Bundan yaklaşık bir yıl önce Şırnak'ta şehid olan kardeşi Ali Alkan'ın cenaze namazında kameralara "Dağdaki terörü şehre indirenler, bu akan kanların sorumlusudur" diye bağıran Yarbay Mehmet Alkan CHP'ye katılmış.
Mehmet Alkan'ın yaptığı o zaman da bugün de bir şehit yakınına hele ki TSK mensubu bir şehit yakına yakışır bir şey değildi. Ancak o günlerde kamuoyunun büyük bir kısmı Mehmet Alkan'ın yoksun olduğu aklı selim ile hareket ederek bu yakışıksız sözleri bir şehid yakını dile getirdiği için çok fazla tepki göstermemişti.
Kardeşini, ailesinden bir parçayı, canını kaybeden bir kişinin ölçüsüz ve yakışıksız tepkisini toplum olgunlukla karşıladı.
Bugün Mehmet Alkan CHP'ye üye olarak aktif siyasetin bir parçası olduğuna göre bu meseleler de konuşulacak, tartışılacaktır. O artık sadece bir şehid yakını değil aynı zamanda siyasi bir şahsiyet. Gelelim meselenin diğer yönüne...
Alkan'ın rozetini CHP genel başkanı Kılıçdaroğlu grup toplantısında taktı. Alkan rozet merasimi için sahneye şu sözlerle anons edildi;
"Şehid kardeşinin tabutuna kapanarak tüm şehid ailelerinin duygularına tercüman olmuş..." İşte tam burada durup daha fazla ileri gitmemek lazım. Bu ülkede şehid aileleri vakarla karşılarlar şehadet haberini, bağırlarına taş basıp "vatan sağ olsun" derler, "bin evladım olsa bini de şehid olsa" diye eklerler. Mehmet Alkan siyaset yapabilir ama şehid ailelerinin duygularına tercüman olamaz!
TEZEK Mİ SİYASET Mİ?
CHP Kayseri milletvekili Çetin Arık iktidarın tarım ve hayvancılık politikalarını eleştirmiş. Besicilik maliyetlerinin yüksekliğinden şikayet etmiş ve bir hayvanı besleyip büyüten sonra da kesimhaneye satan çiftçinin para kazanmadığını iddia etmiş.
Besicilere kar olarak ancak hayvanların tezeğinin kaldığını söyleyerek basın toplantısını kendince daha çarpıcı hale de getirmiş. Buraya kadar her şey iyi güzel ama...
Tezeği tarım bakanına göndereceğim ya sarayın bahçesinde kullansın ya da evine götürsün ne demek oluyor?
Ne güzel siyaset yaparken tezekle uğraşmanın ne alemi var Sayın Arık?
N'OLDU?
AK Parti'deki yenilenmenin bir ayağı daha tamamlanmış oldu. Kısmen direnç gösterenler olsa da büyükşehir belediye başkanları istifa etti, yerlerine yenileri seçildi. Hatta yeni gelenler icraata bile başladılar. Aslında beklenen oldu ama milletin beklediği, bazılarının beklediği değil. Kriz çıkmadı, kavga gürültü yok, AK Parti süreçten yara almadı aksine güçlendi...
Neticede yeminli AK Parti karşıtlarının hevesi bir kez daha kursağında kaldı.
CEVABI BELLİ SORU
Yetkililer İstanbul trafiğini alt üst edecek kararları özel olarak vatandaşı canından bezdirmek için mi alıyorlar?
[Takvim, 9 Kasım 2017]