Türkiye'de adalet sisteminde reform iradesi, planlı çalışmalarla yürütülmekte ve süreklilik arz etmektedir. 30 Mayıs 2019'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kamuoyuna açıklanan üçüncü Yargı Reformu Strateji Belgesi (YRS), güven veren ve erişilebilir adalet vizyonuyla hazırlanmıştır. Yargı reformunda somut amaç ve hedeflere ulaşmak üzere yapılan kanuni düzenlemeler yargı paketi olarak ifade edilmektedir. Ceza yargılamasının etkinliğini artırma, hukuk yargılamasının sadeleştirilmesi ve geliştirilmesi, adalete erişimi kolaylaştırma amaçlarına yönelik paketler kanunlaşarak yürürlüğe girmiştir. 2 Mart 2021 tarihinde açıklanan İnsan Hakları Eylem Planı da, YRS'deki hedeflerden biri olarak, insan haklarına dayalı reform iradesini sürdürmüştür.
Gündemde olan Beşinci Yargı Paketi cebri icra sistemine ilişkindir. 1932 tarihli İcra ve İflas Kanunu zaman içinde pek çok değişikliğe uğrasa da, sosyolojik, ekonomik ve teknolojik gelişmelere uygun olarak yeniden düzenlenmesine ihtiyaç vardır. Nitekim, Yargı Reformu Strateji Belgesi ve İnsan Hakları Eylem Planı, cebri icra sisteminin yeniden yapılandırılmasına yönelik hedefler ortaya koymuştur. Çocuğun üstün yararının gözetilmesi ve alacaklıyla borçlu arasındaki menfaatler dengesini sağlamak üzere cebri icranın etkinliğinin arttırılması yargı paketinin ana eksenini oluşturmaktadır. Bu çerçevede, 54 maddeden oluşan "İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi", geçtiğimiz hafta TBMM'ye sunulmuştur.
Çocuğun Üstün Yararının Korunması ve Çocuk Teslimi
Teklifte kamuoyunun dikkatini çeken değişikliklerin başında, çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin ilamların ve tedbir kararlarının, çocuğun üstün yararının korunması ilkesine uygun şekilde yerine getirilmesi hususundaki düzenlemeler gelmektedir. Mevcut durumda, çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulması, İcra ve İflas Kanunu hükümleri çerçevesinde sağlanmakta ve icra memurları tarafından, çocuk "nerede bulunursa bulunsun" bir tarafın elinden "zorla" alınıp öbür tarafa teslim edilmektedir. Her ne kadar Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından görevlendirilen sosyal çalışmacı, pedagog, psikolog veya çocuk gelişimcisi gibi bir uzmanın, bunların bulunmadığı yerlerde bir eğitimcinin hazır bulunması suretiyle çocuğun cebri icra sürecinden daha az etkilenmesi için çalışılsa da, çocuk adeta bir taşınır eşya gibi çekiştirilmektedir. Kanunda geçmese de "çocuk haczi" denilen bu uygulama, çocuğun örselenmesine, ebeveynlerine karşı yabancılaşmasına, aralarındaki çatışmada kendisini suçlamasına ve psikolojik/sosyal gelişiminin olumsuz etkilenmesine yol açmaktadır. Diğer taraftan, cebri icra sürecindeki harçlardan kaynaklanan mali külfet çocukla kişisel ilişki kurulmasını ayrıca güçleştirmektedir. Keza, çocuğun zorla teslimi, taraflar arasındaki gerginliği artırmakta ve başka uyuşmazlıkların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Medyaya yansımış üzücü örnekler kamuoyunda infial oluşturmuş; boşanma oranlarındaki artışın da etkisiyle çocuk teslimi hususundaki mahkeme kararlarının yerine getirilmesinde insan onuruna yaraşır yöntemler geliştirilmesi ihtiyacı görünür hale gelmiştir.
Kanun Teklifiyle, çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin mahkeme kararlarının yerine getirilmesi, icra dairelerinin görevi olmaktan çıkartılmakta; Çocuk Koruma Kanunu'na eklenen hükümlerle, Adalet Bakanlığı bünyesinde bulunan "Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlükleri" bu hususta yetkilendirilmektedir. Çocuğun menfaatlerini korumak üzere, pedagog, psikolog ve sosyal çalışmacılar, müdürlüklerde görev alacaklardır. Çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimine uygun teslim mekanları oluşturulacak; onun bu süreçte örselenmesini engellemek üzere gerekli tedbirler alınacaktır. Ayrıca kanun teklifi, çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulması hakkındaki mahkeme kararlarına muhalefetin disiplin hapsiyle cezalandırılmasını; keza bu muhalefetin velayet hakkının kötüye kullanılması sayıldığı hallerde, çocuğun menfaatlerine uygun olarak, aile mahkemesi kararıyla velayet hakkının diğer tarafa verilmesini de düzenlemektedir. Yargı Paketinde, sosyal devlet ilkesinin gereklerine uygun olarak, harç alınmaksızın ve yeni ihtilafların çıkmasını engelleyecek şekilde çocuğun ebeveynleriyle kişisel ilişki kurma hakkının tesis edilmesi amaçlanmaktadır.
Cebri İcra Sistemindeki Yenilikler
Teklifte, cebri icra sisteminin etkinliğini artırmaya yönelik değişiklikler de oldukça kapsamlıdır. Hacizli malların paraya çevrilmesine yeni bir usûl eklenmekte, borçlunun kendi mallarını açık artırmaya nispetle daha yüksek bir değerde satması mümkün kılınmaktadır. Bundan başka, icra dairelerinin yapacağı satışın tamamıyla elektronik ortamda gerçekleştirilmesi de düzenlenmektedir. Hali hazırda artırma elektronik ortamda başlamakta; mezat salonlarında fiziki ortamda sunulan nihai tekliflerle son bulmaktadır. Teknolojinin yaygın kullanılması ve gönderi hizmetlerinin gelişmesiyle birlikte, mezat salonuna gelme gereği olmadan, kişilerin bulundukları yerden UYAP sistemine entegre elektronik satış portalını kullanarak pey ileri sürmeleri mümkün olacak; açık artırmaya daha fazla katılım sağlanabileceğinden hacizli mal rayiç değerine uygun bir fiyattan satılacaktır. Böylelikle alacaklı ve borçlunun menfaatler dengesi de korunacaktır. Diğer taraftan, hacizli malların uzun süre paraya çevrilmeden muhafaza altında tutulması bu husustaki giderlerin artmasına, malın kıymetinin düşmesine, bazı hallerdeyse malın ekonomik değerini yitirmesine sebep olmaktadır. Bu durum hem ülke ekonomisine hem de icra takibinin taraflarına zarar vermektedir.
Özellikle motorlu araçlar bakımından kıymet takdiri ve satış talebinin birlikte yapılması suretiyle paraya çevirme sürecinin en kısa sürede tamamlanması hedeflenmektedir. Böylece, muhafaza masrafları azalacak, hacizli mal değerinde satılacak, borçlunun ödeme/alacaklının tahsilat oranı artacaktır. Açık artıma sürecinin sonunda ihalenin feshine ilişkin düzenlemelerde de değişiklik öngörülmektedir. İcranın geri bırakılmasında icra mahkemesi görevli hale getirilmektedir. İcranın geri bırakılmasından kaynaklanması muhtemel zararların telafisi için alınan teminatın iadesi kolaylaştırılmaktadır.
Teklifte, icra teşkilatında yapısal bir yenilik yapılarak, yargı mensuplarının yönetiminde icra daireleri başkanlıkları kurulması öngörülmektedir. İş yoğunluğunun fazla olduğu yerlerde kurulacak icra daireleri başkanlıkları, icra dairelerinin gözetim, denetim ve idari işlerinin yürütülmesi görevlerini yerine getirecektir. Başkanlığa kıdemli hakimlerin atanacak olması, icra dairelerinin, liyakatli hukukçuların nezaretinde, hizmet standartlarını yükselterek çalışmasını temin edecektir.
Sonuç olarak, 5. Yargı Paketiyle adalete erişimin kolaylaştırılması ve cebri icra sisteminin etkinliğinin artırılması yolunda önemli adımlar atıldığı gibi, uzun süredir gündemde olan ve vicdanları yaralayan çocukların icra yoluyla teslim usulüne göre çocuğu önceleyen, insan odaklı adalet anlayışına uygun yöntemlerin hayata geçirilmesi hedeflenmektedir.
[Sabah, 6 Kasım 2021].