CHP içindeki sorunu bazen biz de yanlışlıkla sadece bir liderlik sorunu olarak düşünüyoruz. Halbuki bu tek başına liderle ilgili bir mesele değil. Geçen yıllar zarfında CHP öyle bir hal aldı ki, ne olduğunu tarif etmek mümkün değil. Ve içinden yeni bir lider çıkarsa bile daha iyi bir hale geleceğini de söyleyemeyiz. Son dönemde yaşananlara bir bakın. Partinin içinden türlü sesler yükseliyor. Hemen herkes Kılıçdaroğlu'nu hedefe koyan açıklamalar yapıyor. Ancak bu eleştirilerin ana teması adaylık sürecinde yapılan haksızlıklar. Mesela Gürsel Tekin İstanbul Büyükşehir adayı olmak istedi. O olmayınca bari Şişli olsun dedi. O da olmayınca isyan bayrağını açtı. Yani bu adaylıklardan herhangi birini alsa demek hiç sorun olmayacaktı. Muharrem İnce'yi bilirsiniz. Onun tek derdi Cumhurbaşkanı olmak. Dünya yıkılsa umurunda değil. Halbuki kendisi de bir yere aday gösterilse onun da pek sesi çıkmazdı. Bu ve başka örneklere baktığınızda CHP içi muhalefetin de derdinin ilkesel olmadığı ortaya çıkıyor. Herkes kişisel hesaplarının peşinde. Ama hiç kimsenin bu CHP siyaseten nereye gidiyor dediği yok. Halbuki CHP belediye seçimlerine HDP'yle kol kola gidiyor. Sorsanız hepsi "Atatürk'ün partisiyiz" der. Ama şöyle bir düşünün. Atatürk gerçekten böylesi bir iş yapar mıydı? HDP eski milletvekilinin ettiği lafı hepiniz duydunuz. PKK'yı bitiremeyeceksiniz diye tweet atıyor. Yine biliyoruz ki, HDP'nin neredeyse tamamı açıkça PKK destekçiliği yapıyor. Ama CHPli muhaliflerin buna edecek tek bir lafı yok. Sadece gözüme çarpan bir iki eski tüfek var. Mesela Şahin Mengü dile getirmiş. Ama bunlar da öylesine eski tüfek ki, parti içinde hiçbir etkisi yok. Parti kimliğine ya da siyasetine nüfuz edebilecek kimseler değil. Partiden tamamen dışlanmış durumdalar. Şimdi sormak lazım kendini Atatürkçü olarak nitelendiren CHP seçmeni ne yapacak? Bu normal mi? Elinizi vicdanınıza koyup düşündüğünüzde bu tür bir zihniyetle aynı çizgide yürünebilir mi? Bu ülkede birçok siyasi tartışma olabilir. Ama bunu çözmenin yolu kutup ve blok siyasetine teslim olmak değil. CHP içinde barındırdığı farklı çizgilerin kendisine mecbur olduğunu düşündüğü için bu kadar hesapsız kitapsız hareket eden bir parti haline geldi. Sadece lideri değil liderlik çabası içinde olan parti elitleri dahi CHP siyasetinden uzaklaşmış durumda. Parti tabanı Erdoğan karşıtlığına teslim olduğu müddetçe de içeriden yeni sesler yükselmeyecektir. CHP içindeki vatanseverler önce kendi partilerini kurtarmak zorunda. Erdoğan karşıtlığına teslim olmak ne sizi kurtarır ne ülkeyi. Bu zamana kadar denendi. Olmadı. Parti tabanı artık uyanmak zorunda. Kararınızı verin. Erdoğan düşmanlığı her şeyi meşrulaştırır mı? HDP'yle yürümek normal mi?
[Sabah, 17 Şubat, 2019].