Muhalefetin CumhurbaÅŸkanlığı seçimlerine yönelik öncelikli stratejisi kendi adayları Ä°hsanoÄŸlu’nun seçimleri kazanmasını saÄŸlamak deÄŸil. Bunun mümkün olmadığının farkındalar. Bu nedenle, hayata geçirilmesi görece daha mümkün baÅŸka bir hedefe odaklanıyorlar: ErdoÄŸan’ın ilk turda seçilmesini engellemek. Bunun için Ä°hsanoÄŸlu tercihiyle hayal kırıklığına uÄŸrayan seçmenin seçimi boykot etmesini veya ErdoÄŸan’a yönelmesini engellemeye yönelik birçok taktiÄŸe baÅŸvuruyorlar.

Ancak, muhalefet, baÅŸvuracağı birçok taktiÄŸe raÄŸmen ErdoÄŸan’ın CumhurbaÅŸkanı seçilmesini engelleyemeyeceÄŸini de öngörüyor. Bu nedenle, ErdoÄŸan’ın CumhurbaÅŸkanlığını kabullenerek seçim sonrası gündemi esir almaya yönelik birçok baÅŸlık açılıyor, bu baÅŸlıklar üzerinden tartışmalar yapılıyor.

Ä°lk olarak, CumhurbaÅŸkanlığı seçimlerini siyasal sistem tartışmasıyla iliÅŸkilendiriyor. Muhalefet ve ona destek veren medya, Ä°hsanoÄŸlu ve ErdoÄŸan’ın adaylığı netleÅŸir netleÅŸmez, CumhurbaÅŸkanlığı seçimlerinin iki farklı siyasal sistem önerisi arasında bir yarış anlamına kavuÅŸtuÄŸunu dillendirmeye-iÅŸlemeye baÅŸladılar. ErdoÄŸan’ın seçilmiÅŸ CumhurbaÅŸkanı-güçlü performans arasında kurduÄŸu paralellik de yedeÄŸe alınarak, ErdoÄŸan’a verilen oyların baÅŸkanlık sistemine veya sistem krizine, Ä°hsanoÄŸlu’na verilen oylarınsa parlamenter sisteme veya sistemin normal iÅŸleyiÅŸine verileceÄŸi dillendiriliyor. ErdoÄŸan-Ä°hsanoÄŸlu arasındaki ayrışma siyasal sistem tartışmasına kanalize edilerek bir yandan seçmen kaos ve kriz senaryosuyla korkutulmaya çalışılıyor, bir yandan da, ayrışmanın özünü teÅŸkil eden vesayet-demokrasi, eski Türkiye-yeni Türkiye mücadelesi gözden kaçırılmaya çalışılıyor.

Muhalefetin ve yedeÄŸindeki entelektüel kadronun bir diÄŸer taktiÄŸi, ErdoÄŸan’ın engellenemeyen CumhurbaÅŸkanlığının içini boÅŸaltmaya çalışmak. Ä°hsanoÄŸlu ve DemirtaÅŸ’ın da seçim kampanyalarını neredeyse tamamen ErdoÄŸan karşıtlığı üzerine bina etmeleriyle, gün be gün, taraflı, kutuplaÅŸtırıcı, otoriter bir “CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan” algısı-imajı inÅŸa edilmeye çalışılıyor. Zamanında Demirel ve Ä°nönü tarafından Özal’a yönelik olarak hayata geçirilen taktiÄŸin çok daha yoÄŸun bir versiyonu bugün ErdoÄŸan için uygulamaya geçirilmek isteniyor. Sistem krizi tartışmalarıyla da eklemlenerek CumhurbaÅŸkanlığının siyaset-üstü konumu ile ErdoÄŸan algısı arasındaki makas açılmaya çalışılıyor.

Muhalefetin, ErdoÄŸan’ın CumhurbaÅŸkanlığı seçimlerini kazanacağını öngörerek gündemde tuttuÄŸu bir diÄŸer baÅŸlık, “ErdoÄŸan-sonrası AK Parti” senaryoları. Aslında bu baÅŸlığın sadece muhalefetin gündeminde yer aldığını söylemek hakkaniyetli olmaz. ErdoÄŸan-sonrası AK Parti senaryoları, ErdoÄŸan’ın seçim galibiyetinden emin olan pek çok çevre için en heyecanlı baÅŸlıklardan biri. AK Parti’deki üç dönem kuralı, CumhurbaÅŸkanı Gül’ün aktif siyasete eÄŸilimli durması, AK Parti’yi ErdoÄŸan’ın nüfuzundan arındırmaya yönelik hesaplar, vb. birçok unsur bu senaryolara zemin hazırlıyor. Bu zemine yaslanarak, oldukça heyecanlı ve dinamik bir BaÅŸbakanlık borsası oluÅŸturulduÄŸu görülüyor. Gündelik kulisleri aktarmakla yetinenler olduÄŸu gibi her gün aynı yazıyı yazan, aynı temayı iÅŸleyen, gönlündeki BaÅŸbakan adayını ima eden gazetecilere de rastlanıyor. AK Partili bazı aktörlerin bu konuyu konuÅŸma iÅŸtiyakları ve özensiz üslupları da muhtemel farklı senaryoların, AK Parti içi ayrışma hatları olarak lanse edilmesine zemin hazırlıyor.

Bütün bu baÅŸlıklarla, bir yandan seçim öncesinde seçmenin oy verme tutumunu etkilemek hedeflenirken, bir yandan da CumhurbaÅŸkanı seçilmesi engellenemeyen ErdoÄŸan’ın önümüzdeki dönemde yeni siyasi mayınlarla uÄŸraÅŸması hedefleniyor.