24 Haziran'da bir devir kapanacak. Yeni bir devir açılacak. Hem bir bitiş, hem bir başlangıç olacak 24 Haziran. Siyaset, iktidar olmanın tek aracı haline gelecek. Vesayet odakları kendisine alan bulamayacak. Siyasete yönelik gayrı meşru müdahalelerin bir zemini kalmayacak. Ekonomi yönetimi dağınık yapısından kurtulacak, tek elde toplanacak. Ülke orta gelir tuzağından kurtulacak, hızlı büyüme ve adil kalkınma politikalarına hız verecek. Ülkemiz dış müdahalelere karşı çok daha dayanıklı hale gelecek. Uluslararası aktörler Türkiye'yi olduğu gibi kabul etmek zorunda olduklarını görecekler. 5 yıldır farklı yol ve yöntemlerle Türkiye'de yönetim değişikliği meydana getirmeye çalışanlar bükemedikleri bileği öpmek zorunda kalacaklar. Terör örgütleri ile mücadelede daha başarılı sonuçlar elde edilebilecek. PKK terör örgütü ile ülke içinde olduğu gibi sınır ötesinde de daha etkin biçimde mücadele edilecek. Terör koridoru projesi tam anlamıyla tarihin çöp sepetine gönderilecek. FETÖ kullanım ömrünü doldurmuş olacak. Bu örgütün hem sivil hem de mahrem örgütlenmesi tam anlamıyla açığa çıkarılıp bu kirli yapıyla daha doğru, daha sonuç alıcı yöntemlerle mücadele edilecek. Muhalefet gayrı milli tutumunu terk etmek zorunda kalacak. Siyasete dönmekten, milli olmaktan başka çaresi olmadığını görecek. Milli menfaat esas hale gelecek. 24 Haziran'da bir devir kapanacak. Yeni bir devir açılacak. Evet. Siyasal istikrarımız kurumsallaşacak. Güçlü siyasal liderlik siyasi hayatımızın bir istisnası olmaktan çıkacak bir norm halini alacak. Bürokratik oligarşinin direnci kırılacak. Yönetimdeki çift başlılık sorunu tamamen ortadan kalkacak. Yasama, yürütme ve yargı kendi fonksiyonlarına odaklanacak, birbirinden rol çalmayı bırakacak. Hızlı karar alma mekanizmalarıyla yönetim zaafları ortadan kalkacak. Kamu otoritesi kullanan her aktör kamuya hesap vermek zorunda olduğunu bilerek adım atacak. Sivil toplum güçlenecek. Sivil toplum örgütleri de siyasi parti refleksleriyle hareket etmeyi bırakacak. Kendi faaliyet alanlarında uzmanlaşmanın, gerçek anlamda katma değer üreterek ülkeye katkı sunmanın yollarını arayacak. Eğitim, bilim ve kültür politikalarımız siparişle yürütülen politikalar olmaktan çıkıp daha sahici hale gelecek. Ülke yeniden uzun vadeli plan yapabilir hale gelecek. 24 Haziran'da bir devir kapanacak. Yeni bir devir açılacak. Bölgesel bir güç olmayı başaran Türkiye, sırtındaki yüklerden kurtuldukça hızla küresel bir güce dönüşecek. Türkiye Batı dünyasına karşı verdiği bağımsızlaşma ve büyüme mücadelesini kazanmış olacak. Sömürgeciler tarafından müdahale edilen bir ülke olmaktan çıkıp, hak, adalet ve ulusal çıkar namına müdahale eden bir ülkeye dönüşecek. 24 Haziran seçimleri işte bu nedenlerle tarihi bir öneme sahip. Türkiye o gün Türkiye'nin büyümesinden ve özgürleşmesinden yana olanlarla, onu yeniden prangalara vurmak isteyenler arasında bir tercih yapacak. Ve inşallah iyiler kazanacak... Yeter ki rehavete kapılmayalım...
[Sabah, 23 Nisan 2018].