Dün muhalefetin öncelikle ikinci turu hedeflediğini yazmıştım. Ama bunun gerçekçi bir arayış değil, tepkisel bir refleks olduğunu düşünüyorum. İkinci tura kalmanın hiçbir cazip tarafı yok. Birinci turda kazanamayacağını bilen bir zihniyet zaman kazanmak için ikinci tura kalmaya çalışıyor. Bakmayın etrafta bu kadar çok dedikodunun ve ismin dolanmasına. Günün sonunda su akacak mecrasını bulacak. Bu sıkışıklık halinde ortaya saçılan adaylar arasından tercihler yapılacak. Görüldüğü kadarıyla çok sayıda aday çıkarma düşüncesi devam ediyor. CHP öncelikle kendi siyasi çizgisinden bir aday çıkarmak isteyecek. Zira bir önceki seçimde Ekmeleddin İhsanoğlu aday olduğu için yanlış yapıldığı fikri çok yaygın. Bu kez CHP seçmenine kendi çizgisinden bir aday çıkardığını göstermek zorunda. Hem böyle yapmaz hem de seçimi kaybederse, bu kez bunun hesabını veremez. Ancak CHP içinde adaylık meselesi kazanmak üzerinden konuşulmuyor. Bunun yerine aday olanın kaybedeceği kanaati çok daha yüksek. Bu nedenle Kılıçdaroğlu aday olmak istemiyor. Kendisi için önemli olan CHP genel başkanlığı. O koltuğunu korumanın peşinde olacaktır. Bu nedenle de tasfiye etmek istediği Muharrem İnce'yi aday göstermek istiyor. Muharrem İnce ise Kılıçdaroğlu'nın adaylığını tercih eder. Zira Kılıçdaroğlu'nu başka türlü yenemeyeceğini düşünüyor. Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybedecek olan Kılıçdaroğlu partiyi de kaybedecektir. Bu nedenle Kılıçdaroğlu adaylığa yanaşmıyor. İnce ise adaylığı kabul edebilir. Çünkü bunun tek şansı olduğunu düşünebilir. Cumhurbaşkanı adayı olarak kazanamasa da iyi bir performans sergileyebilirse, Kılıçdaroğlu'nu zorlayabileceğini düşünüyor. Ancak bu da gerçekçi bir hesap değil. Zira İnce iyi bir performans sergilese bile delege yapısı böyleyken her ne performans sergilerse sergilesin Kılıçdaroğlu'nu devirme şansı yok. Herkes de bunu gördüğü için Muharrem İnce'nin aday olması büyük ihtimal. İnce tasfiye olacak ama aynı zamanda tek şansını kullanacak. Öte tarafta İyi Parti'nin pozisyonu belli. Meral Akşener her halükarda aday olacağını söylüyor. CHP'nin milletvekili vermesine rağmen bu konuda müzakere etmeyeceği sinyallerini veriyor. Dolayısıyla Meral Akşener ikinci aday denebilir. HDP de bir aday çıkaracak. Hukuki olarak durum nedir bilemem ama HDP'nin birinci tercihi her zaman Demirtaş olacaktır. Fakat bu mümkün olmazsa iki farklı alternatif var. "Türkiyelileşmek" gibi bir kavramın hala bir anlamı varsa Sırrı Süreyya Önder'in ismi ön plana çıkabilir. Ancak bu arkaik solculuğun işe yaramadığı ortaya çıktı. Bunun da ötesinde HDP tabanında Kürt bir aday olması gerektiği fikri ön plana çıkıyor. Bu nedenle Pervin Buldan ismi daha muhtemel görünüyor. Kadın bir aday olması da HDP siyasetinin uyguladığı propaganda tarzına oldukça uygun. Ben bunların veya bunlara benzer üç adayın her halükarda çıkacağını düşünüyorum. Ama daha önce de dediğim gibi bu üç aday muhalefeti kurtarmaz. Bu şartlar altında Erdoğan birinci turda kazanır. Seçim ikinci tura kalmaz. İkinci tura kalması için 4 hatta 5 aday olması gerekir. İşte bu noktada Gül'ün adı zikrediliyor. Ancak ben hala o noktada olduğumuz kanaatinde değilim. Gül, baştan beri aday olmak istiyor ama baştan beri buna cesareti yok. Bu anlamda hiçbir şey değişmiş değil. Son bir var oluş mücadelesi olarak görür mü? Belki. Ama bu da çok ciddi bir destek gerektirecek. Davutoğlu desteği falan da buna yetmez. Gül CHP'yle anlaşmazsa sahneye çıkmaz. Eğer o anlaşma olursa da seçim ancak o zaman ikinci tura kalır. İkinci turda ise Gül'ün kazanma şansı hala yok diyebilirim.
[Takvim, 25 Nisan 2018].