SETA > Yorum |
FETÖ'nün Günahı Kimin

FETÖ'nün Günahı Kimin?

Kemalistlerin Kurtuluş Savaşı sırasında laikçi görüşlerini saklaması gibi Gülen mensupları da devleti ele geçirme yolunda gerçek niyetlerini gizlediler.

Gün, saat geçmiyor ki 15 Temmuz kanlı darbe giriÅŸiminin arkasındaki FETÖ ile ilgili dehÅŸet verici bilgiler ortaya çıkmasın. Kırk yıldır gizli bir örgütlenme ile devlet kurumlarına yerleÅŸen bu yapının heretik ve marjinal din anlayışı da gözü kara militanlarının yaptıkları da gözler önüne seriliyor. Ä°nanıyorum ki, FETÖ'nün tasfiyesi ile son dönem siyasetimizin karanlık olayları da teker teker aydınlatılmış olacak. Suikastlardan CHP eski lideri Deniz Baykal'ın tasfiyesine, Uludere olayından Rus uçağının düÅŸürülmesine kadar birçok olayın bu örgütle irtibatı bulunursa kimse ÅŸaşırmayacak. FETÖ yapılanmasının günah galerisi ortaya çıktıkça akla gelen soru ÅŸu: Bu belayı kim başımıza sardı? Yabancı istihbarat kuruluÅŸlarının rolünden ve emellerinden haklı bir ÅŸekilde ÅŸikâyet edebiliriz. Ancak bu yapının Türkiye'nin içinde kurulup büyüdüÄŸünü ve siyasetimizin zaafları üzerinden bir korku imparatorluÄŸuna dönüÅŸtüÄŸünü göz ardı edemeyiz. Ve ne yazık ki sorumluyu bulma arayışı siyasi maliyeti karşı tarafa fatura etme çabasına dönüÅŸüyor. Halbuki "nasıl oldu da buraya geldik" sorusuna cevap verirken saÄŸduyu ile analiz yapmak ve açık yürekli olmak zorundayız. *** Siyaset kurumundan gazetecilere, akademisyenlere, iÅŸadamlarına hatta sıradan bireylere kadar Gülen Hareketi'ne yaklaşım konusunda yapılması gereken bir özeleÅŸtiri var. Bu özeleÅŸtiri sadece söz konusu istisnai yapının gerçek niyetlerini keÅŸfedememenin itirafı olmamalı. Aynı zamanda Cumhuriyet tarihi boyunca yapılan bütün hatalarla yüzleÅŸme anlamında demokratik, kamusal bir müzakerenin zeminini teÅŸkil etmeli. Radikal laikçi politikalardan vesayetçi kurumların dönüÅŸtürülmesine, elitlerin tekelci-darbeci zihniyetinin sorgulanmasından devleti ele geçirme arzusunun sefaletine kadar her ÅŸeyin muhasebesi yapılmalı. Bu demokratik hesaplaÅŸma hamlesinde CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ın liderlik farkını konuÅŸturması hiç de sürpriz olmadı. ErdoÄŸan çarÅŸamba günü Diyanet'in düzenlediÄŸi OlaÄŸanüstü Din Åžûrası'nın açılış töreninde tüm siyasiler gibi kendisinin de dini ve eÄŸitim hizmeti görünümlü bu yapıya iyi niyetle destek olduÄŸunu belirtti. 2010'dan itibaren, görüÅŸlerinin önemli bir kısmına katılmadığı bu yapıyla mücadeleye baÅŸladığını ancak yine de "bu hain örgütün gerçek yüzünü çok daha önceden ortaya koyamamış olmanın üzüntüsünü" taşıdığını açıkladı. *** Bu samimi ifadeler Ä°slami muhafazakâr kesimin FETÖ'yü deÄŸerlendirme hatasını ortaya koymakta. ErdoÄŸan'ın cümleleri bazı muhalifler nezdinde "AK Parti'nin beslediÄŸi bir taÅŸeronu ÅŸimdi ortadan kaldırmasının" meÅŸrulaÅŸtırması olarak deÄŸerlendiriliyor. FETÖ'nün AK Parti döneminde yakaladığı fırsatlardan beslendiÄŸi doÄŸrudur. Zira 2007'den itibaren Kemalist vesayetin cenderesi AK Parti'yi Gülen hareketinin etkisine açtı. Ancak hizmet iddiasından terör örgütüne Gülen Hareketinin serencamı daha kapsamlı bir deÄŸerlendirmeyi gerektiriyor. Özellikle Kemalizm ile kurduÄŸu uzun dönemli ilginç iliÅŸkiye odaklanmalıyız. Devlet kurumlarına sızmak için 1980 darbesinde ve 28 Åžubat sürecinde Kemalistlere sadakatini sunan Gülen hareketi en başından itibaren radikal laikçiliÄŸe verilen aşırı bir tepki. Bu yönüyle FETÖ Cumhuriyet dönemi otoriter modernleÅŸmesinin en sofistike anomalisi. Siyasetin demokratik kanalları ile Ä°slami taleplerine ulaÅŸmak isteyen dini grupların aksine Gülen, Kemalizm ile onun gibi mücadele etme kararı aldı. Kemalistlerin KurtuluÅŸ Savaşı sırasında laikçi görüÅŸlerini saklaması gibi Gülen mensupları da devleti ele geçirme yolunda gerçek niyetlerini gizlediler. Devlet içinde paralel bir eÄŸitim ağı kurarak önce yeni bir nesil inÅŸa etmeyi sonra da iktidar aygıtını ele geçirmeyi hedefledi. Hatta daha da öteye giderek her türlü gizlilik ve kumpas faaliyetlerini de sapkın bir mistik meÅŸrulaÅŸtırmaya tabi tuttu. Gülen'in doÄŸum tarihini (1938) Mustafa Kemal'in ölümü ile irtibatlandıran esoterik inançları buna sadece bir örnek. Sözün özü, FETÖ'nün kadrolarından söylemlerine kadar ürettiÄŸi malzemeyi kullanan siyaset kurumunun bütün aktörlerinin özeleÅŸtiriye ihtiyacı var.

[Sabah, 5 AÄŸustos 2016]