SETA > Atölye |
Ana Muhalefetin İmralı İkilemi

Ana Muhalefetin İmralı İkilemi

2013 başından itibaren ortaya çıkan diyalog ortamı, İmralı tutanaklarının sızdırılmasına yönelik tepkilerin ardından daha önce PKK tarafından kaçırılan sekiz kamu görevlisinin serbest bırakılmasıyla devam etti. Son gelişmeler, aslında ana muhalefet partisinin İmralı sürecine karşı açıkça tavır alarak ciddi bir zamanlama hatası yaptığını gözler önüne serdi.

Barış ve Demokrasi Partisi heyetinin Abdullah Öcalan’la gerçekleÅŸtirdiÄŸi görüÅŸmeye ait tutanakların 28 Åžubat tarihli Milliyet gazetesinde yayımlanması, Türkiye siyaset kamuoyunda Ä°mralı müzakerelerine dair tartışmaları hareketlendirdi. Tutanakların kimler tarafından ve ne ÅŸekilde sızdırıldığı tartışıladursun, ana muhalefet partisi CHP’den tutuklu PKK liderine atfedilen provokatif ifadeler hakkında sert açıklamalar yapıldı. Bu yaklaşım, kısa vadede tepki oylarını partiye kazandırabilecek olsa da, ana muhalefetin kronik meselelerde iktidara alternatif oluÅŸturamadığı gerçeÄŸini deÄŸiÅŸtirmiyor. Özel Yetkili Mahkemeler konusunda yaptığı muhalefeti Ergenekon davasının ötesine taşıyamadığı için önemli bir fırsat kaçıran CHP, bugün de Ä°mralı görüÅŸmeleri çerçevesinde yaÅŸadığı savrulmalar nedeniyle deÄŸiÅŸim projesini ve yavaÅŸ yavaÅŸ oluÅŸturmaya baÅŸladığı merkez parti kimliÄŸini riske ederek müzakerelerin baÅŸarısızlığı üzerinden tehlikeli bir kumar oynuyor.

YENÄ°LÄ°KÇÄ°LERÄ°N SESSÄ°ZLİĞİ

Müzakere tutanaklarının kamuoyuna sızdırılmasının ardından CHP cephesinden ilk açıklama, Genel BaÅŸkan Yardımcısı Nihat Matkap’tan geldi. Matkap, Abdullah Öcalan’ın ortaya koyduÄŸu vatandaÅŸlık tanımının CHP programında yer alan ilkelerle uyumlu olduÄŸunu ifade etti.[1] Öte yandan henüz Ocak ayında görüÅŸmelere yeÅŸil ışık yakan parti yönetimi, Matkap’ın açıklamalarına mesafeli durmayı tercih etti. Grup BaÅŸkanvekili Akif Hamzaçebi’nin Matkap’ı “maksadını aÅŸmak” ile itham etmesi ve Kürt meselesinde CHP içerisindeki diyalog yanlısı taleplere tercüman olan Sezgin Tanrıkulu, Binnaz Toprak ve Hüseyin Aygün gibi isimlerin sessizliÄŸi, CHP’nin Ä°mralı görüÅŸmeleri pozisyonunu tamamen ulusalcı ellere emanet etmiÅŸ oldu.[2] Ä°zmir Milletvekili OÄŸuz Oyan’ın 4 Mart’ta toplanan Parti Meclisi toplantısında KılıçdaroÄŸlu’nu “partinin müzakere yanlısı olduÄŸuna yönelik algı yarattığı” gerekçesiyle eleÅŸtirmesinin ardından parti yönetiminden de daha sert mesajlar gelmeye baÅŸladı. KılıçdaroÄŸlu, grup toplantısında Öcalan’ın açıklamalarına istinaden “diÄŸer ortak” olarak tanımladığı BaÅŸbakan ErdoÄŸan’ı kamuoyunu bilgilendirmeye çağırırken[3], parti sözcüsü Haluk Koç da sızdırma olayının “BaÅŸbakan’ın bilgisi dâhilinde” olduÄŸunu öne sürdü.[4] Önde gelen ulusalcı isimlerden Grup BaÅŸkanvekili Muharrem Ä°nce’nin, Numan KurtulmuÅŸ ve Süleyman Soylu’nun AK Parti’ye katılımına referans yaparak Abdullah Öcalan’a iktidar partisinin yönetiminde yer verilmesi gerektiÄŸini söylemesi de sert söyleme katkıda bulundu.[5] Son olarak CHP lideri KılıçdaroÄŸlu, “hukuksuzluk” olarak tanımladığı görüÅŸmelere müdahil olması için Çankaya KöÅŸkü’ne çıkarak CumhurbaÅŸkanı Abdullah Gül ile görüÅŸtü.[6] Asıl ilginç olan, CHP cephesinin görüÅŸmenin içeriÄŸini kamuoyuyla paylaÅŸmak bir yana, konuyu gündeme getirmeme kararı alması oldu.[7]

YAÄžMURDAN KAÇARKEN DOLUYA TUTULMAK

CHP’nin Ä°mralı görüÅŸmeleri hakkında tutarlı bir siyaset üretememesi, aslında 2010 yılından itibaren içerisinde olduÄŸunu iddia ettiÄŸi deÄŸiÅŸim sürecinde izlediÄŸi yöntemin bir uzantısı olarak anlaşılmalıdır. Kemal KılıçdaroÄŸlu yönetiminde son üç yılını enerjisinin önemli kısmını kendisine Baykal döneminde empoze edilen ulusalcılık kalıbını kırmaya harcayan ana muhalefet partisi, deÄŸiÅŸim sürecini zamana yayarak elindeki seçmen desteÄŸini riske etmeden yeni oy havzalarına yönelmeye çabaladı. Bu denge siyasetinin temel göstergelerinden biri, CHP yöneticilerinin zaman zaman Kürt meselesi ve dini özgürlükler gibi tabu alanlarda yeni ve cesur açıklamalar yapmalarıydı. Nitekim ana muhalefet partisi, AK Parti iktidarının nispeten güvenlikçi bir mecraya yöneldiÄŸi 2012 yılında rakibinin boÅŸ bıraktığı alanı diyalog yanlısı bir söylemle doldurmaya çaba gösteriyordu. Bu dönemde tepki toplamayan demokratikleÅŸme söylemi, iktidarın 2013 yılı başında doÄŸrudan görüÅŸmelere baÅŸlama kararıyla sıkıntı yaratmaya baÅŸladı. Bir baÅŸka deyiÅŸle Ä°mralı görüÅŸmeleri, risk almadan deÄŸiÅŸmek isteyen CHP’yi daha önce dengede tutmaya çalıştığı ulusalcı ve yenilikçi blokların birini gözden çıkarmaya zorladı. Muharrem Ä°nce ile Sezgin Tanrıkulu arasında yaÅŸanan ‘ev sahipliÄŸi’ tartışmasının yanı sıra eski lider Deniz Baykal’ın Anayasa UzlaÅŸma Komisyonu üyelerine yönelik sert ifadeleri, parti yönetiminin kararını ulusalcılardan yana almasını hedefledi.

SON GELÄ°ÅžMELER

2013 başından itibaren ortaya çıkan diyalog ortamı, Ä°mralı tutanaklarının sızdırılmasına yönelik tepkilerin ardından daha önce PKK tarafından kaçırılan sekiz kamu görevlisinin serbest bırakılmasıyla devam etti. Son geliÅŸmeler, aslında ana muhalefet partisinin Ä°mralı sürecine karşı açıkça tavır alarak ciddi bir zamanlama hatası yaptığını gözler önüne serdi. CHP, tutanakların sızdırılmasını takip eden dönemde inÅŸa ettiÄŸi söylemi devam ettirmesi durumunda ciddi bir kumar oynayacak. Zira Kürt meselesinde yaÅŸanabilecek –aralarında ateÅŸkesin de bulunduÄŸu- bir dizi geliÅŸme, kamuoyunda Ä°mralı görüÅŸmelerinin olumlu yansımaları olarak algılanacak ve sürece karşı tavır alan partiler için maliyet üretebilecek. Bir baÅŸka deyiÅŸle Ä°mralı görüÅŸmelerine herhangi bir somut verinin yokluÄŸunda kategorik olarak karşı çıkan bir CHP, kendi itibarını çözüm sürecinin baÅŸarısızlığına endeksleme konusunda temel bir kararla karşı karşıya. Bu karar, partinin 2010 yılından beri tüm aksaklıklara raÄŸmen canlı tutmayı baÅŸardığı deÄŸiÅŸim iddiasının da kaderini belirleyecek.

[1] Nihat Matkap: “Öcalan’ın tanımı CHP’ye uyuyor”, T24, 28 Åžubat 2013.

[2] Hamzaçebi: “Nihat Matkap maksadını aÅŸtı”, Aydınlık, 3 Mart 2013.

[3] KılıçdaroÄŸlu: BaÅŸbakan sana güvenmiyoruz, NTVMSNBC, 5 Mart 2013.

[4] Haluk Koç’tan tutanak iddiası, Yurt, 6 Mart 2013.

[5] CHP’li Ä°nce: Ä°mralı’dakini de al yanına yardımcı yap, Radikal, 7 Mart 2013.

[6] KılıçdaroÄŸlu: Gül isterse açıklar, Gerçek Gündem, 8 Mart 2013.

[7] Akif Beki, “CumhurbaÅŸkanı, KılıçdaroÄŸlu’na ne demiÅŸ ki?”, Radikal, 14 Mart 2013.