Bu analiz 15 Temmuz 2016 tarihinde Türkiye demokrasisine karşı girişilen askeri darbe teşebbüsünden bu yana geçen bir yıllık sürenin ekonomi politik arka planını konu edinmektedir. Çalışmada darbe girişiminin hemen ardından ve ilerleyen aylarda ekonomi yönetimi ile piyasa oyuncuları tarafından verilen tepkiler mercek altına alınarak ekonomik parametrelerdeki değişimler incelenmektedir. Darbe girişiminin görece kısıtlı kayıplarla atlatılmasını sağlayan etkenlere odaklanılmaktadır.
Türkiye’de yaşanan darbe süreçlerinin tarihsel gelişimine bakıldığında darbelerin genellikle ekonomik daralma dönemlerine denk geldikleri, ekonomi politikaları açısından ciddi hasarlara yol açtıkları ve konjonktürel dalgalanmaları tetikledikleri görülmektedir. Ekonomik ve siyasi istikrarsızlıkların ardından gelen askeri müdahaleler yaklaşık on yıllık aralıklarla istikrarsızlık ortamlarından beslenmiş ve bunları derinleştirmiştir.
Türkiye’nin demokratik normalleşmeyi birçok yönüyle sağladığı, siyasi istikrar ve makroekonomik yönetişimin güçlü biçimde sürdüğü bir ortamda gerçekleşen 15 Temmuz darbe girişimi ise darbeler tarihinin kıstaslarıyla bile rasyonel bir temelden yoksundur. Seçilmiş demokratik iradeye ve millet egemenliğine karşı kalkışılan bu darbe girişimi ekonomi politik anlamda hiçbir somut istikrarsızlık ya da kriz zeminine oturmadığı gibi toplumun temsil kabiliyeti olan hiçbir kesimi tarafından da meşru görülmemiştir. Demokratik kanallarla sağlanan siyasi istikrar devam ederken gerçekleştirilmek istenen bu tür kalkışmaların hiçbir şekilde toplumsal meşruiyet ve yaygın sosyal destek bulamayacağı 15 Temmuz’dan bu yana geçen bir yıllık süreçte görülmüştür..