Akil İnsanlar Heyeti Güneydoğu Grubu'nun başkanlığını yapan Yılmaz Ensaroğlu, "Silahsızlanmanın, eylemsizliğin ve silahlı unsurların yurt dışına çekilmesinin sorunun çözümünün demokratik yöntemlerle konuşulduğu bir dönemde eğer silahlı mücadelenin, silahlı örgütün kuruluş gününü bayram ilan ediyorsanız, doğal olarak toplum sizin barıştan, çözümden yana samimiyetinizi sorgulamaya başlar" dedi.
Akil İnsanlar Heyeti Güneydoğu Grubu'nun başkanlığını yapan Yılmaz Ensaroğlu, "Silahsızlanmanın, eylemsizliğin ve silahlı unsurların yurt dışına çekilmesinin sorunun çözümünün demokratik yöntemlerle konuşulduğu bir dönemde eğer silahlı mücadelenin, silahlı örgütün kuruluş gününü bayram ilan ediyorsanız, doğal olarak toplum sizin barıştan, çözümden yana samimiyetinizi sorgulamaya başlar" dedi.
“SÜREÇ SAVAŞ PSİKOLOJİSİYLE SÜRDÜRÜLEMEZ”
Ensaroğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çözüm sürecinin savaş psikolojisiyle, savaşçı tutumları ve pozisyonları devam ettirerek ya da güç mücadelesiyle sürdürülemeyeceğini, yönetilemeyeceğini söyledi.
Çatışmalı sorunlara yönelik çözüm süreçlerinde tarafların güç kaybına uğramak istemediklerine işaret eden Ensaroğlu, "Bu anlaşılır bir şeydir. Ama hem toplumda infiale yol açacak hem de karşı tarafta tepki ve rahatsızlığa yol açacak ya da çözümü isteyen tarafın elini zayıflatacak tutumlardan, söylemlerden uzak durmak gerekir" diye konuştu.
Ensaroğlu, şöyle devam etti:
"Hükümetten bir yetkili kalkıp da somut olarak bir BDP yetkilisi hakkında hakaret içeren, aşağılayıcı laflar ettiği zaman ya da bunlar üzerinde baskıyı artırıcı bir operasyon talimatı verdiği zaman bunun çözüm sürecine katkısı ne olacaksa, tersi de öyle olur. BDP, PKK ya da diğer aktörlerin de hem toplumda rahatsızlığa ve tepkiye hem de sorunu birlikte çözecekleri aktörlerde sıkıntıya yol açacak söylem ve tutumlardan kaçınmaları çözüm sürecinin temel gereğidir. Yıllardan beri 15 Ağustos var. Ama kalkıp da silahsızlanmanın, eylemsizliğin ve silahlı unsurların yurt dışına çekilmesinin, sorunun çözümün demokratik yöntemlerle konuşulduğu bir dönemde eğer silahlı mücadelenin, silahlı örgütün kuruluş gününü bayram ilan ediyorsanız, doğal olarak toplum sizin barıştan, çözümden yana samimiyetinizi sorgulamaya başlar."
Diyarbakır'da "Kürdistan Gençlik Hareketi" adlı dernek kurulduğuna da değinen Ensaroğlu, "Bütün yerleşim merkezlerinin köy isimlerinin eski adlarının iadesine yönelik çalışmalar sürdürülüyorken, Kürdistan isimli dernek kurmak ki bu belli, bu Türkiye Cumhuriyeti mevzuatının izin vermediği bir şeydir. Böyle bir dernek kurduğunuz zaman ilgililer de buna izin vermeyecek. Ardından hemen başlayacaksınız propagandaya 'işte hükümet çözüm sürecinde samimi değil' diye. Toplum gerizekalı değil, kimse toplumu aptal yerine koymasın. Hükümetin samimi olup olmaması başka bir şey ama sen bu dönemde böyle bir isimle dernek kurmaya yelteniyorsan, sen aksine süreci provoke ediyorsun demektir."
“SÜREÇ SABIRLA VE SOĞUKKANLILIKLA YÜRÜTÜLMELİ”
Bu tür girişimlerin son derece yanlış olduğunu ve süreci sıkıntıya sokacak gelişmeler olduğunu dile getiren Ensaroğlu, bu nedenle tarafların bundan kaçınması barış ve çözüm sürecinin sabırla, serinkanlılıkla, soğukkanlılıkla yür