SETA > Yorum |
İyi Parti ve HDP Arasındaki Gerilimin Esas Nedeni ne

İyi Parti ve HDP Arasındaki Gerilimin Esas Nedeni ne?

İyi Partili Akşener’in partisini kurduktan bu yana ilk kez ve bu açıklıkta, 'Biz HDP’yi PKK’nın yanı başında, onun uzantısı olarak konumlandırıyoruz' ifadesi ise HDP’lileri öfkelendirdi.

İyi Parti, hangi derde deva olacağı bilinmeyen “memleket masası”nın kurulmasını gündeme getirdi. Bu masaya davet edilecek partiler arasında, HDP’nin ismini saymayınca, Millet İttifakı içinde tartışmalar yeniden alevlendi.

İyi Partili Akşener’in partisini kurduktan bu yana ilk kez ve bu açıklıkta, “Biz HDP’yi PKK’nın yanı başında, onun uzantısı olarak konumlandırıyoruz”  ifadesi ise HDP’lileri öfkelendirdi.

HDP Onursal Başkanı Ertuğrul Kürkçü, “Ben sizi Gladio terör örgütünün anası olarak konumlandırıyorum” derken, HDP’li Sırrı Süreyya Önder ise, “Bize aracı gönderen bir siyasi parti bugün bize koordinat biçemez. İYİ Parti’yi kastediyorum” diyerek, seçim süreçlerinde yürütülen gizli ittifak pazarlıklarını ifşa etme sopasını gösterdi.

İYİ Parti sözcüsü Yavuz Ağırailoğlu’nun, “Bizim içimizde çocuklarımızın katiline katil diyemeyen şebekeyle görüşebilecek bir tane alçak yoktur. Varsa bir alçak açıklasın. Biz de gereğini yapalım” açıklaması ise tartışmanın kendi partisi içine de sıçrayacağının ipuçlarını barındırıyor.

İYİ Parti ve HDP arasında alt düzeyde tartışmalar yaşansa da, “görünmez bir el” muhalefet blokunun dağılmasından endişe ettiği için gerginliğin derinleşmesine şimdiye kadar izin vermedi.

Daha önceden Akşener, HDP ile Millet İttifakı’nın güç birliği sorulduğunda, her seferinde kâğıt üzerinde resmâ bir ittifakın olmadığı gerekçesine sığınarak geçiştirici cevaplar verdi. Kendilerinin aday gösterdiği yerlerde HDP’nin de aday çıkardığını ve hatta Iğdır’da HDP’ye karşı Cumhur İttifakı’nın adayını desteklediklerini söylemek, kalıplaşmış bir formata dönüşmüştü.

Aslında yapılmaya çalışılan, Erdoğan ve AK Parti karşıtlığında şekillenen ittifaka zarar gelmesin diye muğlak ifadelerle durumu idare etmekten ibaretti. Böyle bir siyaset tarzından parti yönetimi rahatsız değildi.

İYİ Partililer, HDP ile ittifak meselesini mahcup ve muğlak açıklamalarla geçiştirmeye çalışsalar da HDP’li siyasetçiler o kadar hassas değillerdi.

Örneğin, seçimlerin hemen ardından, TBMM’de HDP’li milletvekili Kurtulan’ın İYİ Partili Ağıralioğlu’na hitaben, “Size rağmen, içinde bulunduğunuz ittifaka, HDP ve PKK’ya içinde gönül vermişlerin de olduğu insanlar oy verdi. Şu an koltuklarınızda HDP’nin oylarıyla oturuyorsunuz” sözleri yenilir yutulur cinsten değildi. Ama İYİ Partililer, bu tip açıklamaları daha düşük düzeyli cevaplarla geçiştirmeyi bugüne kadar başarmışlardı.

***

Peki, ne oldu da karşılıklı sert açıklamalar yükseldi. Ya da Millet İttifakı çatısı altında yürütülen güç birliği bu netlikte tartışılır hâle geldi.

Bunun sebebi, İYİ Parti’den daha çok HDP ile ilgili. İYİ Parti, resmî olarak bir protokole dökülmeyen ve güç birliği formatında yürütülen iş birliğinden memnundu. CHP’ye de “HDP’yi biraz daha sistem içine çek, işimi kolaylaştır” diye öğüt veriyordu. Hatta HDP’de Mithat Sancar’ın Eş Genel Başkanlığa getirilmesi bu çabanın bir sonucuydu.

Ancak, HDP içinde terör örgütü PKK’ya doğrudan bağlı gruplar, Sancar üzerinden inşa edilmeye çalışılan sadece “sol ve sosyalist” soslu görünüme itiraz ettiler.

“Mithat Sancar ayrı, HDP ayrı bir yerde” eleştirisi yaptılar. “Öcalan’ın ilkelerinden sapıldığını” söylediler. HDP’nin esas tabanı ile Meclis grubunun farklılaştığı suçlamasıyla, batıdan seçilen HDP’li Türk milletvekillerini bir çeşit kayyum olarak nitelendirdiler. Bu tartışmalar, Ahmet Şık’ın istifası ile daha görünür hâle geldi.

Ama tüm bu tartışmaların odağında, CHP ile yürütülen ittifakın mevcut hâli ve formatı yer alıyordu. Şeffaf olmayan ve resmî bir hüviyete büründürülmeyen ittifak şeklinin sorunlu olduğu HDP içinde uzun süredir dile getiriliyordu.

İşte tam da bu tartışmalar üzerinden HDP’nin PKK terör örgütü güdümündeki esas politbürosu, bir sonraki seçimlerde açık ve resmî ittifak dışında iş birliklerine yanaşılmayacağını şimdiden açıkladı.

Böyle olunca da, gelecek seçimde Millet İttifakı’na HDP’nin kurumsal olarak eklemlenme ihtimali, İYİ Parti’nin ittifak içindeki geleceğini zorlaştırıyor.

Sonuç olarak da, hem CHP’ye bir mesaj vermek hem de özellikle yeni kurulan partilerle ittifak arayışlarını başlatmak için Millet İttifakı'nın geleceğini ilgilendiren tartışmaları başlatmak istiyor.

[Türkiye, 14 Mayıs 2020].