Afrin’de hakim noktaların çoğunun ele geçirilmesinden sonra operasyonda hızlanma göze çarpıyor. Öncelik hakim noktalarda hakimiyetin sağlanması, ardından sınır hattının terör unsurlarından temizlenmesiydi. Değişken hava şartlarında ve birbirine tandem bir şekilde uzanan engebelerin ele geçirilmesi, meskun mahal çatışmalarıyla birlikte harekatın en zor aşamasıydı. Birinci safha tamamlandı sayılır, şimdi sırada meskun mahaller var.
Bir süredir Bülbül, Rajo ve Cinderes eksenlerine yoğunlaşılmış durumda. Bülbül ekseni hem Afrin’in kuzeyden sarılması daha da önemlisi Kilis’in menzilden çıkarılması açısından hayatiydi. Son birkaç gündür devam eden çatışmalarla bu hat temizlendi. Meydan Akbis’in de alınmasıyla PKK’nın Kilis sınırıyla bağlantısı tamamen kesilmiş oldu. Rajo ve Cinderes ise özellikle Hassa-Reyhanlı hattının güvenliği için önemli. Bu hat da küçük bir arazi dışında PKK’dan temizlendi. Rajo ve Cinderes, Afrin şehir merkezinden sonra en büyük yerleşim yerleri. Türk ordusu ve ÖSO, hilal taktiğini bu iki yerleşim yerinde de başarıyla uyguluyor. İki eksende de merkezlerin etrafındaki köy ve hakim noktaların çoğu ele geçirildi.
Diğer taraftan ise şehir merkezleri sokak sokak çalışıldı. Cinderes ve Rajo’daki mühimmat depoları birer birer vuruluyor. Rajo ve Cinderes’in meskun mahal çatışmaları için kıvama geldiği görülüyor.
Bu yüzden deneyimli PÖH, JÖH ve korucular bölgeye intikal ettiler.
Burada TSK ile birlikte kendi topraklarını terörden arındırmak için mücadele eden ÖSO’ya da bir özel parantez açmak lazım. Suriye Milli Ordusu adı altında birleşen gruplar artan profesyonelliği ve motivasyonuyla dikkat çekiyor. Birçok grup var tabii ki fakat Bülbül ekseninde Sultan Murat ve diğer Türkmen gruplar, Rajo ekseninde Hamza Tümeni, Cinderes’te Feylak’uş-Şam’ın adını sıkça duyuyoruz. Nihayetinde Suriyeliler Suriye’deki PKK ile mücadelede ön saflarda yer alıyorlar.
PKK ve destekçileri ise büyük hazırlıkların boşa çıkması ve savunma mevzilerinin yerle bir edilmesi sonrasında hem askeri hem de moral açıdan çökmüş durumdalar. Afrin’i elde tutmaktan ziyade Türk ordusu ve ÖSO’ya olabildiğince zayiat verdirmenin peşindeler. Tanksavar füzeleri, el yapımı patlayıcılar ve mayınlar PKK’nın Türk askeri ve ÖSO’yla uzaktan savaşma taktiği olarak karşımıza çıkıyor. Zira hem askeri hem de siyasi olarak Türkiye tarafından sürklase edildiler. Ve sizi temin ederim ki sahada fark oluşturan sadece Türkiye’nin hava unsurları değil. Kara unsurları bile tek başına PKK’yı perişan edecek yetkinlikte. Hareket halindeki hedefi tam isabetle vuran Fırtınalar, Çanakkale Savaşları’ndan enstantaneler sunuyorlar. Şimdiye kadar sırtını ABD’nin hava saldırılarına dayamanın ve zayıflatılmış düşmanla (yeri geldiğinde anlaşarak) çatışmanın verdiği rahatlıkla hareket eden PKK, şimdilerde sahanın gerçeklikleriyle daha doğrusu bir ‘balon’ olduğu gerçeğiyle yüzleşiyor.
Yapacak iş çok, yol uzun, düşman fazla; tüm ciddiyetle operasyona devam ediyor Türkiye düşmanları hem askeri hem de siyasi açıdan sürklase ederek.
[Akşam, 26 Şubat 2018].