SETA > Yorum |
Türkiye ve quot Kokteyl Terör'ün Geleceği

Türkiye ve "Kokteyl Terör'ün Geleceği

Suriye iç savaşı bitirilmedikçe Türkiye terör sorunundan kurtulamaz. Bu savaşın bizi bugün bu ölçüde etkilemesi de temelde AK Parti'nin Suriye'deki spesifik politika tercihleri ile ilgili değil.

Ankara saldırısının canlı bombalarının DAÄ°Åž mahreçli olduÄŸu netleÅŸirken patlamayı önceden bilen tweetlerin PKK'lı olduÄŸu söylenen sahipleri de gözaltına alındı.

BaÅŸbakan DavutoÄŸlu soruÅŸturma hakkında bilgi verirken yeni bir kavramdan bahsetti. Türkiye'nin bir tür "kokteyl terör" ile karşı karşıya olduÄŸunu açıkladı. Buradaki "kokteyl" ifadesi, Reyhanlı patlamasından bu yana ülkemizde terör eylemi gerçekleÅŸtiren örgütlerin (Esed rejimi, PKK- PYD, DHKP- C ve DAÄ°Åž) etkileÅŸimine ve ortak düzlemine iÅŸaret ediyor.

Nitekim DavutoÄŸlu, 28 Mayıs 2015'te Haseke'de, Esed rejimi- PYD -DAÄ°Åž arasında yapılan görüÅŸmeler sonucu Palmira ve Telabyad'ın el deÄŸiÅŸtirmesini örnek olarak verdi. Bahsedilen terör örgütleri sadece Türkiye iç siyasetinin fay hatlarını ve seçimleri gözetlemekle kalmıyor. Birbirlerinin stratejilerinden ve tepkilerinden yola çıkarak yeni eylemler planlıyorlar. Ankara saldırısı da buna bir örnek.

"Kokteyl terör" kavramı, ülkemize yönelik terör dalgasının kısa vadede bitmeyeceÄŸi ihtimaline hazır olmamız gerektiÄŸini de düÅŸündürüyor. Hem DAÄ°Åž ve hem de PKK'dan gelecek yeni saldırılar açısından... Bu sebeple PKK'nın son eylemsizlik kararının da taktiksel olduÄŸu açık. 1 Kasım seçimlerinde HDP'yi rahatlatma ve ABD'den PYD'ye gelen silah yardımını kolaylaÅŸtırma amaçlı.

***

Son dönemdeki terör dalgasının ana sebebi muhalefete göre çok basit: Tek başına iktidarını kaybeden AK Parti ve CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan "Çözüm sürecini bitirerek" ve "DAÄ°Åž'i destekleyerek" terör ortamını hazırladı. Hatta DemirtaÅŸ'a göre "katil devlet" içinde "derin" DAÄ°Åž baÄŸlantısı var. Yine muhalif çevreler nezdinde AK Parti'nin "hırslı" Suriye ve OrtadoÄŸu politikası asıl sebep. Güya çözüm de "otoriter" AK Parti'den ve ErdoÄŸan'dan kurtulmaktır.

Bu tür cevapların hepsinin iç siyasetin sert iktidar mücadelesinin ürettiÄŸi yanlı /ideolojik bakışlardan neÅŸet ettiÄŸi ortada. Söz konusu ideolojik bakışlar ne Irak ve Suriye'deki iç savaşın deÄŸiÅŸen dinamiklerinin ülkemize taşıdığı sorunları analiz edebiliyor. Ne de PKK'nın ve DAÄ°Åž'in hangi bölgesel denklemlerde ne tür bir iktidar oyununa dahil olarak terör yaptığını görebiliyor. O halde Türkiye'ye yönelik çok boyutlu terör tehdidine iliÅŸkin analizleri ÅŸu ÅŸekilde netleÅŸtirelim.

Ä°lk olarak, Suriye iç savaşı bitirilmedikçe Türkiye terör sorunundan kurtulamaz. Bu savaşın bizi bugün bu ölçüde etkilemesi de temelde AK Parti'nin Suriye'deki spesifik politika tercihleri ile ilgili deÄŸil. Türkiye, Esed rejimini karşısına almasaydı da mülteci ve terör sorunları ülkemize taşınacaktı. Bu yüzden bugün itibariyle OrtadoÄŸululaşıyoruz diyerek Türkiye'yi, Suriye denkleminden çıkaramayız. Türkiye Suriye masasından kalkamaz; kalksa da negatif sonuçlarından kaçamaz.

Ä°kincisi, Çözüm sürecinin akamete uÄŸramasının ve PKK'nın teröre yeniden baÅŸlamasının ana sebebi Kuzey Suriye'de elde ettiÄŸi hâkimiyet ve Batılı devletlerden gördüÄŸü hüsnü kabuldür. ABD'nin yerel güçleri DAÄ°Åž ile savaÅŸtırma politikası sürdüÄŸü müddetçe PYD'ye desteÄŸi yeni formlar üretilerek devam edecektir.

Üçüncüsü, Suriye'deki PYD ile DAÄ°Åž'in mücadelesinin Türkiye'ye yansıması da daha fazla ötelenemezdi. Kobani gösterilerinden Suruç ve Ankara saldırılarına kadar yaÅŸananları bu minvalde okumak lazım. DAÄ°Åž'i doÄŸrudan hedef almadığı için sürekli eleÅŸtirilen Türkiye, Suruç katliamı sonrası daha aktif bir pozisyona geçti. Ancak bu da DAÄ°Åž'in sivilleri hedef alan terör dalgasını göÄŸüslemeyi gerektiriyordu.

Dördüncüsü, Suriye'nin geleceÄŸi Yeni OrtadoÄŸu'daki güç denklemlerini belirleyecek ve masadan kalkan kaybedecektir. DAÄ°Åž ile mücadele adı altında Rusya'nın denklemin tam ortasına yerleÅŸtiÄŸi bu yeni dönemde Suriye'deki tüm tarafların kavgası büyüyecektir.

Ä°ÅŸte Suriye iç savaşının bahsettiÄŸim boyutlarıyla yüzleÅŸmek için Türkiye'nin 1 Kasım seçimlerinden çıkacak güçlü ve istikrarlı bir hükümete ihtiyacı var. Böylece Türkiye, bölgenin demokratik ve güçlü bir aktörü olarak Suriye masasına yeni kartları sürebilecek bir yerde olacaktır.

[Sabah, 16 Ekim 2015]