Dördüncü iktidar döneminde AK Parti'nin hangi konulara öncelik vereceği merak edilen bir husus. Çatışmaların tekrar başlamasıyla "buzdolabına kaldırılan" çözüm sürecinin geleceği bu konuların başında geliyor
Hükümetin bu konudaki iradesinin ipuçları 64. Hükümet Programı'nda ortaya konuyor. Bu bağlamda çözüm iradesinin iki boyutlu bir süreçle devam edeceği anlaşılıyor: Terörle kararlı bir şekilde mücadele ve demokratikleşmenin sürdürülmesi. Bu iki boyut üzerinden bakıldığında çözüm sürecinin geleceği ile ilgili üç temel dinamik önemli.
Bunlardan ilki; kamu düzeni ve güvenliğinin tahkimidir. Çözüm sürecinin bozulmasında ana etkenlerden biri, HDP'li siyasetçilerin yeni taleplerle süreci muğlaklaştırmasının ve uzatmasının, PKK'nın alan hakimiyetine hizmet etmesiydi. Yeni durumda Kürt coğrafyasında oluşan güvenlik riskleri minimalize edilecektir. Bölgede, PKK'nın şiddete başvurarak gerçekleştirmeye çalıştığı hegemonik alan hakimiyeti sona erdirilecektir.
İkinci önemli unsur muhataplık meselesidir. HDP, çözüm sürecini başlatan ve bugüne kadar taşıyan AK Parti için "sinsi asimilasyon" yapıyor iddiasını getirmiştir. Ancak aynı HDP, PKK'nın şehirleri savaş alanına çevirmesine bugüne kadar meşrulaştırıcı söylemin dışında bir tepki vermedi. Mevcut durumda, hükümetin sadece HDP ve bileşenlerini muhatap alarak çözüm sürecini görüşmesi mümkün değil. Çünkü HDP siyasetçileri, Kürt toplumunun kendilerine verdiği demokratik alanda meselenin siyasetle çözümüne yönelik şansı heba ettiler. Verdikleri sözü tutmadılar. Kürt halkının sağduyusunu sistematik çarpıtmalarla ve ikili söylemlerle kendi konumlarını tahkim etmenin bir aracına dönüştürdüler. Konuşulacak yerde suskunluğa bürünerek meseleyi kenardan izlemeyi tercih ettiler. Yerinden edilen, göçe zorlanan, okuluna ve hastaneye gidemeyen insanların yaşama hakkını savunmadılar.
Üçüncü unsur, Suriye'nin geleceği ile ilgilidir. PKK'nın Kuzey Suriye'deki gelişmeler neticesinde, çatışmamalara devam etme kararı aldığı göz önünde bulundurulduğunda, Suriye'nin geleceğinin hangi yönde şekilleneceği, çözüm sürecinin bundan sonraki safhasını doğrudan ilgilendirecektir.
[Sabah Persektif, 5 Aralık 2015]