Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından hazırlanan "Normalleşme Sürecinde Tarihin Popülerleşmesi ve Medya" analizinde, tarih konusunun, önceki yıllara göre daha görünür hale gelmesinin, konuyu daha zengin kaynak ve örnekleme ile analiz etme imkanı verdiği belirtildi.
Medipol Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Can Ceylan'ın hazırladığı analizde, resmi tarih söyleminin tartışmaya açılması; tarihe olan meraktaki artışın gözlemlendiği mecraların sayısal özellikleri ve nitel içerikleri üzerinden incelendi.
Türkiye'de özellikle 2002'den beri yaÅŸanan normalleÅŸme sürecinde ortaya çıkan unsurlardan birinin de resmi tarih söyleminin tartışmaya açılması olduÄŸu ifade edilen analizde, çoÄŸulculaÅŸmanın oluÅŸturduÄŸu eleÅŸtirel bakış ortamında, resmi tarih söyleminin aksiÂne, tartışmaya ve sorgulamaya daha açık olan bu söylemlerin, toplumun tarih konusunda var olan merakı daha da artırdığı, bilgiye farklı kaynaklardan ulaÅŸma imkanlarının çoÄŸalmasının da bu artışta etkili olduÄŸu aktarıldı.
Tarih konulu televizyon programları ve televizyon dizilerinin, popüler ya da akademik tarih kitaplaÂrı ve aylık ya da haftalık dergilerin sayısındaki artışın bu durumun en açık göstergesi olduÄŸu belirtilen analizde, ÅŸu ifadelere yer verildi:
"Bu analizde tarihe olan meraktaki artışın gözlemlendiği mecralar, sayısal özellikleri ve nitel içerikleri açısından incelenmektedir. Tarih konusunun, önceki yıllara göre daha görünür hale gelmesi, konuyu daha zengin kaynak ve örnekleme ile analiz etme imkanını da vermektedir.
Sosyal medyada birkaç saat ya da birkaç dakikalık gündemler ilgi çekiyor olsa da tarih, kamuoyunun ilgi gösterdiği uzun soluklu gündem konularının başında gelmektedir. Tarih konusunda yazılı ve görsel medyadaki bu çeşitliliğin üzerinden ileriye dönük ne gibi adımlar atılabileceği analizin öneriler kısmında sunulmaktadır."
İlgili analize burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz.
[AA, 13Â Temmuz 2018].