TRT1’de yayınlanan Enine Boyuna programında, Kürt meselesine çözüm oluşturmak amacıyla başlatılan ‘2013 Çözüm Süreci’ kapsamında oluşturulan ‘Akil İnsanlar Heyeti’ üstüne değerlendirmelerde bulunan SETA Siyaset Direktörü Hatem Ete, “heyetin oluşturulmasıyla birlikte toplum açısından en büyük kazanımın, heyet oluşumu söylentilerinin çıkmasıyla birlikte medyanın bütün bakış açısının heyetin faaliyetlerine odaklanması olduğunu” söyledi.
Benzer heyetlerin daha önce de oluştuğuna, son olarak 2010 referandumu öncesinde neredeyse kendiliğinden ortaya çıkarak faaliyet göstermeye başlayan sivil inisiyatiflerle oluşturulmuş heyetler olduğuna atıfta bulunan Ete, mezkûr heyetlerle, şimdi oluşturulan Akil İnsanlar Heyeti’nin ise çeşitli farklılıklar taşıdığını ifade etti. Ete, farklılıkları şu şekilde sıraladı:
“Akil İnsanlar Heyeti daha önce oluşan heyetlerin sahip olduğu birtakım dezavantajları karşılayarak işe başlıyor. Bir; karar alıcıların, bu heyeti muhatap alacaklarını teyit etmiş olmaları, teminat vermiş olmaları. Çünkü heyetler muhatap alınmadıkları zaman yalnızca bir kamusal ilgi uyandırır. İkincisi; politikanın ciddiye alacağını söylemesi doğal olarak medyatik ilgi de uyandırdı. Dolayısıyla mesele bir sorumlulukla konuşulacak, meselenin etrafı törpülenecek ve bu konuşmalar irrite edilmeyecektir, kamuoyu gündemine daha fazla taşınmış olacaktır. Önem sırasına göre üçüncü olarak vurgulanması gereken nokta ise; meseleyi AK Parti ile BDP arasında bir paslaşma olmaktan çıkaran önemli bir işlevi olması. Yani bir aydın inisiyatifinin dâhil olması, sorumluluğun dağılmasına neden olacaktır.”