SETA > Yorum |
Amerika nın Ekseni Mi Kaydı

Amerika’nın Ekseni Mi Kaydı?

Türkiye'nin Rusya ve İran'la müzakere edecek esnekliği gösterebilmesi Amerika'yı masa dışı bıraktı..

Hemen Soçi zirvesinin ardından Trump Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı aradı. "Çözümü sadece Soçi'de aramayın, hep beraber Cenevre'de arayalım" dedi. "PYD'ye bir daha silah yok" sözü verdi. "Zaten saçmalıktı" dedi. İnşallah diğer saçmalıkları da ele almışlardır. Zira FETÖ saçmalığı, Zarrab saçmalığı ve vize zırvalığı da konuşmaya muhtaç. Uzun zamandır bekliyoruz zaten Amerika ne zaman aklını başına toplayacak diye. Çok geç olmamasını ümit ediyorduk. Şimdi de kalıcı olmasını ümit ediyoruz. Zira Trump pek güven vermiyor. Bu zamana kadar söyledikleriyle yapabildikleri arasında ciddi bir mesafe var. Bu kez de ne kadar takipçisi olacağını bilemeyiz. Ama bu kez Soçi'nin hemen ardından bu tür sözler veriyor oluşu durumun ciddi olduğunu gösteriyor.TÜRKİYE'NİN DENGE SİYASETİ SONUÇ ALDI Türkiye'nin izlediği dış politika Amerika'yı bu adımı atmak zorunda bıraktı. Son dönemde mükemmel bir örneği sergilenen reelpolitik denge siyaseti sonuç üretiyor. Türkiye'nin ulusal çıkarlarını güvenceye alırken, aynı zamanda diğer ülkeleri Türkiye konusunda daha ihtiyatlı olmaya itiyor. Amerika bunu gördü. Mesele ciddiye bindi. Türkiye'nin Rusya ve İran'la müzakere edecek esnekliği gösterebilmesi Amerika'yı masa dışı bıraktı. Yalnızlaştırdı. Bu üç ülke arasında mutabakat sağlanınca Amerika şimdi Türkiye'nin derdine düştü. Uzun süredir ilk defa Türkiye'ye doğru adım atmak zorunda kaldı. Peki bu ne anlama gelir? Amerika'nın Türkiye siyasetinde büyük bir dönüşüme işaret eder mi? Henüz o aşamada değiliz. Belki de sadece Türkiye ile Rusya'nın arasına güvensizlik aşılamak için atılmış bir adım bile olabilir. Dengeli yürüyüş devam etmeli. Soğukkanlı olmalı. Amerika Türkiye'yi aldatmak isteyebilir.

​SOMUT ADIM GEREKLİ Diyelim ki Amerika bu kez gerçekten samimi bir adım attı. Ve Suriye siyasetinde gerçek bir dönüşüm geliyor. Böyle olsa bile dikkat etmek lazım. Trump geleceğe dair bir söz veriyor. Zaten vermemesi gereken silahlardan bahsederek "gelecekte vermeyeceğiz" diyor. Verdiği silahları geri alacağını söylemiş olsaydı ve buna dair somut adımlar atsaydı o zaman daha fazla güven verebilirdi. Amerika Türkiye'yi kendi tarafına gerçekten çekmek istiyorsa, somut birkaç adım atması gerekir. Aksi taktirde Türkiye bu tür arayışları ciddiye almaz.

​PYD TASFİYE EDİLMELİ Fakat ben şahsen konunun en önemli boyutunun PYD'ye verilen silahlar olduğunu düşünmüyorum. PYD'nin ağır silahlara sahip olması can yakıcıdır ama hayati değildir. Hayati olan PYD'ye tanınmak istenen siyasal haklar. Asıl sorun PYD'ye verilmek istenen otonomidir. Her ne olursa olsun Türkiye için öncelik PYD'nin tasfiyesi ve Suriye'deki çözümden dışlanmasıdır. Eğer Amerika Türkiye'nin kendisine yaklaşmasını istiyorsa, öncelikle bunu yapması gerek. İsterse PYD'yi kolayca tasfiye edebilir. Türkiye'nin boş laflara karnı tok. Somut adım gerekli. Silah vermeyeceğiz cümlesi sadece bir başlangıç. Eğer Amerika gerekli adımları atarsa dünkü yazımda dediğim gibi Türkiye Amerika'nın sürece dahil olmasını ve Rusya'yı dengelemesini zaten ister. Ama tam bu noktada çok ihtiyatlı olmak gerek. Somut bir kazanım olmadan Rusya'dan uzaklaşıp Amerika'ya yaklaşıyormuş görüntüsü vermemek lazım. Erken davranıp Rusya'yı tedirgin etmek Türkiye'yi yalnızlığa iter. Suriye'nin toprak bütünlüğünü savunmak, PYD'yi dışarda ve Amerika'yı içerde tutmak Türkiye'nin tek reçetesidir.

[Takvim, 26 Kasım 2017]