2021'e girmeden önce Türkiye, dış ticaret pazarında önemli bir payı bulunan İngiltere ile önemli bir başarı göstererek serbest ticaret anlaşması (STA) imzaladı. Anlaşma belirsizliğin azaltılması yolunda ikili ticareti güvence altına almış oldu. İngiltere'nin AB ile sürdürdüğü sancılı Brexit sürecinden sonra birlikten ayrılması ve hemen ardından Türkiye ile imzalamış olduğu STA her iki taraf için çok değerli. İngiltere'nin şimdiye kadar 63 ülke ile imzaladığı STA'lar arasında Türkiye ile imzaladığı anlaşma beşinci en büyük anlaşma niteliğinde.
Anlaşma ikili ticaretin gümrük vergilerine takılmadan sorunsuz ve etkin yapılmasına hizmet edecek, ayrıca başta otomotiv olmak üzere bazı kilit önemde yer alan sektörlerdeki tedarik zincirini destekleyecektir. İki ülke için de ihtiyaç duyulan bir zamanda imzalanan anlaşma siyasi ve ekonomik ilişkilerin güçleştirilmesi ve derinleştirilmesi yönüyle birçok fırsat sunuyor.
İmzalanan STA sanayi ve tarım ürünlerini kapsarken, anlaşma altında tercihli ticarette konu olacak eşyanın menşeli ispatını da kolaylaştırmaktadır. 1 Ocak 2021 itibarıyla menşeli ispatı ihracatçı tarafından menşe beyanı ile yapılacak (fatura veya ticari belge üzerinde yapılacak) ve başka bir belge gerekmeyeceği gibi herhangi bir kurum tarafından onaylanmasına gerek kalmayacaktır. Türkiye'nin ihracatında Almanya'dan sonra ikinci sırada bulunan İngiltere, ihracatın ithalattan fazla olduğu ve en fazla ticaret fazlası verilen pazarların başında geliyor.
2019'da iki ülke dış ticaret hacmi 16,78 milyar dolar olmuş ve bunun 11,13 milyar doları ihracat 5,63 milyar doları ise ithalat olarak gerçekleşmiştir. 2020'nin başı itibarıyla dünya ekonomisini farklı cephelerden (arz, talep, finans) olumsuz etkileyen Covid-19 pandemisine rağmen Türkiye ile İngiltere arasında 11 aylık dış ticaret hacmi -Kasım 2020 itibarıyla- 15,13 milyar dolara ulaşmıştır. Bu ticaretin üçte ikisinden fazlası (10,13 milyar dolar) Türkiye'nin ihracatından kaynaklanmaktadır.
Türkiye ve İngiltere arasındaki ikili ticaret hacmi son 10 yılda yüzde 70'ten fazla artış kaydetmiştir. İngiltere'ye ihraçta; elektrik ve elektronik, makine, otomotiv, kimya, giyim ve tekstil ile gıda sanayi gibi sektörler ön plana çıkmaktadır. İthalata ise elektriksiz makineler, otomotiv ana ve yan sanayi, demir-çelik, elektronik ve makine, kimyasallar ve eczacılık ürünleri yer almaktadır. Türkiye'ye gelen yatırımlarda da İngiltere'nin önemli bir payı bulunmaktadır. 2002-2020 Ekim ayı itibarıyla Türkiye'ye gelen doğrudan yabancı yatırımlarda İngiltere'nin 11,6 milyar dolar ile yüzde 7,1 payı bulunmakta ve üçüncü sırada yer almaktadır.
Türkiye'de 3.193 İngiliz şirketi faaliyet göstermektedir. Türkiye'nin İngiltere'deki doğrudan yabancı yatırımı ise 2,9 milyar doları bulmaktadır.
Bu arada, İngiltere ile yapılan STA eğer gerçekleşmemiz olsaydı, ihracatımızın yüzde 75'i ek tarife ödemek zorunda kalacaktı ve 2,4 milyar dolarlık ticari zarar söz konusu olacaktı.
Anlaşma ikili ticaretin mevcut hacmini korunması yolunda çok önemli bir adım olmakla birlikte daha kapsamlı bir anlaşma için tarafların iki yıl içinde müzakereye başlamalarını öngörüyor. Bundan sonraki süreçte müzakerelerin başlaması ve ikinci faz olarak tanımlanacak anlaşma için iki ülkenin daha kapsamlı bir anlaşma imzalaması bekleniyor.
Yapılacak daha kapsamlı bir anlaşma Türkiye için otomotiv, tekstil, dayanıklı tüketim ürünleri ve tarım başta olmak üzere potansiyel ihraç ürünlerinin önünü açıyor. Özellikle yılda 14 milyar doları aşan tarımsal ürün ithal eden İngiltere'nin gıda alanında dışa bağımlılığı Türkiye için değerlendirilmesi gereken potansiyel bir alan. Bu arada İngiltere'nin Türkiye'ye ihracatında yüksek katma değerli ürünlerin oranı (otomotiv, makine, ilaç gibi) dikkat çekmekte ve dolayısıyla Türkiye de yüksek katma değerli ürünlerin ihracatı yolunda sektörel bazlı stratejiler geliştirmelidir.
Küresel ekonomide bir taraftan korumacılık ve ekonomik milliyetçilik artış kaydederken diğer taraftan da STA'lar üzerinden çok taraflı bölgeselleşme girişimleri yaşanıyor. Türkiye'nin zaman kaybetmeden İngiltere ile imzaladığı STA,Gümrük Birliği'nin kazanımlarını güvence altına almasını sağlamıştır. Bundan sonraki süreçte ticari ilişkilerin farklı alanlarda daha kapsamlı hale gelmesi hedeflenmelidir. Ayrıca Türkiye'nin AB ile yürüttüğü Gümrük Birliği'ni güncelleştirme ihtiyacı her zamankinden daha fazla önemli. Gümrük Birliği'ni yeniden gözden geçirilmesi ve derinleştirmesi için çabalar sürdürülmelidir. Bu arada, Türkiye küresel ekonominin zor bir süreçten geçtiği ve küresel tedarik zincirinin daha fazla bölgeselleştiği günümüzde başta Asya Pasifik olmak üzere farklı ülkeler/bölgelerle ticari ilişkilerini derinleştirmekten geri kalmamalıdır.
[Sabah, 2 Ocak 2021].