-
Enflasyon ne zaman kalıcı bir şekilde tek haneli rakamlara düşecek?
2021 ve 2022'de enflasyonun sırasıyla yüzde 6 ve 4.9'a düşebilmesi için de başta gıda tedarik zincirinde yaşananlar olmak üzere fiyatlama davranışını bozan/yozlaştıran ekonomik etkinsizliklerin ortadan kaldırılması gerekmektedir.
-
Bütçe açığı neden yükseldi?
Türkiye’de kamu borcunun milli gelire oranı oldukça düşük düzeylerdedir ve şu halde Türk devleti dünyadaki en az borçlu ülkeler arasındadır. Bu durum ekonomik resesyon dönemlerinde kamunun reel ekonomiyi destekleyebilmek adına borçluluk düzeyini artırabilmesi önemli bir hareket alanı sağlamaktadır. Hükümet de yaşanan ekonomik durgunluk karşısında bunu gerçekleştirmiştir. Fakat bunu bütçe disiplininden taviz vermeden gerçekleştirmiştir. Bu çerçevede, YEP’te öngörülen bütçe açıklarının hem makul hem de gerçekçi olduğu söylenebilir.
-
Cari açık yüzde kaça düşecek?
Türkiye ekonomisinin 2020 itibariyle hatırı sayılır düzeyde büyümeye geçmesiyle birlikte cari açıkta artışın yaşanacak, fakat TL’nin rekabetçi konumundan –beklendiği üzere- giderek daha iyi istifade edilmesi durumunda cari açıktaki genişleme sınırlı kalacaktır. Şu halde, yeni YEP’te 2019’da cari dengenin milli gelire oranının yüzde 0.1 (cari fazla) olarak gerçekleşmesi, 2020’de yüzde 1.2 düzeyinde cari açık verildikten sonra 2021’de cari açığın yüzde 0.8’e gerilemesi beklenmektedir.
Cari açığın YEP’te beklendiği üzere orta vadede yüzde 1’in altına inebilmesi için Türkiye’nin dış ticarette hızlı bir şekilde hem yatay hem de dikey genişleme sağlaması gerekmektedir. Bu çerçevede, Türkiye rekabetçi TL’nin desteğiyle bir taraftan ihracat pazarlarını hızla genişletmeli, diğer taraftan da teknolojik gelişmeyle ihraç mallarının ortalama değerini hatırı sayılır ölçüde artırmalıdır. Dünya ekonomisinin yavaşlama emareleri gösterdiği bu konjonktürde yatay genişlemenin istenildiği ölçüde sağlanamaması ve teknolojik gelişmenin arzu edilen ölçüde gerçekleşmemesi durumunda cari açığın da YEP’te öngörülen düzeyleri önemli oranda aşacağı söylenebilir. Şu halde, 2010’lu yıllarda ortalama yüzde 5’ler düzeyinde gerçekleşen cari açık 2020’li yılların başında yüzde 0.8 düzeyine gerilemese bile yüzde 2-2.5 düzeyine kadar gerileyebilir.
-
Ekonomik büyüme yüzde 5’i bulacak mı?
2019 yılında ekonomik büyüme oranının YEP’te öngörüldüğü ve IMF’nin beklediği şekilde hafif pozitif çıkması makul bir senaryodur. 2020’de Türkiye ekonomisinin baz etkisinden dolayı yüzde 5’lik hedefin çok uzağına düşmeyeceği söylenebilir. Fakat, daha sonraki yıllarda ekonomik büyümenin yüzde 5 düzeyinde gerçekleşebilmesi için hem ekonomik etkinliğin ve verimliliğin artması hem de dış ticarette yatay ve dikey genişlemenin sağlanması gerekmektedir. Daha ortalama bir senaryoda Türkiye ekonomisi 2021-2022 döneminde yılda ortalama yüzde 3.5-4 düzeyinde büyüyecektir.
-
İşsizlik ne zaman tek haneli rakamlara düşecek?
Türkiye ekonomisi normal trendine az veya çok döndüğünde işsizlik oranı da tek haneli rakamlara olmasa bile yüzde 10-11 düzeyine kadar gerileyecektir. 2020’li yıllarda gerekli ekonomik reformların gerçekleştirilebilmesi ve doğru istihdam politikalarının uygulanabilmesi durumunda işsizlik oranının daha da düşük düzeylere ineceği söylenebilir. İşsizlik oranının kalıcı bir şekilde tek haneli rakamlara inebilmesi için yapılması gereken de budur.