Seçim sonuçlarından tek parti iktidarı doğrultusunda "istikrar" çıkmasının ardından Türkiye'nin uluslararası politika sahnesinde kendisini gösterdiği ilk önemli toplantı olan G-20 zirvesinde verdiği mesajlar bu istikrarın verdiği rahatlığı yansıtmıştır. Peki, neydi bu mesajlar?
Her şeyden önce Türkiye, seçimler öncesinde iç politikasında yaşadığı belirsizliği gözlemleyen ve hatta bu belirsizliğin kaosa dönüşmesi için ince manipülasyonlar yapan çevrelerin beklentilerini boşa çıkardı. Antalya'da yapılan zirvede Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kararlı duruşu muhataplarına, Türkiye'deki istikrarsızlığın sona erdiğini ilan ederken, gerek terör ve mülteciler gerekse diğer bölgesel sorunların çözümü konusunda Ankara'da kimi muhatap almaları gerektiğini açıkça gösterdi.
Türkiye'de AK Parti iktidarının en azından 2019 yılına kadar devam edeceği gerçeği, bu iktidarı sarsıntıya uğratıp daha uyumlu çalışacakları bir koalisyon hükümeti kurulmasını hayal eden aktörleri artık bu gerçeği kabullenip, daha fazla zaman kaybetmeden bölge sorunları konusunda Ankara ile işbirliği yapmaya yöneltti. Bu işbirliği arayışında öne çıkan sorunlar olan terör ve mülteciler konusunda Türkiye'nin verdiği mesajlar çok önemlidir.
Türkiye'nin güvenliğine karşı açık bir tehdit oluşturan PKK/PYD konusunda sürekli olarak Batılı müttefiklerinin yanlış politikalarının mağduru olan Ankara, teröre dolaylı olarak destek veren bu politikaların yanlışlığını anlatmayı G-20 zirvesinde de sürdürmüştür. Gerek Cumhurbaşkanı Erdoğan gerekse Başbakan Davutoğlu, G-20'nin bütün üyelerini terör konusunda ayrım yapmadan işbirliği yapmaya ve her türlü terörün ortadan kaldırılması için kararlı davranmaya çağırmıştır. Paris saldırılarının hemen ardından yapılan bu çağrılar zirveye katılan bütün devlet yetkilileri nezdinde karşılık bulmuş ve desteklenmiştir.
Terör kadar önemli ve çoğu zaman ona zemin hazırlayan bir başka sorun olan mülteci krizi konusunda da Cumhurbaşkanı Erdoğan G-20 ülkelerinin sorumluluklarını hatırlatmış ve bu sorumluluktan kaçan ülkeleri uyarmıştır. Bu konuda Türkiye'nin omuzladığı yükün çok daha azıyla karşı karşıya kalmasına rağmen sürekli şikâyet eden Avrupa ülkelerinin mülteci politikalarındaki yanlışlıklar ortaya konulurken Türkiye'nin mültecilere kapıları açan örnek politikasının altı çizilmiştir.
[Sabah Perspektif, 21 Ksım 2015]