SETA > Yorum |
Yeni Bir Başlangıç

Yeni Bir Başlangıç

G20 Zirvesi gibi organizasyonlara ev sahipliği yapmak, şu konjonktürde Türkiye'nin uluslararası sistemdeki özgüvenini ve prestijini tahkim etmesi açısından önemli.

Türkiye, tam bir yıl önce Brisbane'de Avustralya'dan devraldığı G20 Dönem BaÅŸkanlığı'nın finalinde Antalya'da görkemli bir zirve yaparak bayrağı Çin'e devrediyor. GeliÅŸmiÅŸ ve geliÅŸmekte olan dünyanın baÅŸlıca siyasi liderlerini küresel ekonomik yönetiÅŸim teması etrafında bir araya getiren G20 platformu, dünya kamuoyunun tüm dikkatini iki günlüÄŸüne de olsa Türkiye'ye odaklayacak. Son aylarda yaÅŸadığımız derin siyasi çalkantılar, terör saldırıları ve istikrar endiÅŸeleri dikkate alındığında, bu zirve ile Türkiye yeniden küresel gündem ile ilgili söz söylemek ve tavır koymak için mükemmel bir fırsat yakalamış durumda. CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ın BirleÅŸmiÅŸ Milletler platformlarında cesurca dile getirdiÄŸi "Dünya 5'ten Büyüktür" söylemini Antalya zirvesinde de gündeme taşımasını ve küresel siyasi-ekonomik yönetim mekanizmalarındaki adaletsizlik ve tutarsızlıkların altını çizmesini elbette bekliyoruz.

Ülke ekonomisine 200 milyon euronun üzerinde somut getiri ve milyarlarca dolarlık tanıtım katkısı yapması beklenen G20 Zirvesi gibi organizasyonlara ev sahipliÄŸi yapmak, ÅŸu konjonktürde Türkiye'nin uluslararası sistemdeki özgüvenini ve prestijini tahkim etmesi açısından önemli.

Küresel bir ekonomik koordinasyon platformu olarak G20'nin henüz kurumsallaÅŸamamış olmasını herkes eleÅŸtiriyor.

Ä°slam dünyasının önemli bir temsilcisi ve Batı ittifakının baÅŸlıca kurumlarının üyesi olarak Türkiye'nin ise hala 2. Dünya Savaşı sonrası güç dengelerini yansıtan ve deÄŸiÅŸen ihtiyaçlara cevap vermeyen BirleÅŸmiÅŸ Milletler ve Bretton Woods sistemi ile ilgili "içeriden" eleÅŸtiriler yöneltmesi, son yıllarda takındığı "yükselen güç" tavrı ile uyumlu. Birçok ülkeyi imrendirecek biçimde deÄŸer eksenli ve açık bir diplomatik üslup izleyen Türkiye'nin kredibilitesi, OrtadoÄŸu'da Arap devrimlerini tersine çeviren kaos sürecine raÄŸmen hala yüksek ve önümüzdeki dönemde güçlü siyasi irade ve ekonomik reformlar üzerinden yeni bir dinamizm oluÅŸturmak mümkün. Bu baÄŸlamda yatırım, uygulama ve kapsayıcılık gibi dar bir üçlü ÅŸablona oturtulan formel G20 ajandasının üzerine baÅŸta Suriye'deki savaÅŸ ve mülteci krizi, küresel ısınma, azgeliÅŸmiÅŸ ülkelerin kalkınma ve altyapı problemleri, tarımsal kalkınma ve KOBÄ°'lerin özendirilmesi ile küresel ekonomik yönetiÅŸim reformu gibi taleplerin eklenmesi Türkiye'nin dönem baÅŸkanı olarak özgül ağırlığını yansıtıyor.

G20 Antalya zirvesi, Türkiye'nin küresel ve bölgesel dengelerdeki özgül ağırlığının yeniden artış trendine gireceÄŸi taze bir baÅŸlangıcın habercisi olsun...

[Sabah Perspektif, 14 Kasım 2015]