Türkiye'nin Afrin'e düzenlediği Zeytin Dalı operasyonuyla PKK/ PYD terör örgütü tam anlamıyla bir yıkım yaşıyor. Öldürülen teröristler ve terörden temizlenen topraklar bir yana PYD dünya kamuoyundan beklediği desteği de bulamıyor. Harekâtın ilk gününden itibaren PKK bildik propaganda yalanlarına başvurdu. Bölgede kendisine boyun eğmeyen tüm Kürt gruplarını saf dışı bırakan PKK/PYD Türkiye'nin kendisine karşı başlatmış olduğu operasyonu tüm Kürtleri hedef alıyormuş gibi dünya kamuoyuna pazarlamaya çalıştı. Batılı medya organlarının bir kısmı hala "Türkiye Suriye'de Kürtlere karşı operasyon" başlattı algısını yaymaya çalışsa da, bu çaba çok etkili olmadı. Ulusla arası kamuoyundan birbiri ardına operasyona destek açıklamaları geliyor. Açıklamalarda Türkiye'nin sınırlarındaki terör oluşumuna karşı meşru müdafaa hakkının altı çiziliyor. Haliyle PYD'nin "Türkiye Kürtleri hedef alıyor" kara propagandası etkisini kaybediyor.
PYD/PKK terör örgütünün batı kamuoyunda DEAŞ'in varlığı üzerinden meşrulaştırıldığını biliyoruz. Örgüt kendisini DEAŞ terörü ile mücadele eden bir yapı olarak sundu. Bir tarafta karanlık, barbar, vahşi DEAŞ'li sakallı erkekler, öbür tarafta onlara karşı özgürlük mücadelesi veren seküler PKK/PYD imajı vardı. PYD'li kadın teröristlerin fotoğrafları batılı gazetelerin sayfalarını süsledi uzunca bir dönem. PYD/PKK Zeytin Dalı operasyonunu da bu bağlama çekmeye çalıştı. Operasyona destek veren ÖSO savaşçıları DEAŞ'li gibi sunuldu. Tükiye'nin bu gruplarla "özgürlük savaşçısı" PYD'ye operasyon yaptığı yönünde algı operasyonları devreye sokulmaya çalışıldı. Ancak Türkiye'nin karşı çabaları ve hepsinden öte Zeytin Dalı operasyonunun başarılı ilerleyişi bu kara propagandayı da hükümsüz hale getirmiş durumda.
Türkiye PKK ile mücadelede tecrübe kazandığı gibi PKK/PYD'nin kara propagandasıyla mücadelede de tecrübe kazandı. Netice ortada terör örgütü her iki cephede de kaybediyor.
KENDİ GİTTİ ADI KALDI YADİGâR
Bugünlerde ABD'nin hali bir garip. Baktılar ki Türkiye'nin "kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz" demesi kuru bir meydan okuma, boş bir hamaset değil; Türkiye kendi göbeğini kendisi kesmek için üzerine düşeni yapıyor, bir telaşa kapıldılar. Türkiye'ye söz verip, tutmamaya alışmışlardı.
Kendilerince bizi avutuyorlardı. Bir yandan sizin güvenlik kaygılarını anlıyoruz deyip, öbür taraftan kaygılarımızı arttıracak ne varsa bir bir yapıyorlardı.
Türkiye'de kaygılanmaktan vazgeçti.Oturup kaygılanacağıma, harekete geçerim kaygı merkezini ortadan kaldırırım, dedi.
Zeytin Dalı operasyonunun çıkış noktası bu oldu. Öyle anlaşılıyor ki ABD her şeye rağmen Türkiye'nin böyle bir operasyon yapacağına imkan ve ihtimal vermemişti.
Ancak bir gece ansızın operasyon başlayınca hazırlıksız yakalandılar.
Uzun bir aradan sonra müttefik olduğumuzu anladılar. Şimdi Rusya'nın iki NATO müttefikinin arasını açmaya çalıştığını söylüyorlar. Aramızın biraz açık olduğu doğru ama nedeni Rusya değil. İki NATO müttefikinin yani Türkiye ile ABD'nin arasının açılmasının nedeni bizzat ABD.
-PYD'yi silahlandırarak
-Sonradan pişman olup vazgeçseler de vize ambargosu gibi bir saçmalığa imza atarak
-Halk Bankası genel müdür yardımcısını yargılayarak
-Ve tabii ki FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'i iade etmeyerek ABD çoktan aramızı açtı.
Müttefikliğin adı kaldı sadece.
CEVABI BELLİ SORU
Arap Birliği Genel Sekreteri "Suriye'nin kuzeyindeki durumu, özellikle de Türk ordusunun operasyon gerçekleştirdiği Afrin'deki durumu endişe ile takip ediyorum" demiş.
Peki, endişeleriniz artarsa ne yapabilirsiniz?
[Takvim, 26 Ocak 2018]