SETA > Yorum |
quot Pravda Yalanları quot Neyi Örtemez

"Pravda Yalanları" Neyi Örtemez?

Putin, Türkiye'ye "terör destekçiliği" suçlamasını yöneltmekle yetinmiyor. AK Parti muhaliflerinin bir türlü tüketemediği bir sermayeye, Erdoğan karşıtlığına başvuruyor.

Rus uçağının düÅŸürülmesi ile gün yüzüne çıkan gerginlik Putin'in ısrarlı açıklamalarıyla canlı tutuluyor. Tepkilerinin "ölçüsüz ve aşırı" olmasının sebebi "dengesiz ve otoriter" bir kiÅŸiliÄŸe sahip olması deÄŸil. Putin, Türkiye ve Rusya arasındaki iliÅŸkilerin toparlanmasını bir süre daha bilinçli olarak istemiyor. Bu nedenle de Türkiye'yi ve hatta CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ı hedef alan "DAÄ°Åž petrolünü satın alma" suçlamasını tekrarlamaya devam ediyor. Hatta güya "Türkiye halkı ile yöneticilerini" ayırarak "piÅŸman olacaklar" tehdidini savurmayı sürdürüyor.

BaÅŸbakan DavutoÄŸlu'nun Sovyet döneminden kalma "Pravda yalanlarına" benzettiÄŸi bu suçlama aslında çok bilinçli bir kampanyanın ürünü. Palavra ya da yalan olması belirli bir etkide bulunmasına engel deÄŸil. Nitekim Ä°ran'ın ya da PKK'nın bu tür kara propagandaları sürekli tekrar ederek kendilerine kesin inançlı kesimler ürettiÄŸini görmezden gelemeyiz.

Önümüzdeki günlerde de "DAÄ°Åž'le iliÅŸkiler" baÄŸlamında yeni suçlamalara hazır olmak lazım. Zira Suriye krizinde etkili rol almanın en meÅŸrulaÅŸtırıcı söylemi DAÄ°Åž ile mücadele...

Putin, Türkiye'ye "terör destekçiliÄŸi" suçlamasını yöneltmekle yetinmiyor. AK Parti muhaliflerinin bir türlü tüketemediÄŸi bir sermayeye, ErdoÄŸan karşıtlığına baÅŸvuruyor.

Putin'in doÄŸrudan ErdoÄŸan'ın ÅŸahsına ve ailesine vurmasının eÅŸzamanlı birkaç hedefi var. Ä°lki, ErdoÄŸan'ı kızdırarak tepkisel açıklamalar yapmaya yöneltmek.

Ä°kincisi, bu suçlamalar üzerinden AK Parti aleyhinde Türkiye iç siyasetini hareketlendirmek. Ne de olsa PKK, "AK Parti-DAÄ°Åž" ikiliÄŸi üzerinden az ekmek yemedi. GüneydoÄŸu ÅŸehirlerinde "özyönetim" adı altında terör estiren PKK'lı gençleri bu argümanlarla yeniden ateÅŸlemek hiç de zor olmasa gerek.

Üçüncüsü, mevcut gerginliÄŸi ÅŸahsileÅŸtirerek sorunu Türkiye- Rusya, hatta ErdoÄŸan -Putin sorunu olarak resmetmek. NATO ittifakının Rus yayılmacılığı karşısında neler yapması gerektiÄŸine odaklanılmasını perdelemek. Bunun için konunun rekabet düzleminden ideolojik- kültürel zemine taşınması lazım.

Batı medyasında yer alan "Çar vs. Sultan" ya da "Ä°mparatorlukların çatışması" kavramlaÅŸtırmaları da farkında olmadan bu amaca hizmet ediyor. Söz konusu olan ÅŸey, iki ülkenin yayılmacı emellerinin ya da iki güçlü liderin kiÅŸisel kapışması, maceracılığı deÄŸil. Zaten Putin'in "dengesizlikle" ya da "otoriterlikle" suçlanmaktan çekinecek bir ÅŸeyi yok. Hiç umurunda deÄŸil.

Peki, Putin'in "ErdoÄŸan karşıtı" kampanyasının saklamaya çalıştığı gerçekler neler? Bazılarına deÄŸineyim. Putin'in en görünür amacı Viyana görüÅŸmelerinin öngördüÄŸü 1 Ocak süreci baÅŸlamadan Suriye ılımlı muhalefetini büyük ölçüde zayıflatmak. Ve bu gerçeÄŸin dünya gündeminde ikincil konumda kalmasını saÄŸlamak.

Dahası, Putin'in Suriye'deki emeli Esed rejimine ve Ä°ran'ın Åžiici milislerini takviye etmekle sınırlı deÄŸil. Putin, askeri üslerden enerji kontrolüne kadar giden bir alanda ülkesinin "kalıcı ve uzun vadeli çıkarlarını" yeniden tanımlıyor. Hem OrtadoÄŸu'da hem DoÄŸu Akdeniz'de...

Ancak, bölgedeki yeni hamlelerini NATO'nun Rus yayılmacılığı olarak deÄŸerlendirmesini ve bir bütün olarak tepki vermesini de istemiyor. Bunun için de masadaki en iyi kartı ("DAÄ°Åž ile mücadele") Türkiye'ye, ErdoÄŸan'a karşı oynuyor. Washington'ın ve Avrupa baÅŸkentlerinin bu "Pravda" tarzı propagandaya inanmasını beklemiyoruz elbette.

ABD'nin DAÄ°Åž suçlamaları ile ilgili Türkiye'ye verdiÄŸi destek yetersiz. Rusya'nın sadece petrol fiyatlarını kontrol ederek sınırlandırılamayacağı da ortada. Obama yönetiminin eski Pentagon yetkilisi Evelyn Farkas gibi bu uçak krizi ile "Rus yayılmacılığının NATO'nun kararlılığını test ettiÄŸi" yönünde uyarıda bulunanları ciddiye alması gerekir.

Türkiye'nin itidalini koruması yetmiyor. Rusya'nın tek taraflı olarak gerginliÄŸi yükseltmesi de Batı ittifakının geleceÄŸi için baÅŸlı başına büyük bir sorun.

[Sabah, 4 Aralık 2015]