MHP'nin ideolojik duruÅŸu, siyasal dili, sosyolojik karşılığı ve söylemi tarihsel süreç içerisinde önemli ölçüde farklılaÅŸtı.
22 Temmuz'dan 29 Mart'a Siyasal Partiler: DeÄŸiÅŸim ve Süreklilik Ekseninde MHP
Milliyetçi Hareket Partisi siyasi hayatının 40. yılına girmiÅŸ bulunuyor. SaÄŸ yelpazedeki partilerle önemli oranda kesiÅŸen bir tabana sahip olan MHP, bu partilerin baÅŸarı veya baÅŸarısızlığından etkilenerek, 1980 sonrasında iniÅŸli-çıkışlı bir oy grafiÄŸine sahip oldu. Seçim öncesi estirilen ulusalcı dalga ve Irak iÅŸgali, AB süreci ve terör odaklı tartışmalar 22 Temmuz seçimlerinde milliyetçi hareketin yeniden meclise girmesini saÄŸladı.
Bu dönemde MHP birçok açıdan farklı bir profil çizdi. Kürt Sorununa yönelik geleneksel yaklaşımında radikal bir deÄŸiÅŸime gitmeksizin, DTP ile kamuoyu önünde çatışmamaya özen gösterdi. Aynı ÅŸekilde “millet iradesi” eksenli tartışmalarda Devlet Bahçeli benzer bir politika izledi. CumhurbaÅŸkanlığı seçimleri, 367 tartışması, baÅŸörtüsü düzenlemesi ve AK Parti’ye yönelik kapatma davasında yaÅŸanan gerilimleri, “milletin sıkıntıları” ÅŸeklinde kodlayarak bürokratik dirence karşı millet iradesi ekseninde yer aldı. Bu çalışma, bir tarihsel analiz yaparak, MHP’yi soÄŸuk savaÅŸ siyasal dünyasından çıkartıp Türkiye’nin bugününe taşıyabilecek vizyon arayışının MHP’nin kaderinde belirleyici olacağını savunmaktadır.
***
9 Åžubat 2009’da 40. kuruluÅŸ yılını kutlayan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), Türkiye’nin en güçlü siyasi hareketlerinden biridir. Milliyetçi fikriyatın MHP çatısı altında siyasi bir partiye dönüÅŸmesi 9 Åžubat 1969 tarihinde olsa da, Parti’nin köklerinin daha eskilere gittiÄŸi bilinmektedir. Çünkü milliyetçi ve Türkçü fikriyatın tarihi, Osmanlı Ä°mparatorluÄŸunun son dönemlerine kadar uzanırken, “siyasi ve hükmi bir ÅŸahsiyet” haline gelmesi Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi (CKMP) ve MHP ile baÅŸlamaktadır. MHP’nin kısa tarihi, aslında yakın dönem Türkiye’sini baÅŸka bir pencereden okumak bakımından oldukça anlamlı veriler içermektedir. SoÄŸuk SavaÅŸ döneminin en yoÄŸun yaÅŸandığı yıllarda kurulan MHP, aldığı oylardan daha çok, temsil ettiÄŸi misyon ve takındığı tavırlarla tartışılan bir parti olmuÅŸtur. MHP üzerine yaptığı çalışmalarıyla bilinen Mustafa Çalık partiyi ÅŸu ÅŸekilde tanımlamaktadır: MHP hareketi 1950’lerde hızlanan sosyo-kültürel ve politik deÄŸiÅŸme sürecinde, yerleÅŸik sosyo-kültürel yapıdaki muhtelif sembol, deÄŸer ve davranış kodlarının reaksiyonel bir ideolojik politizasyonla buluÅŸarak eyleme dönüÅŸmesidir. MHP hareketi genel anlamda Türk toplumundaki anti-komünizm, dini ve kültürel temellerden güç aldığı kadar, sosyolojik bir tepki olarak deÄŸerlendirilebilir. MHP ilk zamanlarında Turancı bir ideolojiyi benimsemiÅŸse de, daha sonra bu ideolojiyi terk etmiÅŸtir. Parti, süreç içerisinde kendisini daha çok karşısındakilere göre tanımlayarak konumlandırmıştır. Hem anti-kapitalist hem de anti-komünist bir söylem benimseyen Milliyetçi Hareket, “mili devlet” kavramına aÅŸkın bir anlam yüklemiÅŸtir. MHP, çoÄŸunlukla “merkezi, güçlü bir devlet” fikrini içselleÅŸtirmiÅŸ ve zaman zaman kendisini bu aÅŸkın devlet kavramıyla özdeÅŸleÅŸtirmiÅŸtir. DiÄŸer bir ifadeyle, MHP daha çok “devletçi bir milliyetçilik” anlayışını benimsemiÅŸtir. Özgül ağırlığı, sahip olduÄŸu seçmen desteÄŸinden ve yürüttüÄŸü görevlerden daha fazla olan Milliyetçi Hareket, kendisini devletin doÄŸal bir müttefiki olarak görmüÅŸtür. Nitekim %2’lerden baÅŸlayan oy oranını %18’lere taşıyan hareket, aldığı oydan daha çok yaptığı çıkışlarla öne çıkmıştır. Bu anlamda Milliyetçi Hareketin serüvenini sayısal bir deÄŸerlendirme kadar, siyasal ve toplumsal bir analizle de okumak gerekmektedir. Türköne’nin ifadesiyle, “MHP’yi siyasi partiler yelpazesinin saÄŸ kenarına yakın bölümüne yerleÅŸtirmekle ve diÄŸer partilerle mukayese etmekle yetinenler, toplumun derinlerinde iÅŸleyen birçok farklı kırılma hattını da gözden kaçırmış olurlar.”2 MHP’lilik, kamuoyu için, salt bir partili olmanın ötesinde anlamlar taşımaktadır. MHP ideolojisinde özel bir anlam ve önem atfedilen unsurlardan biri de “devlet ve milliyetçilik” kavramıdır. MHP’nin örgütlenmesinde ve siyasal duruÅŸunda önemli bir yer tutan milliyetçi söylem, ortaya koyduÄŸu “yüksek ve ihtiraslı hedeflerle” eziklik içindeki kitleler için bir umut olmuÅŸ ve bu kitleler hızla Parti’ye katılmışlardır. Parti, 1980 öncesi dönem propagandalarında Türk milletinin “lider ve efendi millet” olduÄŸu tezini iÅŸlerken, sıklıkla yeniden Büyük Türk Devleti’nin kuruluÅŸundan söz etmektedir.3 Bu bakımdan, MHP’nin 1980 öncesi milliyetçilik anlayışı, daha çok reaksiyoner bir nitelik arz etmektedir. Türkiye’nin ve dünyanın yaÅŸadığı deÄŸiÅŸimlere baÄŸlı olarak MHP de ciddi deÄŸiÅŸimler ve dönüÅŸümler geçirmiÅŸtir. MHP’nin ve temsil ettiÄŸi siyasi düÅŸüncenin daha iyi anlaşılabilmesi için Parti tarihinin üç döneme ayrılarak incelenmesi gerekmektedir. Bu nedenle, bu çalışmada MHP’nin ve milliyetçi hareketin tarihsel serüveni, 1980 öncesi dönem, 1980 sonrası Alparslan TürkeÅŸ dönemi ve Devlet Bahçeli liderliÄŸindeki dönem olarak sınıflandırılarak ele alınacaktır. Çünkü bu tarihsel süreç boyunca Parti’nin ideolojik duruÅŸu, siyasal dili, sosyolojik karşılığı ve söylemi önemli ölçüde farklılaÅŸmıştır. Parti, saÄŸ uçtan merkeze doÄŸru evrilmeye yüz tutmuÅŸ ve bu doÄŸrultuda belirli bir yol kat etmiÅŸtir. MHP, bir anlamda muhafazakâr dünya görüÅŸü içerisinde geliÅŸerek dönüÅŸmüÅŸ ve siyasal dilini zaman içinde yenilemiÅŸtir...