SETA > Yorum |
Hem Elhamdülillah Hem Bismillah

Hem Elhamdülillah Hem Bismillah

Darbecilere ve işgalcilere karşı destan yazan bu millet, bu ülkede kimin söz sahibi olduğunu bir kez daha dosta düşmana gösterdi.

Şükürler olsun.

Milletimiz 15 Temmuz işgal ve darbe girişiminin hesabını dün sandıkta sordu.

Darbecilere ve işgalcilere karşı destan yazan bu millet, bu ülkede kimin söz sahibi olduğunu bir kez daha dosta düşmana gösterdi.

Şer ittifakının içeride ve dışarıdaki manipülasyonlarına, algı operasyonlarına aldanmadı.

Hayır cephesinin korku ve yalan siyasetine itibar etmedi.

Milletimiz bu tarihi fırsatı kaçırmadı.

Bugün itibariyle ülkemiz büyük bir imkâna kavuştu.

Demokrasimiz modern Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiç elde etmediği kadar büyük bir kazanım elde etti.

İlk defa bu millet kendi hükümet sistemini seçmiş oldu.

Hayırlı, uğurlu olsun.

***

Türkiye, 2002 sonrasında ciddi bir zihniyet dönüşümü yaşadı.

Millet iradesinin esas olduğu fikri siyasal alanın merkezine yerleşti.

Devlet elitlerinin tasarrufları, Batı'nın Türkiye için öngördüğü yol haritaları siyasal meşruiyetin kaynağı olmaktan çıktı.

Millet, devletiyle barıştı.

Ne var ki bu zihniyet dönüşümüne eşlik eden kurumsal dönüşüm düne kadar gerçekleştirilemedi.

2002'den bu yana Türkiye siyaseti itibar kazandı, istikrarlı bir ortam yaratıldı.

Ne var ki bu süreç güçlü, karizmatik bir siyasal liderin becerilerine, politik kabiliyetlerine bağlı olarak hayat buldu.

Sistemik bir dönüşüm hayata geçirilmedi.

İşte dün bu halkın yüzde 51.3'ünün desteğiyle bu kurumsal ve sistemik dönüşüm yolunda büyük bir engel atlanmış oldu.

***

Bugünden itibaren Türkiye siyasetinin önünde ciddi bir ödev var.

Her şeyden önce yeni hükümet sisteminin inşası bağlamında gerekli olan uyum yasalarının çıkarılması gerekiyor.

Fakat bu yetmez.

Aynı zamanda siyasetçilerin dışarıdan gelecek saldırılara karşı halkın iradesine sonuna kadar sahip çıkması gerekiyor.

16 Nisan öncesinin refleksleriyle siyaset yapmak bu saatten sonra kabul edilemez.

Yeni dönemde, eski dönemin siyasal gerçekliğine sıkışmış siyasi aktörler ya kendilerini dönüştürecek ya da tarihin dışına itilecek.

Hangi partide olurlarsa olsunlar, bu böyle!

Bu, milletin zaferi.

Ve elbette bu zaferin sürurunu, gururunu yaşamak bu milletin hakkı.

Fakat asla rehavete kapılmadan, hiçbir surette düşmanın uyuyacağını düşünmeden.

Durmadan, uyumadan...

***

Cumhurbaşkanlığı sistemi tam anlamıyla hayata geçtikten sonra halkın devletten ve siyasetten beklentileri kat be kat artacak.

Siyasal istikrar öncelikli beklenti olacak.

Hükümetten, yürütme organında hızlı ve etkin çalışması istenecek.

Meclisten, yasama organından ülkenin ihtiyacı olan yasal değişiklikleri gerçekleştirmesini ve yürütme organını denetlemesini talep edecek.

Yargının bağımsız ve tarafsız olmasını; ülkenin zayıf bir yönetim tarafından idare edilmesini değil, güçlü bir liderlikle yönetilmesini isteyecek.

Bürokratik oligarşiye, çift başlılığa, koalisyonlara elveda denecek.

Elhamdulillah.

Ve vira bismillah...

[Sabah 17 Nisan 2017].