20 Ağustos 2009 tarihinde Afganistan’da tüm dünya tarafından ilgiyle izlenen bir seçim yapıldı. Seçim, özelde Afganistan’ın başkanını ve eyalet meclisi üyelerini belirlemek üzere yapılsa da, seçimlerin tüm dünya tarafından ilgiyle izlenmesi sorunun sadece Afganistan’la sınırlı olmadığını gösteriyor. Afgan seçimlerinin sonucu, Afganistan’da kimlerin iktidara geleceğini göstermenin çok ötesinde, Afganistan’ın önümüzdeki yıllarda nasıl bir ülke olacağını, ülke içindeki egemen güçlerin kimler olacağını, ülkenin kurumsallaşmasının ne düzeyde kalacağını ve ülke yönetimine talip yerli ve yabancı güçler arasında ne tür ittifakların kurulacağını da belirleyecek.
Ancak seçimlerin sonucu bunun da ötesine geçerek, halefinden devraldığı Afganistan işgalini sahiplenen ABD’nin yeni Başkanı Barack Obama’nın siyasi geleceğini, ABD’nin bir önceki başkanı George W. Bush tarafından “terörle savaş” şeklinde tanımlanan doktrinin yeniden değerlendirilmesini ve NATO’nun görev ve yetki tanımının yeniden ele alınmasını gerekli kılacak. Her bir yerel aktörün yıllar süren savaş tecrübesi ile bir çok ülke ve aktör ile yakın ilişki geliştirdiği Afganistan’da, seçimlerin sonucu aynı zamanda bölge ülkelerinin stratejik yeniden dizilişini de etkileme potansiyeline sahip. Kimin kazanacağından çok güvenilir bir seçimin yapılmasının zamanla asıl hedef haline geldiği bu aşamada, genel anlamda yeni durumun yaratacağı yeni dengelerin etkisiyle, ABD’nin Orta Asya ve Hazar enerji havzası ile ilişkisi, Rusya’nın deniz yollarına ulaşım hedefi, Çin’in bölgesel etki vizyonu, Hindistan’ın ABD ile gelişen ilişkileri, Pakistan’ın geleneksel korkuları, İran’ın bölgesel etkisinin boyutu da yeniden düzenlenecek. Böylesine önemli bir seçimin, Afgan Devleti’nin geleceği ve kurumsallaşması açısından teknik olarak ele alınması ve açıklanması oldukça önemlidir. Ancak bu tür bir analiz, bu çerçevenin yanısıra daha geniş bir perstektifle, yani genel Asya siyasetine etkisi açısından değerlendirilmedikçe eksik kalır. Bu analiz, bu eksikliği gidermeye dönük olarak, Afgan seçimlerini salt teknik analizin ötesine taşıyarak, seçim sonuçlarının bölge dengelerine muhtemel etkisini ve bölgesel liderlik yarışına katkısını değerlendirmeyi amaçlamaktadır.
***
Afganistan’da 20 Ağustos 2009 tarihinde, tüm bölge ülkeleri için son derece önemli bir seçim yapıldı1. Rus İmparatorluğu ile Britanya İmparatorluğu arasındaki “Büyük Oyun”un2 sonucunda ortaya çıkan bugünkü Afganistan, Asya’da gerilimi giderek artan bir strateji oyununun sonucunda yine uluslararası gündemin üst sıralarına yükselmiş durumdadır. 19. yüzyıldaki gibi bugün de küresel bir iktidar krizinin yaşanıyor olması, yeni bir büyük oyunun oynandığına dönük kuşkuları destekler niteliktedir. Bölgedeki gerilimi artıran en önemli faktörlerden biri, Sovyetler Birliği sonrasında Orta Asya’da oluşan iktidar boşluğunun bölgedeki diğer ülkeler tarafından tam olarak doldurulamaması neticesinde Rusya’nın toparlanarak bu coğrafyada yeniden etkili o