SETA Ekonomi Araştırmacısı Erdal Tanas Karagöl, Türk hava sahasını ihlal eden savaş uçağına müdahalenin ardından gerginleşen Türkiye-Rusya enerji ilişkilerini değerlendirdi.
Rusya ile geçmişten bu yana pek çok kriz yaşandığına ve dış politika anlamında belli konularda görüş ayrılıklarının sürdüğüne işaret eden Karagöl, şöyle konuştu: "Siyasi anlaşmazlıklar merkeze alındığında, bunun Rusya ile ekonomik ilişkilerle enerji işbirliğine yansımadığını görüyoruz. Türkiye Rusya'nın Almanya'dan sonraki en büyük ikinci pazarı durumunda. Yani Rusya'nın da Türkiye pazarına bağımlılığı söz konusu. Rusya Türkiye üzerinden diğer ülkelere başlatılacak Türk Akımı gibi projelerle gaz ticaretinde Avrupa'ya açılacak en önemli kapılarından biri olarak Türkiye ön plana çıkıyor. Rusya ile sorunun derinleşmesi durumunda, Türkiye'ye akan doğalgazın Ruslar tarafından kesileceğine ihtimal vermiyorum. Aynı şekilde Akkuyu nükleer santrali ve Türk akımı gibi uzun vadeli projeleri askıya alması da ihtimal dahilinde bulunmuyor. Eğer Rusya aksi tutum takınır ve enerjide uluslararası anlaşmaları hiçe sayarsa 'harakiri' yapmış olur."
Karagöl, uluslararası anlaşmaların hiçe sayılmasının hem hukuki hem de ticari sonuçlarının olacağını belirterek, "Rusya anlaşmalarla ortaya koyduğu taahhütlerini Türkiye'ye karşı yerine getirmekten kaçınırsa, bundan kendi ekonomisi çok daha fazla etkilenir. Rusya zaten Ukrayna ile bir problem yaşıyor. NATO üyesi Türkiye'ye yapılacak herhangi bir müdahalenin, NATO'ya yapılmış gibi algılanacağını çok iyi bilen Rusya, harakiri yapıp, radikal karar alıp enerji politikasında büyük bir değişikliğini beklemiyorum"" ifadelerini kullandı.
Rusya'nın enerjide beklenenin dışında olası bir adım atması durumunda Karagöl, "Türkiye böyle bir durumda zorlanabilir, ancak doğalgaz ihtiyacını sıkıştırılmış doğalgaz( LNG) olarak Katar ve Cezayir gibi ülkelerden karşılayabilir" değerlendirmesinde bulundu.
RUSYA İÇ KAMOYUNU RAHATLATIYOR
Rusya'dan yapılan son açıklamaları, kendi "iç kamuoyunu rahatlatmaya" yönelik çabalar olarak değerlendiren Karagöl, Türk tarafının sorunu daha serin kanlılıkla değerlendirdiğini anlattı.
RUSYA İLE ENERJİDE MEVCUT DURUM
Türkiye şu anda kullandığı yıllık 50 milyar metreküplük doğalgazın yaklaşık yüzde 55'ini Rusya'dan gelen batı hattı ve mavi akım hatlarından sağlıyor. BOTAŞ verilerine göre, bu yılın 9 aylık döneminde 34,7 milyar metreküplük doğalgaz tüketiminin 19,4 milyar metreküpünü Rusya'dan aldı.
Türkiye'nin Silivri'de bulunan ve kapasitesi 2,6 milyar metreküpe çıkarılan doğalgaz deposunun yanı sıra yine bölgedeki ve Aliağa'daki iki ayrı LNG depolama olanağını da Ukrayna krizinde olduğu gibi kullanabileceği belirtiliyor. Sıkıntı döneminde Türkiye, ayrıca Azerbaycan ve İran'dan gaz miktarını artırmasını talep edebildiği gibi, spot piyasadan da LNG alımıyla stoklarını destekleyebiliyor.
Rus milli şirketi Rosatom'un üstlendiği Akkuyu'daki nükleer santralde ise ilk ünitenin 2022'de devreye girmesi hedefleniyor. Proje için Rusya, şu ana kadar Türkiye'ye 3 milyar dolar kaynak girişi sağlamıştı.
[Anadolu Ajansı, 25 Kasım 2015]