Alman Parlamentosu 1915 olaylarını soykırım olarak niteleyen bir karar aldı. Türkiye için hukuki bir baÄŸlayıcılığı olan bir metin deÄŸil.
Zira AÄ°HM'nin bu konudaki son kararı açık. Kararda "Ermeni anlatısı"nın mutlak gerçek olmadığı ve özgürce tartışılabileceÄŸi, 1915 olayları ile Holokost arasında bir benzerlik kurulamayacağı belirtiliyor. Bununla birlikte Almanya Parlamentosu'nun aldığı kararı, "içerik" üzerinden okumak da çok anlamlı deÄŸil.
Öyle yapacak olsak, CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ın o vakitler BaÅŸbakan sıfatıyla 1915 olaylarının 100. yılında verdiÄŸi taziye mesajından bahseder, Türkiye'nin yeni dönemde uyguladığı helalleÅŸme siyasetini hangi Batı ülkesinin yapabildiÄŸini sorgulardık.
Fakat mesele o deÄŸil. Bütün bu süreç, "mülteci krizi" baÅŸta olmak üzere ihtilaf içinde olunduÄŸu düÅŸünülen hususlarda Türkiye'yi köÅŸeye sıkıştırma çabasının bir ürünü. Oysa bu hiç de rasyonel bir adım deÄŸil.
Nitekim CumhurbaÅŸkanı, Nairobi'de gazetecilerle yaptığı söyleÅŸide çok net ifade etti. "Türkiye gibi bir dostu kaybetme riskiyle karşı karşıyalar" dedi. CumhurbaÅŸkanı, geri kabul anlaÅŸması ve vize serbestisinin bir arada yürümesi gerektiÄŸini de belirtti. Bu konuda geri adım atılmayacağını vurguladı. "Geri Kabul AnlaÅŸması'nın TBMM'den, Bakanlar Kurulu'ndan geçmiÅŸ olması bu iÅŸin artık bittiÄŸi anlamına gelmez. O iÅŸin Göç Ä°daresi'nden de ayrıca geçmesi gerekir" dedi.
Bununla birlikte CumhurbaÅŸkanı, Alman Parlamentosu'nun kararını doÄŸrudan Türkiye- AB iliÅŸkileri ile ilgili bir mesele olarak deÄŸerlendirmekten de özenle kaçındı.
Yanlış bir hesapla, irrasyonel ve gerekçesiz ErdoÄŸan düÅŸmanlığıyla atılan ve iki ülke iliÅŸkilerini zora sokan bir adım. Bu yanlıştan nasıl dönülür bilmiyorum ama umuyorum üreteceÄŸi zararlar minimize edilebilir...
[Sabah, 4 Haziran 2016]
