Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın BM 76. Genel Kurulu ziyareti için üç gündür New York'tayız. Kovid-19 salgını şartlarında gerçekleştirilen Kurul'un resmi gündemi "salgının atlatılması, sürdürülebilirliğin yeniden inşası, gezegenin ihtiyaçlarına cevap verilmesi, insan haklarına saygı ve BM'nin yeniden canlandırılması için dayanıklılığın umut yoluyla tesisi."
Bu Kurul salgın döneminde yüz yüze yapılıyor olması açısından önemli. Ancak New York'un daha önceki Genel Kurul yoğunluğuna kıyasla daha sakin olduğunu söyleyebiliriz. Biden yönetimi, Afganistan'dan çekilmeyi yönetme şekline yapılan eleştirilerle meşgul. Cumhuriyetçiler çekilme sırasında 13 Amerikan askerinin öldürülmesi üzerinden Demokrat yönetimi hayli sıkıştırıyor. Yine, geçtiğimiz günlerde Hint-Pasifik bölgesinde ABD, Britanya ve Avustralya arasında imzalanan yeni savunma ve işbirliği anlaşması (AUKUS) dünya liderlerinin ilgisini çekti.
[caption id="attachment_80843" align="aligncenter" width="1024"] 20 Eylül 2021 | Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BM 76. Genel Kurulu genel görüşmelerine katılmak üzere bulunduğu ABD'de Yeni Türkevi Binası Açılış Töreni'ne katıldı. Erdoğan, programa katılan BM Genel Sekreteri Antonio Guterres (sol 4) ile görüştü. Programda Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu (sağ 3) ve Birleşmiş Milletler (BM) 75. Genel Kurul Başkanı Volkan Bozkır (sağda) da yer aldı. (Foto: TCCB / Murat Çetinmühürdar)[/caption]
Avustralya'nın Fransa ile imzaladığı 90 milyar dolarlık nükleer enerjili denizaltı alımını iptal ederek denizaltıları ABD'den almayı tercih etmesi sadece Paris'i kızdıracak bir "sırtından bıçaklama" değil. Elbette AUKUS, Çin'in askeri varlığına karşı bir hamle. Ancak üç Anglo ülke arasında imzalanması transatlantik ittifak ve ABD'nin "küresel liderliğe dönüş" iddiası açısından kritik mesajlar veriyor. Fransa'nın "yüzyılın" satış ihalesini kaybetmesi bir yana AUKUS'un Avrupa ve Kanada'yı dışarda bırakması Amerikan müttefiklerinin şapkasını önüne koyup düşünmesi gereken bir gelişme. Brexit sonrası Britanya'nın daha tek yanlı ve fırsatçı davranması bekleniyordu. Fakat Biden yönetiminin "ABD'nin geri dönüşü" politikasının transatlantik ilişkileri çok taraflı toparlamaya değil daha dar milli çıkarlara yönelik olduğu görülüyor. Bu fotoğrafa AB'nin Çin ile ilişkilerde kendi yolunu aramasını eklediğimizde Kovid-19 sırası ve sonrası küresel sistemin değişen doğası daha iyi anlaşılabilir. İşte böylesi bir dönemde Erdoğan'ın bugünkü BM Genel Kurulu konuşmasında küresel düzene yönelik açıklamaları olacaktır.
[caption id="attachment_80840" align="aligncenter" width="1024"] 20 Eylül 2021 | Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BM 76. Genel Kurulu genel görüşmelerine katılmak üzere bulunduğu ABD'de Yeni Türkevi Binası Açılış Töreni'ne katılarak konuşma yaptı. (Foto: Mustafa Kamacı / AA)[/caption]
Erdoğan'ın Kitabı Ve Türkevi'nin Açılışı
Erdoğan'ın bu seferki BM ziyaretinin iki farklı unsuru daha var. Birisi BM sistemine radikal bir reform önerisi getiren yeni kitabı. Küresel sistemin yeni rekabetlere ve ittifak dizilimlerine gittiği bir sırada Erdoğan, BM'yi merkeze alan bir kitapla dünya beşten büyüktür tartışmasını devam ettirdi. Bu kitap aslında Erdoğan'ın BM sisteminden ümit kesmediğini de gösterdi.
[caption id="attachment_80841" align="aligncenter" width="1024"] 20 Eylül 2021 | ABD'de Yeni Türkevi Binası (Foto: Tayfun coşkun / AA)[/caption]
BM'ye verilen önemin diğer bir göstergesi de Türkiye'nin "yurtdışındaki en büyük devlet yatırımı" olan Türkevi'nin dünkü açılışıydı. BM'nin karşısında özgün mimarisi ile dikkat çeken Türkevi'nin 2017'de temeli atılmıştı. Böylesine iddialı bir yapının diplomatik misyona tahsis edilmesi Türkiye'nin BM'ye verdiği değeri gösteriyor. Dünkü açılışla birlikte Türkiye, ABD'den sonra BM'nin karşısında daimî temsilciliği olan ikinci ülke oldu. Nitekim Erdoğan, yoğun görüşme programının önemli kısmını Türkevi'nde gerçekleştirdi.
[caption id="attachment_80842" align="aligncenter" width="1024"] 20 Eylül 2021 | Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesince (TASC) düzenlenen "Daha Adil Bir Dünya Mümkün" başlıklı konferansa katılarak konuşma yaptı. (Foto: TCCB / Murat Çetinmühürdar)[/caption]
Ayrıca, Erdoğan, pazar günkü TASC toplantısında Türkevi'nin Amerikan Müslüman toplumunun kullanımına da açık olduğunu vurguladı. Hatta Erdoğan'ın "Daha Adil Bir Dünya Mümkün" başlıklı konuşması öncesinde Amerikan Müslüman toplumu adına yapılan çok kısa konuşma çarpıcıydı: "83 milyonluk ülkenin liderisiniz. Bu çok büyük bir iş. Ama bence siz tüm Müslüman dünyasının liderisiniz." Bu ifadelerin Müslüman halklar nezdinde ciddi bir karşılığı olduğuna birçok kez şahit oldum. ABD'deki Müslümanların benzer hissiyatı hiç şaşırtmadı. İslamofobi ve mülteciler dahil Müslümanların canını yakan sorunlarda Erdoğan'ın inisiyatif alması ve küresel düzene yaptığı eleştiri/öneriler bu liderlik algısını pekiştiriyor. Bununla birlikte vurgulamakta fayda görüyorum. Erdoğan'ın "daha adil dünya" vurgusu tüm insanlığa yönelik bir çağrı. Çıkarların kaotik dünyasında değerlere yaptığı referansla bunu sıklıkla gösteriyor.
[Sabah, 21 Eylül 2021].