17 Aralık yolsuzluk soruÅŸturmalarını, soruÅŸturmayı baÅŸlatanlar ve medya propagandistleri dışında neredeyse hiç kimse 'sadece bir yolsuzluk soruÅŸturması' olarak görmüyor.
Aksine büyük bir tedhiÅŸ atmosferi oluÅŸturarak siyaseti dizayn hedefi güden bu yeni operasyonun oluÅŸturduÄŸu algı, ülkenin temizlenmesinden ziyade daha kaotik bir görüntünün ortaya çıkması oldu. Niçin peki?
Nasıl olur da bir yolsuzluk operasyonu toplumun ezici çoÄŸunluÄŸunda rahatlama ve ÅŸeffaflaÅŸma yerine tedirginlik ve gizem havası oluÅŸturur?Niçin yolsuzluk gibi ağır bir suç hakkında birçok isim risk alarak yaÅŸananların yolsuzluÄŸun ötesine geçen bir durum olduÄŸunu söylerler?
Neden operasyonun gazetelerine dönen bir kaç yayın organı hariç geriye kalan bütün ulusal ve uluslararası medyada benzer bir sorgulama farklı düzeylerde yapılır? 17 Aralık soruÅŸturmalarını adliye koridorlarında kalarak analiz etmenin bizi götüreceÄŸi tek yer siyaseti, hayatı ve hakikati 'bekçi perspektifine' teslim etmekten ibaret olacaktır. Önümüzdeki 18 ayda üç seçim yaÅŸayacak ve ülkenin kaderini belirleyen en önemli koltuklarda deÄŸiÅŸim yaÅŸama ihtimali olan Türkiye'de, yolsuzluk soruÅŸturmasının hem suç hem de cesamet anlamında en cüzi kısmının yolsuzluk olduÄŸunu anlamak gerekiyor. Yolsuzluk gibi ağır bir suçun siyasete karşı kullanılan silahta susturucu vazifesinden baÅŸka bir anlamı da bulunmuyor. Ahlaksız bir suçun ortaya çıkardığı tedhiÅŸ atmosferi ancak ve ancak o suçu iÅŸleyenleri susturabilir.
Dolayısıyla siyasete açık bir mühendislik giriÅŸiminde kullanılan aracın meÅŸru olması, herkesin gözü önünde yapılmaya gayret edilen müdahaleyi ortadan kaldırmamaktadır. Kaldı ki bu müdahaleyi yapanlar açısından iÅŸlevleri de sonlanmıştır.Yargıdan, mülki idareden ve hükümetten açık bir ÅŸekilde gizlenerek yapılan operasyondaki aktörlerin vazifesi, dizayn edilen iÅŸ akış planına göre 17 Aralık günü sonlandı.
Bunu en iyi bilenler de kendileriydi.
Åžimdi onların bıraktığı yerden baÅŸka aktörlerin tartışmayı devralması gerekiyor. Tam da bu noktada hükümeti de aÅŸacak ÅŸekilde çok daha varoluÅŸsal bir sorun ortaya çıkmaktadır: Türkiye bu operasyon üzerinden siyasetin açık bir ÅŸekilde dizayn edildiÄŸine ÅŸahitlik ederse yeni vesayet rejimi karşısında ülkenin kaderi ne olacaktır? Evet, varoluÅŸsal soru yukarıdaki gibidir. Türkiye'nin bu aÅŸamadan sonra önemli gerilimi bu soruya cevap verme ihtiyacı hissedenlerle hissetmeyenler arasında gerçekleÅŸecek.
Ortaya çıkan bu fay hattı 2014 ve sonrası ülkenin kaderine dair yapılacak tartışmanın ana üssü olacaktır. Hal bu iken ısrarla emniyet ve yargı koridorlarına hapsolarak 'susturucuya odaklanmamızı' talep edenlerin yeni vesayet giriÅŸiminin birer kurÅŸun askerine dönüÅŸtüÄŸünü göreceÄŸiz. 17 Aralık soruÅŸturması polisiye ve adli anlamda aynı gün sonlanmıştır. Suçlu varsa suçunu çekecektir. Bu suçtan ortaya çıkacak siyasi maliyeti de millet kendi basiretiyle deÄŸerlendirecektir.
Sorun nevzuhur vesayet giriÅŸimidir.
GeldiÄŸimiz noktada, devlet içinde artık gizlenemez ve gizlenme ihtiyacı da hissetmeyen kayıt dışı neo-vesayet odağının 'yolsuzluÄŸunun', 17 Aralık soruÅŸturmasıyla ortaya çıkma ihtimali olan 'yolsuzlukla' mukayese bile edilemeyecek bir boyutta olduÄŸu en üst düzeyde seslendirilmektedir. Tam da bu noktada 'neo-vesayet yolsuzluÄŸun' kriminal ucuz yolsuzluÄŸu soruÅŸturması hem usul hem de yaratmaya çalıştığı tedhiÅŸ anlamında kendisini kamufle etme giriÅŸiminden baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildir.
Aksi takdirde soruÅŸturmanın zamanlaması, içeriÄŸi ve usulü farklı olmak durumunda kalırdı. Sansasyon yaratmak, siyasi mühendislik çabası içine girmek yerine suça bulaÅŸmış ve kirlenmiÅŸ aktörlerin üzerine suç iÅŸlendiÄŸinde ayrı ayrı gidilirdi.
Ortaya çıkan manzara, tam aksine, neo-vesayet odaklarının suçun ya da suçlunun peÅŸine düÅŸmek yerine 'baÅŸka bir savaÅŸ' için, hem de vekâleten yürüttükleri bir kavga için, mühimmat biriktirdikleri algısını güçlü bir ÅŸekilde oluÅŸturmaktadır. Siyasetin, milletin emanetine ve ülkenin kaderine sahip çıkmasının yol haritası çok karmaşık deÄŸildir. Kriminal yolsuzlukla en ağır ÅŸekilde mücadele edilirken; ülkenin kaderini ÅŸekillendirme potansiyeli olan neo-vesayet yolsuzluÄŸa da açıkça dur denmelidir. Kriminal yolsuzluk adliye koridorlarında son bulacakken, neo-vesayet yolsuzluÄŸun parti ayrımı gözetmeksizin milletin meclisinde son bulacağı görülmelidir. Çünkü neo-vesayet yolsuzluÄŸun ortaya çıkaracağı tefessüh hali siyasetin uzun yıllar meÅŸruiyet krizine girmesine yol açabilir.
[Sabah Perspektif, 21 Aralık 2013]
