Çözüm sürecinde en önemli sorun, HDP çizgisinin siyaset üretememe krizi ve HDP çizgisinde siyaset yapan bazı aktörlerin kendi siyasi bekalarını çözüm sürecinin önüne koymalarıdır. Çözüm sürecinin baÅŸlamasının ardından sürece yönelik hükümetin attığı adımlar ve HDP çizgisindeki siyasal aktörlerin talepleri, çözüme yönelik yol haritaları ve sıcak konularda ürettiÄŸi siyaset dili ve tarzı karşılaÅŸtırıldığında bu husus daha kolay anlaşılmaktadır.
Kürt meselesinin barışçı ve demokratik yollardan halline dair siyasi kararlılığın ortaya çıkmasının ardından en önemli husus çözüm sürecinin toplumsallaÅŸmasıydı. Bu baÄŸlamda hükümetin bu alanda attığı önemli ve ilk adımlardan biri "akil insanlar" heyetlerinin oluÅŸturularak toplumu sürece hazırlamaktı. Bu baÄŸlamda sürecin en zor kısımlarından biri toplum kesimlerin güvensizlik halinin ve tereddütlerinin giderilmesiydi. Niçin en zor kısmın bu süreç olduÄŸunu anlamak için bugünlerde ardı ardına yayınlanan akil insanların günlüklerini okumak yeterli.
DemokratikleÅŸme paketlerinin çıkarılması, Mecliste çözüm süreci komisyonunun kurulması, demokratikleÅŸme paketleri ve bazı yasal düzenlemelerin çıkarılması gibi adımlara ek olarak süreçte ikinci önemli husus, HDP tarafının uzun süre en önemli talep olarak dile getirilen, sürecin yasal ve siyasal zemine kavuÅŸturulmasına yönelik düzenlemenin yasalaÅŸtırılmasıdır. Gelinen noktada, CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, seçilmesinin ardından sürecin takipçisi olacağına dair güçlü bir kararlılık sergilemektedir. DiÄŸer taraftan BaÅŸbakan DavutoÄŸlu, hükümet programına çözüm sürecini dâhil ederek kararlılığını göstermiÅŸ, son olarak "çözüm süreci kurulu" devreye sokularak yol haritasının eylem planında önemli bir merhale daha kat edilmiÅŸtir.
Ayrıca DavutoÄŸlu, HDP EÅŸbaÅŸkanı DemirtaÅŸ'la baÅŸbakanlıkta bir araya gelerek konuyu en üst düzeyde müzakere etmiÅŸ ve süreci hızlandırmaya yönelik bir tutum sergilemiÅŸtir.
Kürt siyasal hareketine bakıldığında ise, hem çözüm sürecine hem de süreci doÄŸrudan ilgilendiren IŞİD'in bölgedeki katliamlarının nasıl durdurulacağına dair bir politikasızlığın hâkim olduÄŸu kriz siyasetine doÄŸru HDP'nin sürüklendiÄŸi görülmekte. Dolayısıyla özellikle HDP'nin sol siyasal aktörlerinin ÅŸartlanmışlık üzerine inÅŸa ettikleri siyasal pozisyonları, hem Kuzey Suriye'nin hem de çözüm sürecinin geleceÄŸini doÄŸrudan etkilemektedir. Bu baÄŸlamda HDP, arkaik sol siyasal söyleme yaslanan ve daha çok kendi siyasi bekalarını düÅŸünen aktörlerin siyasal aklına gittikçe daha çok mahkum olma tehlikesiyle karşı karşıya. CumhurbaÅŸkanlığı seçimi sürecinde Kürt siyasal hareketinin içindeki bazı aktörler bu tehlikeyi gördüÄŸü için konuyu tartışmaya açmışlardı.
Aslında bu durum Kürt siyasetçilerin son iki konuda gösterdikleri çeliÅŸkide net olarak ortaya çıktı. Ä°lki, HDP EÅŸbaÅŸkanı Selahattin DemirtaÅŸ'ın, BaÅŸbakan Ahmet DavutoÄŸlu ve BaÅŸbakan Yardımcısı Yalçın AkdoÄŸan'la görüÅŸmesinin ardından görüÅŸmenin çok olumlu ve yapıcı geçtiÄŸini belirterek "Bakanlar Kurulu Kararı olarak yayımlanan yol haritası niteliÄŸindeki belgeyi çok önemli bulduklarını" açıklamasının hemen akabinde Kürt siyasal hareketinden bazı aktörlerin çözüm sürecinin bittiÄŸine yönelik açıklamalarını sürdürmeleriydi.
Ä°kincisi ise, tezkerenin Mecli
