SETA > Yorum |
Rusya'yla İlişkilerde Yaz Havası

Rusya'yla İlişkilerde Yaz Havası

Erdoğan'ın Rusya ziyareti Türkiye'nin Ortadoğu'da ve Kafkaslarda Rusya'yla birlikte büyük aktörlerden olduğunun ve yeni oluşacak küresel güç dağılımını değiştireceğinin sinyalini vermektedir.

GeçtiÄŸimiz Kasım ayında Rus savaÅŸ uçağının düÅŸürülmesi sonrasında Türkiye ve Rusya arasındaki iliÅŸkiler rafa kaldırılmıştı. Siyasi gerilim çok geçmeden ekonomik iliÅŸkilere de yansımıştı. Aradan geçen 9 ay sonunda Türkiye-Rusya iliÅŸkilerinin tamir edilme dönemi baÅŸlıyor.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ın 15 Temmuz darbe giriÅŸiminden sonra ilk yurt dışı gezisini Rusya'ya gerçekleÅŸtirmesi bu açıdan önemli. Ancak 15 Temmuz darbe giriÅŸiminde Türkiye'nin yanında olmakta tereddüt etmeyen Rusya'ya karşılık, darbe giriÅŸimi karşısında sessiz kalan ülkeler baÅŸta da ABD ve AB için de önemli bir ziyaret bu.

Yani ziyaret her ne kadar iki ülke arasında gibi görünse de, ABD ve AB ülkeleri gibi masada görünmeyen tarafları da var.

Ä°LÄ°ÅžKÄ°LERDE RUSYA'YLA “TAM GAZ”, ABD VE AB'YLE Ä°SE FREN OLUR MU?

ErdoÄŸan'ın Rusya ziyaretinde Türkiye'nin 15 Temmuz darbe giriÅŸimi sonrasında uluslararası arenada izleyeceÄŸi rotayı gösteren iÅŸaretler var. Åžöyle ki;

Türkiye yeniden gücünün farkına varmış, bölgedeki ağırlığını görmüÅŸ ve bölgede güçlü ülkelerden Rusya ile eÅŸit seviyede iÅŸbirliÄŸi geliÅŸtireceÄŸini göstermiÅŸtir.

15 Temmuz darbe giriÅŸiminde batılı ülkelerin takındıkları anlaşılmaz ve ikiyüzlü tavırları nedeniyle, Türkiye'nin bölgede alternatifler geliÅŸtirme konusunda çok zorlanmayacağının mesajını vermiÅŸtir.

Ziyaret, Türkiye'nin OrtadoÄŸu'da ve Kafkaslarda Rusya'yla birlikte büyük aktörlerden olduÄŸunun ve yeni oluÅŸacak küresel güç dağılımını deÄŸiÅŸtireceÄŸinin de sinyalini vermektedir.

Son yıllarda AB ve ABD'nin yaÅŸadığı krizler nedeniyle, küresel ekonomik güç dengesi Türkiye'nin de içinde bulunduÄŸu bölgeye kayıyor. Dolayısıyla dünya ekonomisinde yeni hikâyeler yazacak Türkiye, Rusya, Çin gibi yükselen ekonomilerin aralarında geliÅŸtirecekleri yeni iÅŸbirliÄŸi ve entegrasyonlar, küresel güç dengesinin lehimize deÄŸiÅŸmesinin hızlanmasının da bir baÅŸlangıcı olmuÅŸtur.

Tabi, CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan ve Rusya Devlet BaÅŸkanı Putin'in St. Petersburg'da verdikleri fotoÄŸraf ve arka arkaya sıralanan iÅŸbirliÄŸi konuları, batılı ülkeleri derinden sarsmıştır.

Rusya'yla sorunlar yaÅŸayan AB ve ABD'nin 15 Temmuz darbe giriÅŸiminde sürekli dost ve müttefik olduklarını iddia ettikleri Türkiye'nin de yanında durmamaları, bu dörtlü taraf arasında farklı senaryoların da geliÅŸeceÄŸini göstermiÅŸtir.

BÜYÜK ENERJÄ° PROJELERÄ° YENÄ°DEN BAÅžLIYOR

Bu senaryoların can alıcı konusu ise, enerji. Türkiye-Rusya iliÅŸkilerinin yeniden rayına oturması için atılacak adımlarda ilk konuÅŸulan konulardan birisi enerji ve tabi ki enerji projeleri. Hatırlarsak, uçak krizi sonrasındaki süreçte Türkiye ve Rusya için birbirlerinden vazgeçme lüksünün olmadığını söylemiÅŸtim.

Bu köÅŸede de defalarca yazdığım gibi, Türkiye'nin ne kadar enerjiye ihtiyacı varsa, yani Rusya'ya bir enerji bağımlılığı varsa, aynı ÅŸekilde Rusya ekonomisi için de sahip olduÄŸu doÄŸal gazı satma zorunluluÄŸu var. Yani, enerji talebindeki bağımlılık enerji arzındaki bağımlılıkla örtüÅŸüyor.

Türkiye'nin buradaki rolü sadece doÄŸal gaz müÅŸterisi olmakla sınırlı deÄŸil. Türkiye, Rusya'nın küresel pazarlara ulaÅŸabilmesi için güvenli ve hesaplı bir güzergâh sunuyor.

Rusya'nın hem Türkiye pazarına hem de Türkiye üzerinden AB pazarlarına ulaÅŸması ancak ve ancak Türkiye'yle gerçekleÅŸtireceÄŸi iÅŸbirliÄŸi sayesinde mümkün. Bu yüzden enerji, iki ülke arasındaki iliÅŸkilerin itici unsuru olduÄŸu gibi AB ülkelerinin korkulu rüyası aynı zamanda. Süreç, yani Türkiye ve Rusya iliÅŸkilerinin iyileÅŸmesi, AB'nin enerji kâbusunu daha uzun süre yaÅŸayacağının sinyalini veriyor.

Rusya, doÄŸal gaz pazarlarına rakiplerinden önce ulaÅŸmayı, bölgede söz sahibi olmayı ve AB ülkelerinin doÄŸal gaz bağımlılığının devamını istiyor. Türkiye ise, hem kendi enerji arz güvenliÄŸini saÄŸlamak, hem de yıllarca kullanamadığı jeopolitik konumunun avantajını kullanmak istiyor.

Bu amaçla Türk Akım projesinin baÅŸlatılması kararı, Türkiye'nin hem enerji merkezi olarak bölgesel gücünü artıracak hem de diÄŸer doÄŸal gaz üreticilerinin de Türkiye üzerinden yeni projeler gündeme getirmesine vesile olacaktır.

Peki ABD ve AB ülkelerinin, bölgede iki güçlü ülkenin Kasım öncesine göre daha iyi bir iliÅŸki kurma çabası karşısındaki tavırları ne olacak? Bu sorunun cevabı, oyunun nasıl ve ne ÅŸekilde devam edeceÄŸini gösterecek.

[Yeni Åžafak, 11 AÄŸustos 2016]