AK Parti'nin rakiplerinin işi aslında o kadar da zor değil.

Evet, AK Parti işini iyi yapıyor. Yatırımlar ve hizmetlerden genel olarak seçmen memnun. Ayrıca partinin seçmenle kurduğu iletişim de sağlıklı. Toplum ile parti arasında sürekli bir alışveriş söz konusu. İktidarın yıpratıcı bir yönü olsa da seçmen taleplerini partiye iletebiliyor ve az çok karşılık buluyor.

Tüm bunlara rağmen AK Parti'nin rakiplerinin büyük bir avantajı var. O da önlerinde nasıl siyaset yapılacağına dair iyi bir örnek olması. Örnek de AK Parti'nin ta kendisi. Rakipleri biraz AK Parti'yi çalışsalar, başarısının arkasındaki faktörleri analiz etseler ve örnek alsalar çok daha başarılı bir performans ortaya koyabilirler. Hem kendi oylarını arttırırlar hem de iktidarı zorlayan bir muhalefet sergilemiş olurlar.

AK Parti örneğinin gösterdiğine göre siyaset yapmak için öncelikle toplumsal ve siyasal bir boşluğun var olması ve o boşluğa hitap edebilmek için doğru adımların atılması gerekiyor. Doğru adımlar da kendiliğinden olmuyor şüphesiz. Plan, program yapmak ve çalışmak gerekiyor. Siyasette ve dış politikada aksayan yönler nelerdir, ekonomide seçmenin ne tür beklentileri var, toplumun devletten talepleri nelerdir...

Bunlar titizlikle tespit edilmeli ve uygun politikalar belirlenmeli.

2019'a giderken siyasette belli bir hareketlilik var. Ancak var olan hareketliliğin bu kriterleri ne kadar karşıladığı büyük bir muamma. Medyanın siyaseti dizayn etmeye alışmış bir kesimi şimdilerde alttan alta Meral Akşener'in kuracağı partiyi parlatıyorlar. Dediklerine göre AK Parti'de ve MHP'de mutlu olmayan bir seçmen kitlesi varmış ve siyasette yeni bir mecra arıyorlarmış.

Tabii bu iddiaların herhangi bir somut karşılığı yok. Neden seçmen AK Parti'den ve MHP'den umudu kesmiş, bunun bir açıklaması yok. Ya da yeni parti AK Parti'den ve MHP'den farklı olarak seçmene ne vaat ediyor?

Örneğin iç politikada yeni parti ne yapacak?

Terörle mücadeleyi nasıl yürütmeyi planlıyor? Herhalde CHP ve HDP gibi terörle mücadelede daha gevşek bir tutumu savunmayacaktır. Peki AK Parti'den farklı olarak ne yapacak? Bu saatten sonra 90'lara dönmek gibi bir çılgınlığa da kimse kalkışmayacağına göre ortada çok fazla seçenek varmış gibi gözükmüyor?

Türkiye'ye nasıl bir siyaset vizyonu sunuyor, bunu da bilen yok. Örneğin AK Parti'nin ciddi bir hürriyet ve adalet iddiası vardı ve bunu büyük oranda gerçekleştirdi. Siyasetin önündeki engeller birer birer kalktı, devlet ve millet kucaklaşması gerçekleşti. Kurulacak olan partinin bu alanlarda söyleyecek bir sözü varsa da henüz duymadık.

Malum siyaset sadece ülke sınırları içerisinde yapılmıyor. Meselenin bir de dış politika boyutu var. Kemal Kılıçdaroğlu'nun Suriye'deki barışı tesis edip, Türkiye'deki Suriyeli mültecilere 'dönün kardeşim evinize diyeceğiz' vizyonundan daha ileri giden bir bölge politikası var mı yeni siyasi partinin?

Avrupa ile ilişkilerde ne yapacak, 'daha iyi ilişkiler' pahasına AB'ye boyun mu eğecek yoksa köprüleri hepten mi atacak?

Evet, yeni partiyi parlatma çabaları son gaz devam ediyor ama bu soruların hiçbirisinin cevabını henüz duyan bilen yok. Dedik ya medyanın bir kesimi için siyaseti dizayn etmeye çalışmak artık bir alışkanlık meselesi.

Kaybedecek bir şeyi yok medyanın.

Peki ya Meral Akşener bu partiyi neden kuruyor?

İş olsun diye mi?,

[Takvim, 07 Eylül 2017].