Meclis 27. Dönem 2. yasama yılına başladı. 24 Haziran seçimlerinin ardından yeni Meclis ant içme töreninin ardından olağanüstü hâl ve bedelli askerlikle ilgili düzenlemeleri çıkarmış ve tatile girmişti.
24 Haziran seçimlerinin ardından Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemine geçildiği için yasama organı da yeni dönemde bu yeni siyasal sistemin gereklerine uygun olarak çalışacak.
Artık bütçe kanunu haricinde, yürütme organı yasa tasarısı önerisinde bulunamayacak. Dolayısıyla Meclis yeni dönemde yeni bir anlayışla yasama faaliyetlerine daha ağırlık verecek.
Hükûmet geçmiş dönemde kanun tasarılarının kanunlaştırma süreçlerinde Meclis’in içindeydi. Ayrıca komisyonlarda yürütmenin ağırlığı bulunmaktaydı.
Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sisteminde yürütme, yasama organına kanun teklifi sunamayacağı için etkin yürütme için ihtiyaç duyduğu yasal düzenlemeleri dolaylı olarak Meclis gündeme getirir.
Bunun yollarından biri cumhurbaşkanının “mesaj verme yetkisi”dir. Bu durum, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemine geçişte anayasal olarak düzenlenmişti. Anayasanın 104. Maddesine Cumhurbaşkanı “…Ülkenin iç ve dış siyaseti hakkında Meclis'e mesaj verir” hükmü eklenmişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu yetkisinin bir gereği olarak Meclis açış konuşmasında yasama organına yeni dönemle ilgili önemli mesajlar verdi.
Yeni dönemde Cumhurbaşkanı’nın Meclis’e bütçe dışında kanun teklifi veya yasa tasarısı sunma imkânının olmadığını hatırlatarak bu konudaki görüşlerini sıraladı.
“AK Parti Grubu’ndaki milletvekillerinin yürütmenin ihtiyaç duyduğu alanlardaki kanun teklifleriyle ülkeye hizmet edeceklerini” söyledi.
Ama “diğer partilere mensup milletvekillerinden de yürütme organı olarak biz de destek olacak, yolumuzu açacak kanun teklifleri bekliyoruz” diyerek muhalefet partilerinden beklentisini dile getirdi.
Ayrıca, “Türkiye’nin önündeki sıkıntıları, ancak hep birlikte çalışır, omuz omuza verirsek aşabiliriz” diyerek, “yeni dönemin ruhunun birlikte çalışma, birlikte inşa ve birlikte başarma” olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanın konuşmasında iki konu ağırlıklıydı: Biri dış politika, diğeri ekonomi.
Hükûmetin dış politika konusundaki mevcut perspektifini ve neler yaptıklarını konu başlıkları üzerinden tek ayrıntılandırdı.
Sınır ötesinde terörle mücadele ve Suriye ile ilgili önümüzdeki günlerde yapılacakların bilgisini verdi.
Kandil ve Sincar’ın terör örgütünden tamamen temizlenme hedefinden bahsetti. Suriye’de bundan sonraki hedefin, “Menbiç ve Fırat’ın doğusundaki bölgelerin, terör örgütünden temizlenerek güvenli hâle getirilmesi” olduğunu belirtti.
Hem Avrupa hem de ABD ile yaşanan sıkıntıların “yavaş yavaş aşıldığını”, son günlerdeki ziyaretlerinin içeriğine de değinerek dile getirdi.
Yeni dönemde “Avrupa ile siyasi ekonomik ve insani alanlarda olumlu gelişmelerin” yaşanacağının altını çizdi.
ABD ile “ortak bir anlayışa ulaşma noktasında ilerleme kaydedildiği” en kısa sürede yaşanan mevcut sorunların çözülerek “yeniden siyasi, ekonomik alanlardaki stratejik ortaklığın ruhuna uygun olarak ilişkilerin” geliştirileceğini vurguladı.
Ekonomi ile ilgili ise, bütçe disiplininden ve serbest piyasa ekonomisinin kurallarından taviz verilmeyeceğini bir kez daha vurguladı.
Yeni ekonomi programının bir gereği olarak, “Kredi imkânlarını genişletip kolaylaştıracak, yatırımları teşvik edecek, üretime, istihdama ve ihracata öncelik verecek bir ekonomi anlayışıyla” hareket edileceğinin altını çizdi.
Bu açılardan bakıldığında Erdoğan, yeni yasama yılının açılış konuşmasında, yürütmenin birçok konuda politika önceliklerinin ve geleceğe yönelik yol haritasının mesajını vermiş oldu.
[Türkiye, 2 Ekim 2018]