en önemli ayakları olacak.

Hali hazırda inşası devam eden TANAP ve başlayacak Türk Akım Projesi ve planlanan diğer doğalgaz boru hatları ile de Türkiye, İpek Yolu Projesi'ndeki orta koridor ülkesi olmasının sorumluluğunu fazlasıyla yerine getirecek. Orta Koridor 'un Türkiye özelinde enerji ve finans merkezi olarak anılması ise, hem Türkiye'nin büyük altyapı ve projelerinin devamlılığına hem de İpek Yolu'nun başarıyla tamamlanmasına bağlı.

Türkiye'nin içinde bulunduğu koridor tamamlandığında, Çin ile Türkiye arasındaki ticarette sevkiyat süresi kısalırken bu koridor üzerinde bulunan ülkeler arasındaki ticaret de hızlanacaktır.

Asıl önemli noktalardan birisi ise, Türkiye belirlediği enerjide merkez ülke olma hedefine, koridorun batısında ve doğusunda kalan ülkeler dikkate alındığında, daha hızla ulaşma fırsatını yakalayacaktır.

[Yeni Şafak, 15 Mayıs 2017].