SETA > Yorum |
Yeni Türkiye'nin G20'de İlk Temsili

Yeni Türkiye'nin G20'de İlk Temsili

G20 ülkelerinin Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanlarının katılımıyla gerçekleşen toplantıda ekonomi gündeminin başlıca konuları değerlendirildi.

Dünyanın ilk 20 ekonomisinin bir araya geldiÄŸi G20’nin 2015 yılındaki ilk toplantısı, dönem baÅŸkanı Türkiye’nin ev sahipliÄŸinde yapıldı. G20 ülkelerinin Maliye Bakanları ve Merkez Bankası BaÅŸkanlarının katılımıyla gerçekleÅŸen toplantıda ekonomi gündeminin baÅŸlıca konuları deÄŸerlendirildi.

Toplantıda, küresel büyüme hızının yavaÅŸlaması, AB Bölgesi’nde tüm giriÅŸimlere raÄŸmen ekonomik canlılığın saÄŸlanamaması, istihdamın giderek artan bir sorun olması, vergi politikalarının etkinleÅŸtirilmesi ve enflasyon konuları öne çıktı. Dünyadaki toplam hâsılanın üçte ikisinin temsil edildiÄŸi G20’nin rutin ve olaÄŸan meseleleri bunlar.

Ancak, Türkiye liderliÄŸindeki G20’nin daha farklı bir gündemi var. 2008 küresel ekonomik krizden sonra küresel ekonomi direksiyonuna geliÅŸmekte olan ekonomiler geçti. Hatırlanacağı üzere, geliÅŸmiÅŸ ülkelerde yaÅŸanan ekonomik çöküÅŸ, sermaye akışının yönünü geliÅŸmekte olan ülke ekonomilerine çevirmiÅŸti.

Uygulanan politika ve reformlarla krizi fırsata çevirmeyi baÅŸaran geliÅŸmekte olan ekonomiler, bu dönemde yüksek büyüme rakamlarına ulaÅŸtılar. Bugün G20’ye dönem baÅŸkanlığı yapan Türkiye de, büyüme potansiyelini kullanarak kendi kategorisinde öne çıkan bir ülke konumuna yükseldi. G20 toplantılarına ilk ev sahipliÄŸinde de Türkiye, uluslararası ekonomi aktörleri tarafından örnek gösterilerek baÅŸarısı tescil edilmiÅŸ oldu.

KÜRESEL MÄ°MARÄ°NÄ°N YENÄ° AKTÖRLERÄ°

Türkiye gibi geliÅŸmekte olan ekonomilerin 2008 krizi sonrasında gösterdikleri baÅŸarıyı devam ettirerek karar mekanizmasında da etkinliklerini artırmaları gerekiyor.

DiÄŸer yandan, ülkelerin büyüme oranlarının ülke ve bölge açısından farklılık göstermesi, sorunun ciddiyetini ortaya koyuyor. Bunun yanı sıra, geliÅŸmekte olan ülke ekonomilerinin büyümeye devam ettiÄŸi halde büyüme trendinde görülen yavaÅŸlama, ekonomide yapısal sorunların bir an önce çözülmesini zorunlu kılıyor.

Ayrıca, küresel ekonomideki herhangi bir olumsuzluktan kolay etkilenen ekonomilerin, ekonomik yapılarındaki bu kırılganlığa çözüm bulmaları, geleceklerini belirleyecek en önemli faktör.

Özellikle Türkiye’nin öncülüÄŸünde küresel ekonomide yeni bir düzenin inÅŸa edilmesi görüÅŸünün sıklıkla vurgulandığı bu dönemde, geliÅŸmekte olan ülke ekonomilerinin izleyeceÄŸi yol, küresel ekonomi mimarisinin yeni aktörlerinin oluÅŸmasını saÄŸlayacak.

Ayrıca, baÅŸta IMF gibi ekonomi kurumlarının da yeni ekonomik anlayışla yapılandırılması gerekiyor. Bu kurumların, 2008 öncesinin küresel ekonomi paradigmasıyla belirledikleri ekonomi politikalarının, geliÅŸmekte olan ekonomilerin bu denli önem kazandığı bir dönemde geçerliliÄŸi yok. GeliÅŸen piyasaların deÄŸiÅŸimden yana ortak bir tavır almasıyla da süreç hızlanacaktır.

TÜRKÄ°YE’NÄ°N G20 LÄ°DERLİĞİ, AZGELÄ°ÅžMÄ°Åž ÜLKELER Ä°ÇÄ°N UMUT

Türkiye, 2015 yılında G20’ye liderlik yaparak 2000’li yıllarda gösterdiÄŸi ekonomik baÅŸarıyı tam anlamıyla taçlandırmış oldu. Ancak, sahip olduÄŸu perspektif Türkiye’ye G20 liderliÄŸinde farklı misyonlar da yüklüyor. Öncelikle Türkiye G20’ye baÅŸkanlık yaparak, tüm ülkeler için bir baÅŸarı örneÄŸi olmaktadır.

Çünkü 1990’lı yıllarda Türkiye ekonomisinin bu noktaya geleceÄŸi hayal bile edilmiyordu. KomÅŸu ülke Yunanistan’ın refah ve zenginliÄŸinin örnek gösterildiÄŸi bir ülkeden, Yunanistan’a krizden çıkması için yol gösteren bir ülke konumuna yükseldik.

AzgeliÅŸmiÅŸ ülkeler de, Türkiye’yi örnek alarak kendi baÅŸarı hikâyesini yazacaklarına inanmaya baÅŸladılar. CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın yurtdışı gezilerinde Türkiye’ye gösterilen teveccüh ve beÄŸeni, Türkiye’nin prestijini daha da artırmaktadır.

DiÄŸer yandan, Türkiye’nin G20 Dönem BaÅŸkanlığı öncesinde de dile getirdiÄŸi, yalnızca geliÅŸmiÅŸ ekonomilerin deÄŸil azgeliÅŸmiÅŸ ekonomilerin de sorunlarının ifade edilmesi sözünün uygulamada da yerini alacağı teyit edilmiÅŸ oldu.

Bir anlamda Türkiye, belirli ülkelerin çizmek istediÄŸi yol haritasında yeni yollar bularak tüm ülke ve toplumların karar merciinde yer alması için çabalayacak.

Yeni Türkiye’nin farklarından biri de bu.

[Yeni Åžafak, 12 Åžubat 2015]