SETA > Yorum |
Erdoğan'ı Batı'nın Ötekisi Yapmak

Erdoğan'ı Batı'nın “Ötekisi” Yapmak

AK Parti muhaliflerinin keskin dilinin etkisindeki Batı medyası "değerler" adı altında Erdoğan'ı "Batı'nın ötekisi", hadi şimdilik "düşmanı" demeyeyim, olarak kodluyor.

Batı medyasındaki CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan eleÅŸtirileri gittikçe bambaÅŸka bir hale bürünüyor. Gün geçmiyor ki; Washington Post'un, Times'ın ya da Guardian'ın baÅŸyazısında "otoriterleÅŸme" suçlaması "günah keçisi" olarak etiketleme gayretine dönüÅŸmesin.

Bu yazılar ErdoÄŸan'ı "problem" olarak kodlayan bir dili köpürtüyor. Analiz adı altında Türkiye'nin, OrtadoÄŸu'nun hatta Avrupa'nın sorunlarını ErdoÄŸan'ın "despotluÄŸuna ve hırslarına" baÄŸlıyorlar. Bu da yetmiyor, kendi iç meselelerini ErdoÄŸan karşıtlığı üzerinden tartışıyorlar.

Merkel'e "diz çöktüren" de ErdoÄŸan... Britanya'nın Avrupa BirliÄŸi'nden ayrılmayı oylamasının da tartışma polemiÄŸi ErdoÄŸan ve Türkiye... Böylece mültecilerin geri kabulü ve vize muafiyeti gibi Türkiye-AB iliÅŸkilerinin rasyonel konularındaki müzakereler "otoriter Ä°slamcı Sultanın hırsları" etiketiyle deÄŸerlendiriliyor.

Avrupa BirliÄŸi projesinin kendi yabancı düÅŸmanlığı ve entegrasyon sorunu "Ä°slamcı diktatörlüÄŸe" fatura ediliyor. Türkiye'nin PKK terörü ile mücadelesi "otoriteryanizm" ve "padiÅŸahlık sevdasındaki Türk liderin savaşı" ile irtibatlandırılıyor. Ve bu suçlamalar "ahlak" ve "deÄŸer" vurgularıyla Avrupa liderlerine "uyarıya" dönüÅŸüyor.

En son, Britanya'nın önde gelen gazetesi Times'ın baÅŸyazısı Türkiye'nin PKK ile mücadelesini "Kürtlere karşı saklı savaÅŸ" olarak niteledi. Ä°ddia, ErdoÄŸan'ın "Avrupa BirliÄŸi'nin zayıflığını ve Türkiye'ye bağımlılığının kokusunu alması" yönünde.
Yapılması gereken ise ErdoÄŸan'ın "güç siyasetine boyun eÄŸmemek." Aksi takdirde güya "Batı giderek artan oranda ahlaki riskin" içine çekiliyormuÅŸ.

Suriye'de yüzbinlerin katledilmesine göz yummayı "ahlaki" sorun olarak görmeyenler GüneydoÄŸu ilçelerimizdeki hayatı yıkıma götüren PKK ile mücadeleyi sorunsallaÅŸtırıyorlar. Çözüm sürecini ErdoÄŸan'ın bitirdiÄŸi ÅŸeklindeki PKK tezini tekrar ederek...

Avrupalı siyasetçiler YPG- PYD'ye verdikleri açık destekle Sur'da, Nusaybin'de nasıl bir yıkıma vesile olduklarını umursamıyorlar. PKK'yı Kürt köylüleri de katledecek ölçüde muhteris bir taÅŸeron örgüte dönüÅŸtürdüklerini önemsemiyorlar.

ErdoÄŸan'ı olumsuz her ÅŸeyin merkezine koyan bu tür yayınlar "aşırılık" üreten bir mahiyete bürünüyor. EleÅŸtirinin, hatta suçlamanın dile getirilmesinden ziyade bir "ötekileÅŸtirme" kampanyası formunu alıyor.

AK Parti muhaliflerinin keskin dilinin etkisindeki Batı medyası "deÄŸerler" adı altında ErdoÄŸan'ı "Batı'nın ötekisi", hadi ÅŸimdilik "düÅŸmanı" demeyeyim, olarak kodluyor. Bu kodlamayı ülkelerinin spesifik menfaatlerine uygun bulabilirler. Türkiye'deki muhalif stratejik gruplara destek atıyor da olabilirler.

Ancak uluslararası siyasetin düzlemi güç kapışmasına olduÄŸu kadar çıkarların ortaklaÅŸtırılmasına da dayanır. Ve Türkiye, Batı için AK Parti'yi tedip etmekten daha fazlasını temsil etmektedir. Bu "ötekileÅŸtirme" kampanyası demokratik seçimlerin meÅŸruiyetinden güç alan AK Parti'nin ve ErdoÄŸan'ın halk desteÄŸini azaltmıyor. Ancak Batı medyasına müzahir muhalifleri daha "hırçın" ve "mutsuz" kılıyor. Türkiye onların zihninde daha "karanlık" bir yere dönüÅŸüyor. Yeni Gezi kalkışmalarının ya da askeri darbelerin çözüm olacağını sananlar artıyor. Ä°çinde bulundukları fasit daireye Batılı dostları eliyle bir kez daha gömülüyorlar. Bu ruh halinin demokratikleÅŸmeye ne katkısı olabilir ki. Batı medyası Türkiye'de olumlu rol oynamak istiyorsa, durum tespiti deÄŸil bir varsayım olarak söylüyorum, öncelikle bu aşırı ötekileÅŸtirmeyi bırakmalı. PKK ve paralel yapı ile yapılan mücadelenin sonuçlandırılmasına destek olmalı.

Stratejik çıkarlarının Türkiye ile ortak çalışmakta olduÄŸunu gören Batı, Türkiye demokrasisinin pekiÅŸmesine daha fazla katkı saÄŸlar.

[Sabah, 18 Haziran 2016]