SETA > 5 Soru |
5 SORU Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun Akıbeti ve Yeni Anayasa

5 SORU: Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun Akıbeti ve Yeni Anayasa

Cem Duran Uzun: Seçim sürecinin siyasette yaratacağı mücadele ve gerginlik ortamında yeni bir Anayasa yapımının gerektirdiği uzlaşıyı bulmak çok daha zor görünüyor.

1. TBMM BaÅŸkanı Cemil Çiçek’in Anayasa UzlaÅŸma Komisyonu BaÅŸkanlığından çekiliÅŸi, Komisyon’un AK Partili Üyesi Mustafa Åžentop tarafından “Komisyon fiilen sona ermiÅŸtir.” sözleriyle yorumlandı. Komisyon’un son bulması nereden kaynaklanıyor?

Anayasa UzlaÅŸma Komisyonu, kurulduktan sonra bir süre yeni Anayasa ile ilgili talepleri toplamış ve Mayıs 2012’den itibaren yeni Anayasa’nın yazımına baÅŸlamıştı. UzlaÅŸma Komisyonu’nun kararlaÅŸtırdığı çalışma usullerine göre 2012 yılı sonunda da yeni Anayasa’nın yazımının tamamlanmış olması gerekiyordu. Ancak bu baÅŸarılamadığı için Meclis BaÅŸkanı’nın çabaları ile bu süre birkaç kez uzatılmış ve 25 aylık yazım sürecinde ancak 60 maddede uzlaşılmıştı. Son üç ayda ise süreç tıkandı ve UzlaÅŸma Komisyonu, üzerinde çalıştığı 110 civarındaki maddeden hiçbirinde anlaÅŸamadı. Bu aÅŸamadan itibaren Komisyon’un fiilen son bulduÄŸunu söylemek gerçekçi bir yaklaşımdır. Çünkü dört ay sonra Mart 2014’te yapılacak yerel seçimler ve yerel seçimlerden beÅŸ ay sonra AÄŸustos 2014’te yapılacak CumhurbaÅŸkanlığı seçimleri, siyasetin gündemini ve enerjisini yeni Anayasa yapımından mahrum bırakacaktır. Seçim sürecinin siyasette yaratacağı mücadele ve gerginlik ortamında yeni bir Anayasa yapımının gerektirdiÄŸi uzlaşıyı bulmak çok daha zor görünüyor.

2. Komisyon’un bugüne kadar yaptığı çalışmalar boÅŸa mı gitti?

Komisyon’un bugüne kadar yaptığı çalışmaların boÅŸa gittiÄŸini söylemek haksızlık olur. Her ÅŸeyden önce, Türkiye’de ilk defa olaÄŸan ve demokratik süreçler içerisinde, toplumun % 95’ini temsil eden bir Meclis, aylarca halkın ve sivil toplum örgütlerinin önerilerini toplayarak ve tüm partiler arasında uzlaÅŸmayı esas alarak bir Anayasa yapmaya çalıştı. Bu tecrübenin bile baÅŸlı başına bir kazanım olduÄŸunu söylemek mümkün. Ä°kincisi, yeni Anayasa çalışmaları birçok anayasal sorunun yoÄŸun bir ÅŸekilde siyasetin ve toplumun gündemine taşınmasına ve tartışılmasına sebep oldu. Bu süreçte onlarca Anayasa önerisi hazırlandı, çok sayıda Anayasa toplantıları yapıldı; raporlar, makaleler, kitaplar yazıldı ve geniÅŸ bir müktesebat oluÅŸtu. Yani anayasal sorunlar, devlet katından inip demokratik siyasetin ve toplumun meselesi oldu. Artık önümüzdeki dönemde giriÅŸilecek bir yeni Anayasa süreci için ciddi bir hazırlığın ve malzemenin bulunduÄŸunu ve sıfırdan baÅŸlanmayacağını söylemek mümkün.

3. Aynı açıklamada AK Partili Åžentop tarafından “Komisyon yeni Anayasa yapımı için bir araç olmaktan çıktı, bir engel haline geldi.” yorumu yapıldı. Komisyon’un oluÅŸturduÄŸu engeller nelerdi?

Komisyon’un yeni Anayasa’nın hazırlanmasına iliÅŸkin engel teÅŸkil edecek bazı yapısal özellikleri olduÄŸunu söylemek mümkün. Komisyon’un çalışma usullerinden birisi Komisyon’un her konuda oybirliÄŸi ile karar alacak olmasıydı. Buna göre, bir maddenin yazılabilmesi için dört siyasi partinin de o metin üzerinde uzlaÅŸması gerekiyordu. Bazı tartışmalı hususlarda bunun mümkün olmadığı Ergun Özbudun gibi bazı yazarlarca daha ilk baÅŸlarda dile getirilmiÅŸti. Gerçekten de, örneÄŸin Kürt sorununa iliÅŸkin anayasal konularda BDP ve MHP’nin üzerinde uzlaÅŸabileceÄŸi bir metin yazmanın mümkün olmadığı açıktı. Sadece bu konuda deÄŸil, diÄŸer bazı tartışmalı sorunlarda da böyle bir tıkanıklığın olacağı baÅŸtan belliydi. Ayrıca benzer ÅŸekilde çalışma esasları içerisinde, bir siyasi partinin dahi Komisyon’dan çekilmesinin Komisyon’un dağılmasına sebep olacağı yolunda bir hüküm var. Böylesine yüzde yüz mutabakat ile bir Anayasa’nın hazırlanması hemen hiçbir toplumda mümkün deÄŸil. Nitekim benzer olaÄŸan demokratik süreçler içerisinde yeni Anayasa hazırlayan hiçbir ülkede, Anayasa’nın kabulü için %100 mutabakat aranmamıştır. Son olarak, toplumsal desteÄŸine bakılmaksızın tüm partilerin, Komisyon’da üçer milletvekili ile eÅŸit temsil edilmesi ve Anayasa’nın yazımında eÅŸit güce sahip olmaları süreci sonuçsuz bırakan konulardır.

4. Yeni Anayasa hayal mi oldu ve uzlaşılan 60 madde ne olacak?

Yeni Anayasa’nın hazırlanması ve kabulü önümüzdeki seçimler düÅŸünüldüÄŸünde kısa vadede, yani önümüzdeki 1-2 yıl içinde pek mümkün gözükmüyor. 2014 yılındaki yerel seçimlerin ve CumhurbaÅŸkanlığı seçimlerinin ve hatta 2015 yılındaki milletvekilliÄŸi genel seçimlerinin sonuçlarını beklemek gerekiyor. Üzerinde uzlaşılan 60 maddenin bir Anayasa deÄŸiÅŸiklik paketi olarak kabulü ise, bu konuda AK Parti’den gelen teklifin diÄŸer partilerce kabul edilmemesi yüzünden pek gerçekleÅŸtirilebilir gibi deÄŸil. AK Parti bir Anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸi için gerekli 330 milletvekiline sahip olmadığından, diÄŸer partilerin desteÄŸi olmadan böyle bir deÄŸiÅŸikliÄŸi tek başına yapamayacaktır. EÄŸer yeni Anayasa yapılamayacaksa üzerinde uzlaşılan ve özellikle temel hak ve özgürlükler alanında önemli ilerlemeler saÄŸlayan bu 60 maddenin bazı teknik düzenlemelerle bir paket olarak kabulü bir kazanım olarak görülebilir. Ancak maalesef bu da gerçekleÅŸmeyecek gibi görünüyor.

5. Bundan sonraki süreçte iktidar ve muhalefet partileri yeni Anayasa çalışmalarına devam eder mi? Nasıl bir süreçle karşı karşıyayız?

UzlaÅŸma Komisyonu’nun üç aydır yeni bir madde üzerinde anlaÅŸamadığı ve hiçbir ilerleme saÄŸlayamadığı düÅŸünülürse, partilerin çalışmalara devam etmesinin bir anlamı olduÄŸunu düÅŸünmüyorum. Komisyon’un bir ÅŸekilde çalışmalarını sonlandırıp dağılacağı anlaşılıyor. Ancak hiçbir parti uzlaÅŸmayı bozan ve Komisyon’un dağılmasına sebep olan parti olmak istemediÄŸi için bu süreç sürüncemede kalıyor. O yüzden, Komisyon’un çalışmalarına nasıl son vereceÄŸine de yine uzlaÅŸarak karar vermesi, toplumun yeni Anayasa umut ve beklentilerini tamamen öldürmeyecek bir yol ve yöntemi bulması önemli.

[SöyleÅŸi: Sadık Åžanlı]