Ä°tibar fukarası bir Amerikalı neo-con "Ordu Türkiye'de darbe yaparsa, ABD destek verir" diye bir yazı yazıyor.
Gayrı milli muhalefetin bütün unsurları buna balıklama atlıyor.
"Ä°ÅŸte bu!" deyip, baÅŸlıyorlar sallamaya: "ABD, ErdoÄŸansız bir Türkiye istiyor. Ä°nanmazsanız dönün Michael Rubin'in yazdıklarına bakın. Hem zaten Reza Zarrab da tutuklandı! Konsoloslar da Can Dündar'ın davasında gövde gösterisi yaptı! Daha ne olsun!"
Bu tezviratı birkaç gün sürdürdükten sonra ABD'den resmi bir açıklama koparmaya çalışıyorlar.
Basın toplantısında ABD dışiÅŸleri sözcüsüne soruyorlar.
"Hey Mr. Kirby, Türkiye'de darbe söylentileri hakkında ne diyorsunuz?"
Ä°lgili Mistır bu soruya "yahu saçmalamayın" cevabını verince, "biz söylemiyoruz, iktidara yakın medya böyle diyor" diye yeni bir algı operasyonuna giriÅŸiyorlar.
Herkes salak, onlar uyanık!
Bir kere "iktidara yakın medya" dediÄŸiniz ortamda, Rubin'in mesajına dikkat çekenler bunu demokrasiye, halkın iradesine ve ülkenin huzuruna yönelik bir saldırı olarak deÄŸerlendirdiler.
Oysa gayrı milli muhalefet unsurları, Rubin'in söylediklerinden hareketle gerçek bir darbe ortamı oluÅŸturmanın arayışına düÅŸüyorlar.
Daha önce de yaptılar.
Rubin'in marjinal (ve fakat kendilerince kullanışlı) fikirlerini Türkiye'de "ABD resmi görüÅŸü" diye pazarlayıp Cumhuriyet mitingleri eliyle darbe ortamı hazırlamaya çalıştılar.
Başarılı olabildiler mi, olamadılar.
Åžimdi de olamazlar, olamayacaklar.
Gayrı milli muhalefet Türkiye'yi zayıf, istikrarsız, anormal, kriz içinde göstermek için her ÅŸeyi yapıyor.
Kaç gündür, "ErdoÄŸan, ABD'ye giderse sonu olur" tarzı mesajlarla psikolojik harp yürütüyorlar.
Dertleri, CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ı vazifesinde, Türkiye'yi de kendi mecrasında tutmamak.
Türkiye'nin elinden özne olma hakkını almak, onu eskiden olduÄŸu gibi "ekonomisi ve dışpolitikası bağımlı bir aktör" haline getirmek.
O bağımlılık iliÅŸkisi yeniden tesis edildiÄŸinde eski konforlarını kazanacaklarını düÅŸünüyorlar.
ErdoÄŸan'ın ABD ziyaretini engelledikleri takdirde bunu bir "baÅŸarı" sayacak bir sürü iktidarsız muhalefet unsuru var.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, kendi ülkesinin çıkarlarını savunmak üzere ABD'ye gidiyor.
Bu yazı yayınlandığında biz Washington'a ulaşmış olacağız.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, muhataplarının fikirlerini dinleyecek, müzakerelerde bulunacak. ErdoÄŸan siyasetin uzlaÅŸma boyutunu da, gerilim boyutuna da iyi bilen bir siyasi figür.
ABD'li muhatapları da bunu çok iyi biliyor.
Burhanettin Duran, dünkü köÅŸesinde "Türkiye-ABD iliÅŸkilerindeki menfaat ve politikaayrışmasından doÄŸan farklılıklar"ın "ErdoÄŸan karşıtlığı"na indirgenmesinin maliyetlerini ortaya koyan bir yazı yazdı. Duran'ın ifade ettiÄŸi gibi "Obama ve ErdoÄŸan yönetimleriarasında yaklaşık 8 yıllık bir süre boyunca yürütülen ve bazılarında her iki taraftayorgunluk yaratan konuların rasyonel düzlemi"ni korumaya herkesin ihtiyacı var.

[Sabah, 30 Mart 2016]