SETA > Yorum |
Seçim Siyaseti ve Çözüm Süreci

Seçim Siyaseti ve Çözüm Süreci

Demirtaş'ın üzerinde, seçime parti olarak girmenin barındırdığı risk, belirsizlikler ve kamuoyu anketlerinde desteğin hala istenilen seviyeye ulaşamamasının verdiği büyük bir baskı var.

Çözüm sürecinin müzakere aÅŸamasına gelmesiyle, son dönemde süreçle ilgili daha önceden yapmış oldukları analizleri açığa düÅŸen taraflar, CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ın Kürt meselesi ile ilgili açıklamalarını ve Selahattin DemirtaÅŸ'ın baÅŸkanlık sistemi özelinde AK Parti ve ErdoÄŸan'a yönelik meydan okumasını, kendi söylemlerinin tahkimi için 'yeni bir umut' olarak gördüler. Aslında söylemek istedikleri AK Parti ile müzakereleri baÅŸlatmanın sorunlu olduÄŸu tezinin güçlendiÄŸiydi. Hâlbuki çözüm sürecine yönelik siyasal iktidar, Kürt meselesinin siyasal yollarla halli için 2009'da irade beyanında bulunduÄŸunda, çözüm yanlısı taraflar, sürecin çok zor olacağını, dolayısıyla da siyasal iktidarı ve Kürt siyasal hareketinin aktörlerini çözüm konusunda teÅŸvik etmek, cesaretlendirmek ve onlara yardımcı olmak gerektiÄŸinde hemfikirdiler.

Bugünlerde yapılan sert açıklamalar üzerinden çözüm sürecinin geleceÄŸini sorunsallaÅŸtıran taraflara, ÅŸu an için seçim siyasetinin çoktan baÅŸladığını her fırsatta hatırlatmak gerekiyor. DemirtaÅŸ'ın üzerinde, seçime parti olarak girmenin barındırdığı risk, belirsizlikler ve kamuoyu anketlerinde desteÄŸin hala istenilen seviyeye ulaÅŸamamasının verdiÄŸi büyük bir baskı var. Seçime parti olarak girme kararının, Kürt siyasal hareketi bileÅŸenlerinin müzakereleri sonucunda ortaya çıksa da; genel bir konsensüsle ve herkesin üzerinde ittifak ettiÄŸi bir kararla alınmamış olması bu baskının seviyesini artırıyor. DemirtaÅŸ'ın üzerindeki bu baskı, siyaset dizayncılarının bugünlerde daha da depreÅŸen HDP aÅŸkı ile birleÅŸince, buna benzer açıklamalar seçime kadar devam edecektir.

ELİTLER DEĞİL HALK

DemirtaÅŸ'ın siyaset arayışının, toplumda etkin bir karşılığı olmayan, fakat sesi çok çıkan sol ve yarı liberal çevrelerin ve 'sosyal medya entelektüellerinin' tavsiyesi üzerinden yürümesi, çözüm sürecini de etkileyebilecek siyaset dilini sertleÅŸtiriyor. DemirtaÅŸ'ın baÅŸkanlık sistemi ile ilgili son açıklaması özelinde bakıldığında, dizayn siyaseti üzerinden Kürt siyasetine ErdoÄŸan'la baÅŸkanlık konusunda anlaÅŸtığı iddia ve algısını üreten de; yine HDP'li siyasetçilere dönüp, bu ÅŸaibeden kurtulun diyen de aynı çevrelerdir. Aslında, Kürt siyasal hareketi CumhurbaÅŸkanlığı seçimi sürecinde söz konusu tarafların niyetlerini anladığı için, Cemil Bayık'ın "HDP bazı marjinal yaklaşımlardan kendisini kurtarmalı" söylemi üzerinden kendi içinde bu tartışmaları yapmıştı.

DemirtaÅŸ, Türkiye'de eski medya düzeninin ve geleneksel siyaset dizayncılarının önerileri ile hareket ederse, toplumsal siyasetin dinamiklerini ıskalamaktan kurtulamayacaktır. Çünkü Türkiye siyasetinde geçmiÅŸ deneyimlerin gösterdiÄŸi, siyasal aktörlerin elitler mertebesinde deÄŸil, geniÅŸ halk kitleleri düzeyinde bir umut olarak görüldüklerinde baÅŸarılı olduklarıdır. 1970'lerde Ecevit, 1995 seçimlerinde Erbakan ve 2002 seçimlerinde ErdoÄŸan, siyaset dizayncılarının deÄŸil, geniÅŸ halk kesimlerinin umuduydu.

Topyekûn AK Parti karşıtlığı üzerinden, barış sürecini de olumsuz etkileyecek ÅŸekilde, Kürt siyasal hareketine akıl veren çevrelerin önemli endiÅŸesi, Türkiye'nin yüzyıllık bu meselesini demokratik yollardan nihai olarak çözmesi durumunda, AK Parti'nin çok uzun süre siyasette kalıcı olacağı gerçeÄŸidir. Dolayısıyla da bu seçimlerden de güçlenerek çıkan AK Parti'nin çok daha cesur bir ÅŸekilde Kürt meselesinde daha demokratik adımlar atacağının farkındadırlar.

Öcalan'ın, Newroz'da vereceÄŸi mesajın içeriÄŸi Kürt siyasal hareketinin seçim siyaseti açısından önemlidir. Muhtemelen, çözüm sürecinin günlük seçim siyasetine indirgenmemesi gerektiÄŸi yönünde muÄŸlak da olsa bir mesaj verecektir.

[Sabah Perspektif, 21 Mart 2015]