SETA > Yorum |
Enerjide B Planı LNG

Enerjide B Planı: LNG

Küresel enerji piyasasında LNG ile ilgili yaşanan gelişmeleri Türkiye de takip ediyor. Üstelik, enerji alanında LNG'nin önemini artırması, Türkiye'nin kayıtsız kalabileceği bir konu değil.

Kış  mevsimine girerken, vatandaş için doğalgaz yeniden gündemin ilk sırasındaki yerini aldı. Ancak bu sefer, “doğalgaza zam ne kadar gelir, doğalgazı aldığımız ülkelerle kriz olur mu?” sorularının yerine farklı bir gündem var. Doğalgaz aldığımız ülkelerin yapacakları fiyat artışının aksine, doğalgazdaki fiyat indirimini konuşuyoruz.

Mevsimsel olarak bu dönem doğalgaz için zam dönemi iken, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak'ın açıkladığı yüzde 10 oranındaki indirim bu açıdan bir ilk.

Bir yanda, kullandığımız enerji daha ekonomik hale gelirken, bir yandan da enerjide çeşitlilik sağlayacak alternatif arayışları sürüyor. Bu arayışta, kaynak çeşitliliği kadar bu kaynakları kısa vadede kullanıma sokacak yollar da önemli. Dolayısıyla, her ikisini birden garanti eden LNG, enerji gündemini daha fazla meşgul edecek gibi görünüyor.

LNG'DE AKTÖRLER KİM?
Aslında doğalgazı ithal etme yollarında farklı alternatifler var. Birincisi Rusya'dan, Azerbaycan'dan, İran'dan boru hatları ile satın aldığımız doğalgaz. İkinci alternatif olarak ise, LNG dediğimiz sıvılaştırmış doğalgaz. LNG'yi Cezayir, Nijerya ve Katar'dan ithal ediyoruz.

LNG satın aldığımız farklı adresler de oluşmaya başladı. Bu adresler ABD, Norveç ve Trinidad ve Tobago. Yani, LNG ihracatı yapan ülke sayısı artıyor, dolayısıyla doğalgaz arzı da genişleyecek. LNG ihracatı yapan ülke sayısı 20 iken, ithal eden ülke sayısı ise 30.

LNG ihracatçılarının çeşitlenmesi, enerji kaynakları arasında LNG'nin öneminin artmasıyla da doğrudan ilgili. LNG'nin toplam doğalgaz tüketimindeki payı az da olsa, giderek artan bir seyir izliyor. LNG'nin bugün toplam doğalgaz tüketimimiz içindeki payı yüzde 15 civarına yükseldi.

LNG'nin enerji piyasasındaki ağırlığını hissettirmesiyle birlikte, bu alandaki aktörler LNG konusunda stratejik adımlar atmaya başladı. Hem LNG arzının artışı, hem de LNG ihracatı yapan ülke sayısındaki artış, LNG fiyatlarına da yansıyor ve fiyatlarda düşüş yaşanıyor. Bu durumdan en kârlı çıkan ülkeler ise, enerji ithalatçısı olan ülkeler.

TÜRKİYE HEM BORU HATLARINDA HEM DE LNG'DE MERKEZ OLMALI
Küresel enerji piyasasında LNG ile ilgili yaşanan gelişmeleri Türkiye de takip ediyor. Üstelik, enerji alanında LNG'nin önemini artırması, Türkiye'nin kayıtsız kalabileceği bir konu değil. Çünkü, Türkiye enerji ithalatçısı olmasına rağmen enerjide merkez ülke olma hedefini gözeten bir ülke.

Tam da bu sebeple, Türkiye'nin enerji merkezi olması için yalnızca boru hatları ile gazın Türkiye'ye taşınması yeterli değil. Aynı zamanda, Türkiye, LNG olarak buraya gelecek gazın da ticaret merkezi olmalıdır.

Son dönemlerde, dünyanın en büyük LNG ihracatçısı olan Katar'la yürütülen enerji diplomasisi hız kazandı. Türkiye, Katar'dan gelecek LNG'yi yalnızca kendi kullanımı için değerlendirmeyecek, LNG'nin diğer ülkelere taşınmasında da aktif rol üstlenebilir. Bölgedeki dengelerin kısa sürede değiştiği, bir anda bölgesel dinamiklerin farklı bir yöne gittiği dikkate alınırsa, enerji arz güvenliğinde LNG ve Türkiye ikilisinin önemi anlaşılacak.

Diyelim ki, Doğu Akdeniz doğalgazının boru hatlarıyla taşınmasında sorun yaşandı, ki Doğu Akdeniz doğalgazında söz sahibi olmak isteyen taraflar düşünüldüğünde, sorun yaşanması değil, sorun yaşanmaması sürpriz olur.

Mesela, Doğu Akdeniz doğalgazının taşınacağı rota, bölge ülkeleri açısından kıyasıya bir rekabete dönüşeceğini şimdiden tahmin edebiliyoruz. Böyle bir durumda, bölgede doğalgazın taşınmasında en güvenilir ve doğru alternatifin, doğalgazın Türkiye'den LNG olarak taşınmasıdır.

Bu amaçla, LNG olarak ülkeye gelecek doğalgazın, gazlaştırılması konusunda başlayan yeni terminallerin inşası konusunda çabaların hızlanması gerekiyor. Türkiye 2015 yılı itibariyle sahip olduğu 2 yeniden gazlaştırma terminali ile yıllık 10,3 milyar metreküp LNG gazlaştırma kapasitesine sahip. Ancak bu kapasite, düşünülen projeler için kesinlikle yeterli değil.

LNG'ye olan yönelim beraberinde doğalgaz depolama tesis ihtiyacını da beraberinde getirecek.

En önemlisi de geçen yıl Rusya'yla ilişkilerin gerilmesiyle doğalgaz konusunda oluşan şüpheler, doğalgaz kaynağı olan ülkelerle yaşanabilecek herhangi bir kriz karşısında Türkiye'nin B planının olması gerekliliğini ortaya çıkardı. Bu yüzden, doğalgaz talebinin kesintisiz karşılanmasında depolama tesislerine yapılan yatırımlar hızlandırılmalıdır.

Dolayısıyla, yeni LNG gazlaştırma terminallerin yapımı için özel sektörün önünün açılması ve doğalgaz depolama ile enerjide ticaret merkezi olma potansiyelinin artması, Türkiye'nin enerji merkezi olma yolunda önemini artıracaktır.

[Yeni Şafak, 3 Ekim 2016].