DEVLET Bahçeli'nin açıklamasıyla erken seçim gündeme geleli tamı tamına üç hafta oluyor. Bahçeli erken seçim istediğinde, henüz AK Parti bir karara varmamışken muhalefetin yaptığı açıklamaları hatırlayalım. Adeta karanlığa küfreder gibi 'hodri meydan, Erdoğan'ı erken seçimde devireceğiz, seçime hazırız' beyanları birbirini takip ediyordu. Peki ne oldu bu üç haftada? Koca bir hiç! Tutmayacağı zaten belli olan, tutsa bile sandıkta hüsrana uğrayacak bir Gül planı çöktü. Ve gelinen noktada Erdoğan karşıtı partilere bakalım, ne durumdular, ne yaptılar, ne ettiler?
CHP...
Bırakın adayı açıklamayı, nasıl bir aday gösterecekleri ve adayı ne zaman açıklayacakları konusunda bile derli toplu iki kelam edemiyorlar. Önce bu günleri kastederek hafta ortası dediler, şimdi
Cuma saat 10:00'a randevu verdiler. Aklıma güzel bir şarkımızı getirdi; "
Bir münasip zamanda, mesela saat onda, buluşalım kordonda" der gibi geldi bana'! İster misiniz Kılıçdaroğlu Cuma günü saat 10:00'da çıksın ve bu şarkıyı söylesin. Olmaz demeyin, içinde Kordon yani İzmir geçiyor. Bir bakmışsın CHP seçmeni tıpış tıpış bu açıklamayı da sindirmiş. Bakmayın dalga geçtiğime, durum gerçekten çok acıklı. CHP'nin adayı CHP'li mi olacak o bile belli değil. Aslında bu sorunun kendisi bile büyük bir acziyet. Önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimi var ama tanım gereği iktidarın alternatifi olan partinin kendi partisinden olmayan birisini aday gösterme ihtimali oldukça yüksek. Hatta Gül, biraz cesur davranabilesiydi çok değil on yıl önce cumhurbaşkanı olmasın diye ortalığı birbirine kattıkları birisini şimdi düğün dernekle aday göstereceklerdi.
İP...
Akşener kısmen tutarlı. En başından beri partisinin cumhurbaşkanı adayı olacağını söylüyor. 15 Temmuz'dan önce de FETÖ'cülerin gazına gelip
'ben başbakan olacağım' diye düşmüştü ortalığa. Şimdi de ben aday olacağım diye tutturdu. Siyaseten doğru bir hamle. İddiası olan bir siyasi partinin genel başkanıysan aday olursun zaten. Doğru olmasına doğru ama her doğruyu hayata geçirmek mümkün olmuyor. Bakalım aday olabilecek mi Akşener? CHP tayin ettiği vekilleri her an geri çağırabilir. Akşener'i aday gösterecek bir parti grubu kalmayabilir ortada. Akşener de bu tehlikeyi sezmiş olacak ki, parti grubunun adayı olarak değil seçmenden topladığı yüz bin imza ile seçime girmek istiyor. İstiyor istemesine ama yüz bin imzayı toplamak kongre için delegeden oy toplamaya benzemez. Gerçi Akşener onu da becerememişti. FETÖ'cü mahkemenin desteği ile kongre kararı çıkartmıştı. Siz bakmayın Akşener'i medyanın köpürttüğüne. Ortada şimdilik kendini kanıtlamış bir siyasi oluşum yok. Seçmen desteği yüzde yediler civarında. Hal böyle olunca yüz bin imza zor. Toplarsa ne olur? Aday olur. Yarışa katılır. Boş laf, hamaset, lüzumsuz atar yapmanın haricinde ilk defa siyasi olarak bir iş başarmış olurlar. Bekleyip göreceğiz. Ama seçim kazanmak ayrı bir şey. Hele ki yüzde elli artı bire ulaşmak o baya zor.
SP...
Boyuna posuna bakmadan çatı aday icat etmeye kalkan SP için söylenecek fazla şey yok. Çatı çöktü, SP'nin kullanışlılığı bitti.
Cumhurbaşkanı adaylarını sessiz sedasız sosyal medyadan açıkladılar. Kimsenin umurunda bile olmadı.
CEVABI BELLİ SORU
ERDOĞAN karşıtı partiler gerçekten seçime hazır mıymış?
[Takvim, 2 Mayıs 2018]