Cidde’deki IŞİD’le mücadele toplantısının sonuç bildirgesine Türkiye’nin imza atmaması neredeyse toplantının önüne geçti. Toplantının hemen akabinde bir taraftan Batı’nın Wall Street Journal gibi operasyon medyası diÄŸer taraftan da sınır tanımaz fırsatçılıklarıyla mezar soyuculara rahmet okutan bazı siyasetçilerimiz tezvirata baÅŸladı. Batı’nın operasyon medyası eksen kayması tartışmalarını andırırcasına Türkiye’nin “müttefikliÄŸini” sorgularken, bizdeki tüm milli hassasiyetleri kaybolmuÅŸ hatta bazıları artık insanlıktan çıkmış siyasetçiler de “neden imza atmadık?” hezeyanlarına baÅŸladı.
Åžunu net olarak söyleyeyim: Türkiye’nin Cidde toplantısının sonuç bildirgesine imza atmasını isteyenler ya cahildir ya da kötü niyetli. Cahilse o bildirgeye imza atmanın IŞİD’in rehin tuttuÄŸu 49 vatandaşımız için ne denli bir tehlike oluÅŸturacağını bilmiyordur. Kötü niyetliyse de konsolosluk personelimizin saÄŸlık ve selametini, kazanmayı umduÄŸu üç beÅŸ oya veya hükümete saldırabilme fırsatına feda ediyordur.
Artık bu IŞİD üzerinden Türkiye’ye operasyon çekmek isteyenlerin piÅŸkinliÄŸi gerçekten de can sıkmaya baÅŸladı. IŞİD’i doÄŸrudan veya dolaylı olarak güçlendiren aktörler, IŞİD’den olumsuz olarak en fazla etkilenen ve IŞİD’le en fazla mücadele eden ülkelerden birisi olan Türkiye’ye saldırıyorlar.
IŞİD'Ä° DOÄžURUP, BÜYÜTÜP, DÖNÜÅžTÜRENLER
IŞİD’i ABD’nin Irak’ı iÅŸgali etmesi doÄŸurmuÅŸtur. Yani ABD’nin Irak faciası IŞİD’in varoluÅŸ sebebidir. Bu yüzden IŞİD’in “Godfather”i ABD en fazla taşın altına elini koyması gereken ülkedir. IŞİD’i Maliki’nin mezhepsel politikaları büyütmüÅŸtür. Maliki’ye Türkiye’nin tüm uyarılarına raÄŸmen destek veren Batılı ülkelerden, zulüm döneminde BaÄŸdat’a gidip Maliki’yle (Esed’le olanı da mevcut) poz veren CHP’li siyasetçilere kadar birçok aktörün sorumluluÄŸu vardır. IŞİD’i sınır aÅŸan bir tehdide ise Suriye’deki Baas katliamları dönüÅŸtürmüÅŸtür. Esed rejiminin katliamları sadece IŞİD’in ideolojik pozisyonunu kuvvetlendirmemiÅŸ, aynı zamanda Esed IŞİD ile ittifaklar kurmuÅŸ, ticaret yapmış ve beraberce Suriyeli muhalifleri hedef almışlardır. Bu sebepten IŞİD teröründe Esed rejiminin olduÄŸu kadar Türkiye’de üç senedir Esed’i insanlığa tercih eden Baas propagandistlerinin, Ä°ran yandaÅŸlarının ve bilumum gayri-milli operasyon odaklarının payı vardır.
El-Kaide ve IŞİD, Maliki ve Esed’in zulmünün ve Batı’nın Suriye’deki pasifliÄŸinin bir bahanesiydi. Ve bu aktörler IŞİD’i ve El-Kaide’yi direkt veya korkuluk niyetine tepe tepe kullandılar. Maliki ve Esed, El-Kaide var dedi, Irak ve Suriye halkını böldü, sürdü, öldürdü. Batı ise Suriyeli muhaliflere destek vermemek için “ama orda El-Kaide var” bahanesini El-Kaide Suriye’de daha bir avuç iken, sayıları Suriyeli muhaliflere kıyasla devede kulak iken kullanmaya baÅŸladı. El-Kaide ve daha sonra IŞİD mezkur aktörler için kullanışlı bir araca dönüÅŸtü.
Bu esnada hem Maliki’nin yanlış politikalarına hem de IŞİD’in dopingi Esed’e karşı çıkan Türkiye oldu. CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan ve BaÅŸbakan DavutoÄŸlu defalarca bu yanlış politikaların bölge için felakete sebep olacağını, Suriyelilerin kaderlerine terk edilmesinin radikalizmi güçlendireceÄŸini söyledi. O zamanlar El-Kaide ve IŞİD’i tepe tepe kullanan aktörler, ÅŸimdi de IŞİD konusundaki kendi sorumluluklarını Türkiye’ye atma peÅŸinde.
TÜRKÄ°YE IŞİD'E DESTEK VERMEZ
Kötü niyetliler zaten biliyor, bunu cahiller için yazıyorum: Türkiye IŞİD’e hiçbir türlü destek vermemiÅŸtir, veremez de. Üç ana sebebi vardır bunun. Birincisi, hiçbir devlet- Türkiye dahil- hobi olarak kafa kesen, dünyanın dört bir tarafından psikopatları bünyesinde toplayan ve kontrol edilmesi imkansız bir yapıya komÅŸu olmak istemez. IŞİD Türkiye için birincil bir güvenlik sorunudur ve Türkiye bu sorunla elinden geldiÄŸince mücadele etmektedir. Ä°kincisi, IŞİD Türkiye’nin bölge vizyonunun anti tezidir. IŞİD, Türkiye’nin bölgede reel istikar, enerji güvenliÄŸi ve ekonomik entegrasyon gibi önceliklerine ciddi zararlar vermiÅŸtir. Üçüncüsü, IŞİD Türkiye’nin bölgedeki müttefikleri ve desteklediÄŸi aktörlerle savaÅŸ halindedir. Irak’ta Kürt bölgesiyle ve Türkmenlerle; Suriye’de ise Suriyeli “ılımlı” muhaliflerle savaÅŸmaktadır.
Hâl böyleyken Türkiye’nin bu mücadeledeki safı bellidir. Bırakın da nasıl mücadele edeceÄŸine milli çıkarları doÄŸrultusunda kendisi karar versin. Bu konuda IŞİD’i doÄŸurup, büyütüp, başımıza bela edenlerin ve onların piÅŸkin destekçilerinin Türkiye’ye vaaz etme hakları yoktur.
[AkÅŸam, 15 Eylül 2014]
