MHP lideri Devlet Bahçeli’nin, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e yönelik “evine dön” çağrısının ne anlama geldiğine dair tartışmalar devam ediyor.
Hatırlanacağı gibi Bahçeli, muhalefet partilerinin aksine Akşener’in Ayasofya Camii ziyaretini olumlu değerlendirerek şu açıklamayı yapmıştı: “Sayın Akşener’in böyle gitmeyeceğini, böyle ittifak olmayacağını, olsa bile bir ayağının çukura düştüğünü görüp derhâl ve çok kısa süre içinde evine dönmesi doğru ve tutarlı bir davranış olacaktır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan da, Bahçeli’nin bu açıklamasını soran gazetecilere “Olabilecek, en makul çizgide bir davettir. Birlik, beraberliğin tesisine yönelik bir adım olabilir. Dağınıklıkta bir şey yok. HDP’yle terör örgütleriyle birlikte olmak millî ve yerli olarak düşündüğümüz İyi Parti'ye hiç uygun düşmeyebilir. Böyle bir sıkıntının olması hasebiyle böyle bir davet gerçekleşmiş diye düşünüyorum.” şeklinde cevap vermişti.
Cumhur İttifakı partilerinin genel başkanları tarafından yapılan bu açıklamalar kuşkusuz önemlidir. Sıradan açıklamalar değildir. Siyasetin geleceği için sonuç da doğuracaktır.
Açıklamalar, İyi Parti’nin tabanı ve tavanı açısından farklı mahiyet arz etmesi de normaldir. Bu cümle ile ne kastettiğimi açıklayabilmek için İyi Parti’nin Türkiye siyasetindeki birkaç yıllık hayatından bazı kesitleri dikkatlere sunmam gerekir.
2017’de Batı medyası, “Türkiye’nin ‘demir leydi’si Meral Akşener, Erdoğan’a meydan okumaya hazırlanıyor” (Time, Temmuz 2017) başlıklı haberlerle MHP içindeki muhalefeti körüklemeye çalışıyordu.
İçeride ise MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “yerli ve millî hassasiyetlerle” AK Parti’ye destek vermesinden rahatsız olan çevreler, Meral Akşener’i MHP içinde aktörleştirmeye çalışarak öne çıkarıyorlardı.
Her gün Akşener’le ilgili muhalif medyada bir haber ve yorum çıkıyor, MHP’nin başına Akşener’in geçebileceği senaryoları yazılıyordu.
Bahçeli, Akşener’in ismi çeşitli çevreler tarafından parlatılmaya çalışıldığında partisine karşı birilerinin harekete geçtiğinin farkındaydı. O dönemde Akşener’le ilgili kendisine sorulan bir soruya şöyle bir cevap verecekti:
“Bu şekilde söylenen isimlerden hiç hoşlanmam, ismi geçeni de devre dışı tutarım. Meral Akşener’i eğer çok sık kullanırsanız, o devre dışı kalır haberiniz olsun. 80 milletvekilimiz var, her şeyde Meral Akşener. Bu, o zaman başka bir şey var burada demektir.”
Gerçekten de “bir şeyler olduğu” çok geçmeden anlaşıldı. Akşener, önce MHP içinde liderlik yarışına girdi. Başarılı olamayınca MHP’den ayrılarak kendi partisini kurdu.
İyi Parti’nin kurulmasından bugüne ise hem Türkiye siyasetinde hem de iyi partide çok önemli gelişmeler yaşandı.
25 Ekim 2017’de kurulun İyi Parti, her yıla iki “olağanüstü” kongre sığdırdı. İttifak siyaseti olmasa 24 Haziran seçimlerinde barajı geçemediği için parlamentoya giremeyecekti. 31 Mart yerel seçimlerinde il düzeyinde hiçbir başarısı yok. İlçe düzeyinde ise sadece 18 belediyeyi kazanabildi.
İttifak siyasetini bir tarafa bırakırsak, İyi Parti’nin bir seçim başarısından bahsetmek mümkün değil. Parti içinden bazı isimler seçimlerin ardından “biz CHP’ye seçim kazandırma partisi değiliz” diye istifa etmişti.
Partisini kurmasının üzerinden 9 ay geçtikten sonra ve girdiği ilk seçimlerin ardından Genel Başkan Akşener, parti içinde bazı grupların Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendi partisinin altında oy aldığı eleştirileri üzerine “Parti tüzüğümüzün şahsıma tanıdığı yetki çerçevesinde Seçimli Kurultay kararı almış bulunuyorum. Kurultayda aday olmayacağım. Aday olacak arkadaşlarıma başarılar diliyorum” diyerek istifasını açıklamıştı. Uzun uğraşlar sonucunda zorla ikna edilerek tekrar partinin başına getirildi.
Yine partinin kısa ömründe, kurucu ekibin ağır toplarından Özcan Yeniçeri ve Yusuf Halaçoğlu başta olmak üzere birçok milliyetçi isim istifa etti.
Gelinen süreçte; İyi Parti’de istifalar hâlâ devam ediyor. Partinin milliyetçi tabanında HDP rahatsızlığı ve parti yönetiminin söylemlerine dair eleştiriler sürüyor. Partinin ideolojik duruşu ile ilgili muğlaklıklardan dolayı partiden kopanlar zaten çok sert eleştiriler yaparak gidiyorlar. Teşkilatlarda kurucu kadroların birçoğu şimdi yok.
İyi Parti’nin Türkiye siyasetinde karşılık geldiği yer muğlaklıklar içeriyor. İdeoloji, kimlik ve siyasal konumlanma açısından bile parti kendisini bir türlü tam tarif edemiyor. Millet İttifakı içinde yer almasını parti yönetimi benimsemiş gözükse de parti tabanı anlamlandıramıyor.
Kuruluşundan bugüne İyi Parti özelinde yaşananlar dikkate alındığında ve partinin mevcut durumuna bakıldığında; MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “evine dön” çağrısının ne anlama geldiği ve bu çağrının İyi Parti içinde muhatabının kimler olduğu daha net anlaşılır.
[Türkiye, 11 Ağustos 2020].