5 Şubat 2025’te Amerikan Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun ABD ziyareti sırasında Gazze’ye ilişkin bir plan açıklamıştır. Bu plana göre bölge ABD’nin kontrolüne bırakılacak ve Gazze yeniden inşa edilecektir. Ancak Trump tüm bu adımların ancak Gazze halkının bölgeden tahliye edilmesinin ardından gerçekleştirilebileceğini ileri sürmüştür.[1]
Uluslararası hukuk bağlamında Filistin toprakları işgalci güç olan İsrail tarafından işgal edilmiş durumdadır. Bu bağlamda Birleşmiş Milletler Genel Kurulu ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararları ile Uluslararası Adalet Divanının (UAD) görüşleri mevcuttur. Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) I Nolu Ön Yargılama Dairesi 7 Ekim 2023’te İsrail’in Gazze’ye başlattığı saldırılardan da önce 2021’de Batı Şeria ve Doğu Kudüs’ün yanı sıra Gazze’nin de İsrail işgali altındaki Filistin topraklarından olduğunu tespit eden bir karar almıştır.
Silahlı çatışmalar esnasında bir devletin topraklarını işgal eden bir başka devletin, özellikle 1949 tarihli Cenevre Sözleşmeleri’nin açıkça beyan ettiği sorumlulukları bulunmaktadır. IV Nolu Cenevre Sözleşmesi’nin (sivillerin korunmasına dair sözleşme) 49. maddesi, işgalci gücün işgal altındaki bölgedeki nüfusu başka bir yere zorla transfer etmesini kesin bir şekilde yasaklamaktadır. Sözleşme’nin 49. Maddesi, Himaye gören şahısların yani sivillerin ve diğer koruma gören kişilerin, işgal altındaki topraklardan işgal eden devletin kendi topraklarına veya işgal edilmiş olsun olmasın başka bir devletin topraklarına ferdi olarak veya kitle halinde cebren nakilleri veya tehcirleri, her ne sebeple olursa olsun, yasaktır demektedir.
İlgili hükmün devam halkın emniyeti ve mücbir sebeple halkın bir yerden başka bir yere transferinin mümkün olabileceğini ifade etse de, bu hüküm hem başka bir devlete transferini içermemekte ve ayrıca zorlayıcı sebebin gerçekten de başka çare bırakmayan türden bir neden olması gerekmektedir. Gazze’nin yeniden imarı için Gazellilerin tahliye edilmesine gerekli ya da elzem kılan bir neden de ileri sürülmemektedir. Gazellilerin gönderileceklerin yerlerin, Gazze’deki mülteci kamplarından daha iyi koşulları taşıması da mümkün gözükmemektedir. Onun yerine, Gazellilerin, Gazze imarı devam ederken, bulundukları kamplarda daha iyi koşullarda yaşamalarını sağlayacak bir ortam oluşturulması üzerinde çalışılması gerekir.
Öte yandan burada transferi gerçekleştirmek isteyen tarafın İsrail değil ABD olduğu da ileri sürülebilir. Buna rağmen, İsrail işgalci güç olarak, işgal ettiği Gazze’de statükoyu korumakla yükümlü olan devlet İsrail’dir. Halkın Gazze’den başka bir yere transfer edilmesini gerçekleştiren fiilen ABD olsa dahi, bu durum İsrail’in sorumluluğunu ortadan kaldırmayacaktır. Bunun için İsrail’in ABD ile ittifak yaparak dolaylı yoldan Gazze halkını başka bir bölgeye zorla göç ettirmesi de Cenevre Sözleşmesi’nin istismarı ve açık ihlalidir.
Öte yandan, BM Antlaşması’nın 1. ve 2. maddelerinde açıkça beyan edilen uluslararası hukukun temel ilkeleri gereği, her bir devlet diğer devletlerin toprak bütünlüğü, sınırlarına ve siyasal bağımsızlığına zarar vermeme yükümlülüğü altındadır. Bu çerçevede, Filistin Devleti’nin ve Filistin halkının rızası olmadan ABD’nin, Filistin ülkesinin bir parçası olan Gazze üzerinde herhangi bir tasarrufta bulunması söz konuş temel hukuk ilkelerine aykırıdır. Ayrıca, bir devletin toprağının bir kısmının bu devletin rızası olmadan ele geçirilmesi “işgal” anlamına gelmektedir.
Ayrıca, Filistin devletinin de taraf olduğu UCM’nin Kurucu Antlaşması’nın 7. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi, bir nüfusun başka bir bölgeye zorla transfer edilmesini insanlığa karşı bir suç olarak tanımlamaktadır. Buna ek olarak, Antlaşma’nın 8. maddesinin 2. fıkrasının (a)(vii) bendi, zorla nüfus transferinin savaş suçu teşkil ettiğini de belirtmektedir.[2]
Filistin’in statüsünü değiştirmeye yönelik girişimler uluslararası hukukun temel prensiplerinden biri olan halkların kendi kaderini tayin etme hakkına (self determinasyon hakkı) da aykırı olacaktır. Bu hak, uluslararası hukukun emredici normlarından biri olup, Filistin halkının kendi kaderine tayin etme hakkına sahip olduğuna dair bir tereddüt bulunmamaktadır.
Filistin halkının Gazze’den gönderilmesi, ister silahlı saldırılar esnasında olsun ister barış döneminde olsun etnik temizlik suçu da oluşturacaktır. Sivil nüfusu zorla göç ettirerek ya da toplu katliam yoluyla etnik açıdan homojen bir coğrafi bölge oluşturma eylemleri etnik temizlik suçu olarak ifade edilmektedir.[3] şeklinde tanımlanan etnik temizlik suçu tanımı gereği Gazze’nin Filistin nüfusunun ayrılmaya zorlanması etnik temizlik suçu olacak, bu kararı verip uygulayanların kişisel cezai sorumluluğunu doğuracaktır.
Nitekim Birleşmiş Milletler İşgal Altındaki Filistin Toprakları Soruşturma Komisyonu Başkanı Navi Pillay, Trump’ın planının “etnik temizlik” suçu oluşturacağını beyan etmiştir. Ona göre, işgal altındaki bir halkın zorla yerinden edilmesi etnik temizlik olarak nitelendirilmekte olup, bu durum uluslararası hukuka göre bir suç teşkil etmektedir.[4] Brüksel Üniversitesi Uluslararası Hukuk Profesörü Olivier Corten de, bir nüfusun zorla sınır dışı edilmesinin insanlığa karşı bir suç olduğunu belirtmiştir.[5] King’s College London’da uluslararası hukuk uzmanı olan Dr. Maria Varaki söz konusu planın açık bir şekilde hem Cenevre Sözleşmesi’ni hem de Roma Statüsü’nü ihlal ettiğini vurgulamıştır.[6]
Kaldı ki, sivil nüfusu zorla göç ettirerek ya da toplu katliam yoluyla etnik açıdan homojen bir coğrafi bölge oluşturma eylemleri etnik temizlik suçu olarak ifade edilmektedir.[7] 1967’den bu yana işgal edilen Filistin topraklarındaki insan haklarının durumuyla ilgili BM Özel Raportörü Francesca Albanese de “İsrail zaten savaş sisi altında Filistinlilere karşı kitlesel etnik temizlik gerçekleştirdi” demiş ve “İsrail yine meşru müdafaa adına etnik temizliği meşrulaştırmaya çalışıyor” ifadelerini kullanmıştır.[8]
Sonuç olarak, Trump’ın Gazze’nin yerleşik halkını Gazze’den çıkarma planı, uluslararası hukukun belirtilen temel prensiplerine, Cenevre Sözleşmeleri’nin ilgili hükümlerine, UCM Kurucu Antlaşması’na ve BM’nin ilgili kararlarına açıkça aykırıdır. Böyle bir planın uygulanması yönündeki herhangi bir girişim, uluslararası hukukun temel birçok normuyla açıkça çelişmektedir.
[1] Al Arabiya, “Trump & Netanyahu Press Conference”, YouTube, 5 Şubat 2025, https://www.youtube.com/watch?v=wdvcnpQ6XvE, (Erişim tarihi: 12 Şubat 2025).
[2] International Criminal Court, Rome Statute of the International Criminal Court, n.d, https://www.icc-cpi.int/sites/default/files/2024-05/Rome-Statute-eng.pdf. (Erişim tarihi: 12 Şubat 2025).
[3] “UN Security Council Res. 808”, 22 Şubat 1994; Adopted on the Former Yugoslavia, UN Security Council, Statement of President, UN. Doc. S/PRST/1994/14, 6 Nisan 1993; Adopted on the Former Yugoslavia; Case Concerning the Application of the Convention on the Prevention and Punishment of the Crime of Genocide (Bosnia Herzegovina v. Serbia and Montenegro)” Merits, Judgement, 26 Şubat 2007, par. 190; “The Practical Guide to Humanitarian Law”, Medecins Sans Frontieres, https://guide-humanitarian-law.org/content/article/3/ethnic-cleansing, (Erişim tarihi: 11 Ağustos 2024).
[4] Rory O’Neill, “Trump’s Plan to Ethnically Cleanse Gaza is Illegal, Says UN-Backed Judge”, Politico, 9 Şubat 2025.
[5] Estelle Nilsson-Julien, “Does Donald Trump’s Gaza Takeover Plan Breach International Law?”, Euronews, 12 Şubat 2025.
[6] Jason Burke, “Trump Gaza Plan Could Amount to War Crime, Say Experts”, The Guardian, 5 Şubat 2025.
[7] “UN Security Council Res. 808”, 22 Şubat 1994; Adopted on the Former Yugoslavia, UN Security Council, Statement of President, UN. Doc. S/PRST/1994/14, 6 Nisan 1993; Adopted on the Former Yugoslavia; Case Concerning the Application of the Convention on the Prevention and Punishment of the Crime of Genocide (Bosnia Herzegovina v. Serbia and Montenegro)” Merits, Judgement, 26 Şubat 2007, par. 190; “The Practical Guide to Humanitarian Law”, Medecins Sans Frontieres, https://guide-humanitarian-law.org/content/article/3/ethnic-cleansing, (Erişim tarihi: 11 Ağustos 2024).
[8] “UN Expert Warns of New Instance of Mass Ethnic Cleansing of Palestinians, Calls for Immediate Ceasefire”, OHCHR, 14 Ekim 2023 https://www.ohchr.org/en/press-releases/2023/10/un-expert-warns-new-instance-mass-ethnic-cleansing-palestinians-calls, (Erişim tarihi: 11 Ağustos 2024).