Başlık yanıltıcı olabilir, zira pandemiyle mücadelede kazananımız yok. Her ülke çok sayıda insanını bu salgında kaybetti, milyonlarca insan sevdiklerinden ayrı kaldı. Ekonomi, eğitim, mental sağlığımız, daha pek çok açıdan da zarar gördük ve bu zararı telafi etmek uzun bir zaman alacak. Ancak kısıtlı miktardaki Kovid-19 aşısının paylaşımı doğal olarak paylaşımdan aslan payını alanlarla paylaşım masasında yer bulamayan ülkeleri birbirinden ayrıştırdı.
Aşı konusu gündemde bir süredir. Sadece bizde değil, tüm dünyanın gündeminde. Yalnız bizdeki gündem sanki paralel bir evrenin gündemi gibi. Kerli ferli sanatçılar, iş insanları, siyasiler aşı sürecinde çuvalladık diye mesajlar paylaşıyor sosyal medyada. Bir yalanı ne kadar çok tekrarlarsanız o kadar çok gerçekmiş gibi görünüyor. Bu da öyle bir yalan. Madem bilgi çağındayız, aradığımız her türlü bilgi bir tık uzağımızda, ben de basit bir internet aramasıyla dünyada aşılama nasıl gidiyor diye baktım, zor bir işlem değil, siz de bakın lütfen.
Hangi ülke kaç doz aşılama uygulamış, nüfusunun yüzde kaçını aşılamış, tüm bu bilgiler bir tık uzağımızda. Ama nedense Twitter gibi mecralardaki yalan yanlış algı operasyonlarının peşine takılıp giden milyonlar var. İlk değil bu son da olmayacak.
Gerçi şaşırmamak lazım. ABD'den Avrupa'dan doktorların hemşirelerin koruyucu ekipman yokluğundan çöp poşeti giyerek feryat figan ettikleri günlerde de Türkiye süreci yönetememekle suçlandı. Biz şehir hastanelerini hızla aktif hale getirip yoğun bakım kapasitelerini hızla artırırken, yerli üretim solunum cihazlarımızı hızla yurt geneline dağıtırken, köylerden hastaları ambülans helikopterlerle taşırken İspanya'nın başkenti Madrid'de bakımevlerinde ölüme terk edilmiş, koronavirüsten ve bakımsızlıktan dolayı yataklarında ölü bulunmuş yaşlıları konuşuyordu dünya. Avrupa'da sağlık altyapısının pandemi yükünü kaldıramamasından dolayı hangi tür hastaların tedavi edileceği hangilerinin ölüme terk edileceği konusunda prosedürler belirleniyordu. Aşıda da durum farklı olmadı. Hiçbir karşılaştırma yapmadan, hiçbir veri paylaşmadan "olmadı, Türkiye bunu da beceremedi" algısını yaymak için epey bir uğraşan var.
Hal böyle olunca ben de Twitter'da hashtag kampanyalarında popülarite kovalayan kanaat önderlerinin (!) paylaşımları yerine doğrudan aşılama verilerine baktım. Aynı verileri güncel olarak paylaşan pek çok medya kanalı mevcut. Ben bu yazıyı yazarken CNN'in verilerinden faydalandım.Yazıda kullandığım tablolar da bu kaynaktan. Siteyi en son kontrol ettiğimde 30 Nisan saat 14.49 itibariyle veriler mevcuttu, rakamlar sürekli güncellenmekte. Siz de aşılama verilerini takıntılı ve saplantılı kullanıcıların sosyal medya paylaşımları yerine doğrudan bu tür kaynaklardan takip edebilirsiniz.
Verileri paylaşmadan önce bir konuyu daha açıklığa kavuşturalım. Aşılama konusundaki başarıyı iki şekilde ölçmek mümkün. İlk olarak nüfusun yüzde kaçının aşılandığına bakabiliriz. Buna göre dünyanın aşılamada en başarılı ülkelerini vatandaşlarının yüzde kaçının aşılandığına göre sıralayabiliriz, yani 100 kişiye uygulanan doz miktarı. Bu listenin başında bir İngiliz denizaşırı bölgesi olan Cebelitarık var. Cebelitarık'ta her 100 kişiye düşen doz miktarı 206. İkinci dozlar da tamamlanmış görünüyor yani. Gayet başarılı bir tablo ancak başarıyı bu şekilde ölçmenin bir problemi var. Cebelitarık'ın nüfusu sadece 33 bin.
Bu sebeple aşılamada başarıyı, uygulanan toplam aşı dozu miktarıyla ölçmek daha doğru olabilir. Bu listenin başında ise Çin yer alıyor. Çin'de bugüne kadar 253 milyon doz aşı uygulanmış. İkinci sırada 237 milyon doz aşı uygulayan ABD var. Üç numara ise 149 milyon doz aşı uygulayan Hindistan. Dünyada uygulanan aşıların neredeyse tamamını bu üç ülke uygulamış zaten. Bir diğer deyişle başkalarına aşı bırakmamışlar, aşı pazarındaki nerdeyse tüm malı (evet, aşı ticari bir meta maalesef) toplayıp ülkelerinde kapatmışlar denebilir. Hindistan'ı 48 milyon doz aşıyla Birleşik Krallık (yani İngiltere, İskoçya, İrlanda ve Galler toplamı) izliyor. Ardından Brezilya, sonra Almanya ve sonra Türkiye var listede.
Evet, Türkiye dünyada bugün itibariyle en çok doz aşı uygulayan yedinci ülke. Ardımızda sırayla Fransa, Endonezya ve Rusya var. İlk 10 listesi bu. Liste İtalya, Meksika, İspanya diye devam ediyor.
Grafik 1. Uygulanan toplam aşı dozajına göre ülkeler sıralaması (Kaynak: CNN)
Şu ana kadar 22 milyon 500 bin doz aşı uyguladık. Keşke daha çok uygulansaydı, keşke herkes aşı olmuş olsaydı ama yok. Yok işte, aşı yok. ABD, Çin ve Hindistan dünyanın aşı stokunun nerdeyse tamamını ülkelerinde kapattılar. Biz ise kendi aşısını üreten Almanya'nın ardından listede yedinci sıradayız, yine kendi aşısını üreten Rusya'nın ise üç sıra üzerindeyiz. Bu aşı yokluğunda, tabiri caizse aşı savaşlarının sürdüğü bu rekabet ortamında Türkiye 22 milyon dozun üzerinde aşı uyguladı ve uygulamaya devam ediyor. Bu başarıdan dolayı ülke olarak madalya bekleyecek halimiz yok. Ama bu yarışın ödülü madalyadan daha önemli, kelimenin tam anlamıyla hayat memat meselesi bu yarış. Altta kalanın canının çıktığı bir yarış bu. Güney Afrika'dan İran'a, Tayland'dan Filipinler'e, Ukrayna'dan Bangladeş'e 40 milyon üstü nüfusa sahip nice ülkenin halen daha nüfuslarının yüzde 1'ine bile aşı uygulayamadığı bir aşı yokluğu içerisindeyiz.
Grafik 2. Nüfusunun yüzde 1'inden azını aşılayabilen ülkeler (CNN)
Kamerun, Ermenistan gibi ülkelerde bırakalım milyonları, uygulanan aşı dozu miktarı daha bini bulmadı, yüzlerle ifade ediliyor. Her ülke kendini kurtarma derdinde ve tabi ki bu rekabette ABD, Çin, Hindistan gibi ülkeler ağırlığını koyarak aşı pazarını adeta kapattılar. Bu hengamede aşı üreten ülkelerin dahi bir kısmından fazla aşı tedarik edebilmiş ve uygulayabilmiş bir ülke olduk, dünyadaki bu hayat memat yarışında yedinci sırada yerimizi aldık. İşte "aşıda çuvalladık" diyenlerin paylaşmadığı veriler bunlar.
Hükümetin işi bu, pandemiyle mücadele edecek, alkış bekleyecek hali yok tabi denilebilir, öyle de. Ancak hiçbir veriye dayanmayan bu sosyal medya karalama ve iftira kampanyalarının da faydası yok, zararı var. Sağlık çalışanlarımız bir yılı aşkındır canla başla bu salgına karşı mücadele ederken yalan yanlış bilgilerle kimseyi demoralize etmeye hakkımız yok. Hayatımızda daha önce görmediğimiz ölçekte bir salgınla karşı karşıyayız. Dünya genelinde 3 milyonun üzerinde insan hayatını kaybetti. Yarım milyon insanını koronavirüsten dolayı kaybeden ülkeler var. Bu derece bir felaketin içinden geçiyoruz. Bizim de on binlerce vatandaşımız salgından dolayı hayatını kaybetti. Daha çok aşı, daha çok test, daha çabuk tedavi, hepimizin, herkesin arkasında olması gereken talepler. Yeter ki amacımız salgınla mücadeleye kara çalmak değil, bu mücadeleye destek olmak olsun. Umalım ki başlatılan yeni kısıtlamalar dalgası daha fazla aşı tedarikiyle desteklensin ve hem ülkemizde hem dünyada milyonların canına mal olan bu salgın belasından hep birlikte çıkabilelim.
[Sabah, 1 Mayıs 2021].