Bu analiz ekonomi politikaları noktasında öngörülen yeni dönemin ve yeni hedeflerin finansmanı konusuna odaklanmaktadır. Bu bağlamda hem Yeni Ekonomi Programı’nda (YEP) yer alan yenilikçi enstrümanlara hem de yeni dönemin kaçırılmaması gereken trendlerine dikkat çekmektedir.
Türkiye ekonomisinin temel sorunlarının başında sermaye birikimi, finansmana erişim, yeni fikirlerin ve hatta kamunun finansmanı konuları gelir. Özellikle de son on beş yılda ekonomide katedilen mesafelere rağmen finansman konusunda alınacak uzun, ince bir yol mevcuttur. Ulusal ve uluslararası boyutta daha bağımsız politikalar yürütmenin amaçlandığı, krizlerle mücadelede yeni stratejilerle birlikte bir büyüme ve dönüşüm hamlesine girişilen bir dönemde finansman konusu ve yeni fikirlerin uzun vadeli fonlanması politika yapıcıların odaklanması gereken önemli hususlar arasında yer almaktadır. Nitekim daha güçlü, altyapısı sağlam bir ekonomi ve sürdürülebilir bir kalkınma hikayesi oluşturmak için yeni hikayenin finansman ihtiyacının da iyi planlanması elzemdir. Diğer yandan küresel güç dengesindeki oynamalar da Türkiye gibi yeni oyuncular/ülkeler için önemli fırsatlar içerir. Böylesi çalkantılı bir dönemde politika yapıcılar mevcut manevra araçlarının güçlendirilmesi ve çeşitlendirilmesi, yeni teknolojilerin oturması için gerekli yasal ve kurumsal altyapının oluşturulması noktasında sorumluluk üstlenmelidir.
Yeni dönemde Türkiye’yi –özellikle de yeni teknolojilerin gelişimi ve verimli kullanımı noktasında– merkeze taşıyacak ve elini güçlendirecek stratejik adımların atılması elzemdir. Türkiye uzun vadede istikrarlı bir ekonomi ve küresel büyük bir oyuncu olmak istiyorsa ciddi bir reform iradesiyle daha uzun vadeli, ayakları yere daha sağlam basan sürdürülebilir bir büyüme ve kalkınma hamlesine dört elle sarılmalıdır. 2023, 2053 ve 2071 hedefleri ancak üretim, ihracat ve katma değeri yüksek stratejik sektörlere verilecek ciddi destekler ve finansal derinleşmeyle mümkün olabilir. Tüm bu süreçlerin finansman ayağının da iyi planlanması –özellikle de ciddi bir dönüşümün yaşandığı bu yeni dönemde– bir zorunluluktur.
Bu noktada yeni nesil finansman enstrümanlarına, yeni araçlara, fon ve kaynaklarını doğrudan üretim ve reel sektöre kaydıran katılım bankaları ve faizsiz finansal kuruluşlar gibi alternatiflere daha fazla önem vermekte fayda olacağı açıktır. Nitekim Türkiye’de bugün hala finansal piyasalar denince akla sadece konvansiyonel bankalar gelmektedir. 2018’de daha önceki Orta Vadeli Programların (OVP) yerine hayata geçirilen yeni nesil YEP’in ilkinde tüm bu ihtiyaçlar düşünülerek gün geçtikçe artacak finansman ihtiyacı konularına özel önem verilmektedir. Kitlesel veya yeni nesil fonlama araçları teknolojik gelişmelere paralel olarak finansman için daha sık başvurulabilecek önemli bir alternatiftir. Bu noktada kullanılabilecek kaynaklar arasında analizde dikkat çekilen yenilikçi ICO (Initial Coin Offering) tipi kamu finansman yöntemleriyle birlikte yeni kurumsal yapılar, merkez bankası finansmanı ve katılım bankaları gibi fikirler öne çıkmaktadır..